2 ay sonra...
Yaz tatilinde 2 ayı geride bırakmıştık.
Arkadaşlarım tatil için ailelerinin yanına gitmişti. Birkaçı yurtdışında birkaçı şehir dışındaydı.
Hei de gitmişti.
Ben ise Jungkook ile buluşuyordum sık sık.
Şimdiyse ikimiz beraber parkta oturmuştuk.
Tam sohbetin ortasında telefonum çaldı.
Babam arıyordu.
"Efendim babacım?"
"Nasılsın güzel kızım?"
"İyiyim. Sen nasılsın baba?"
"Bende iyiyim kızım. Kardeşin birazdan iner endişelenme."
"Anlamadım babacım?"
"Annen demedi mi?"
"Neyi?"
"Kardeşinin yanına geldiğini?"
"Ne! Neee"
"Sürpriz mi yapmak istedi acaba. Neyse kardeşin inecek 5 dakikaya."
"Neden geldi ki?"
"O ne demek. Seni özlemiş istedi?"
"Yok şey biraz neyse babacım. Ben almaya gideyim"
"Tamam"
Telefonu kapatıp oflayarak Jungkook'a döndüm.
Eun-Shii: Kookie. Kardeşim gelmiş!
Jungkook: Ya ne diyorsunnnn! Hemen alalımm! Tanışmak için can atıyorum.
Eun-Shii: Göreceğiz.
Jungkook'un arabasına bindim o da geçti.
Oflamaya devam ediyordum. Bela ya.
Jungkook: Ne oldu? Sevinmedin?
Eun-Shii: Az bekle Kook. Göreceksin.
10 dakikaya havaalanına ulaşmıştık.
Jungkook arabayı park etti işte falan.
Arabadan indiğimizde onu havaalanının kapısının önünde beklerken gördüm.
Valizini orda bırakıp koşarak bana doğru geldi.
Daha ne olduğunu anlamadan gerizekalı üzerime atlamıştı ve ikimizde yeri boylamıştık.
Altta kaldığımdan nefes alamıyordum.
Eun-Shii: Aptal çocuk!diyip kafasına şaplağı geçirdim.
O da omzuma vurdu.
Woojin: Şapşal kız!
Tekme atmamak için kendimle savaşırken Jungkook'un aklına yeni gelmiştim ve beni o aptal kardeşimin altından almıştı.
Woojin ayağa kalkıp üzerini çırptı.
Ben ona ters ters bakarken kafasıyla Jungkook'u işaret etti.
Woojin: Bu kim?
Eun-Shii: Şey... O.. Şey..
Jungkook: Arkadaşıyım.
Beni büyük bir yükten kurtarmıştı.
Çünkü arkadaşım desem kırılır diye o üç saniyede kendimi yiyordum.
Woojin: Sehun'a ne oldu?
Eun-Shii: Sana ne velet!
Woojin: Sus kız. Sen gel şuraya. Sende elini bırak ulan ablamın.
Beni arkasına alınca kafasını koparasım geldi. Gerizekalı bu çocuk. Ergen mal.
Eun-Shii: Hatırlatırım sen benim kardeşimsin. 16 yaşındasın bende 21 yaşındayım ya hani. Yetişkinim. Bırak o yüzden kolumu.
Kolumu ondan kurtarıp arka koltuğu işaret ettim.
Mesajı anlamış ama ön koltuğa oturmuştu gıcık.
