Sabah titreyerek uyandım demicem çünkü yumuşacık bir yatakta uyanmıştım.
Yorganın sıcaklığında mayışırken dünü düşünmeye başladım.
Neden beni soğuk suya tutup balkona atmışlardı inanın hiç bilmiyorum.
Sanırım öldürmek istiyorlar dicemde istifa ettirdiler. Neden ettirdiler onu bile bilmiyordum. Aklıma şuan hiçbir fikir gelmiyordu.
Ben düşüncelere dalmışken odanın kapısının açıldığını duymamıştım.
Hyunjin denen adamın bana doğru yaklaştığını gördüğümde biraz irkilmiştim.
Yüzünü dahi görmek istemiyordum ama o yanıma oturmuş dibine kadar girmişti. Yüzünde malca bir sırıtış vardı.
"Minik Jeongin uyanmış" o kadar sessiz konuşmuştu ki dibinde olmasına rağmen sesini duymakta zorlanmıştım.
"Hyunjin. Beni rahat bırak!" Hyunjin histerik bir gülüş attı.
" "Bana lazımsın Jeongin-ah seninle çok eğleneceğiz." Ne saçmalıyordu bu çocuk, yerimde dikleştim.
"Eninde sonunda buradan kurtulacağım o zaman benden kork Hyunjin-ah" Hyunjin bu sefer kahkaha atmıştı.
"Boş hayaller kurma benden asla kurtulamayacaksın" Arkasını dönmüştü hemen bende ayağa kalktım. Polis olmak için dövüş eğitimleri veriyorlardı. Sanırım onları kullanma vakti gelmişti.
Dirseğimi tam kafasına geçireceğim sıra kolumu tutmuş ve kolumu döndürmüştü. Siktir canım acıyordu. Kolumu kurtarmaya çalışmıştım ama çok sıkı tutuyordu.
"Sana şimdiye kadar iyi davrandım Jeongin ama inan böyle devam edersen kötü olacak" yüz ifadesi anında değişmişti. Azıcık korkmuş olabilirdim.
Jeongin kendine gel sen bir polissin güçlü kalman gerek.
Kolumu tekrar çekmeye çalıştığımda yine kurtaramamıştım.
"Bırak!" Tam o sırada dizine bir tane geçirmiştim. Acıyla inledi ve kolumu bıraktı. O sırada ne yapacağımı bilemedim. Yerimde sadece boş boş durmuştum.
Yere çömeldiğini görünce kapıya doğru koştum ve kapıdan çıkmadan önce son kez ona baktım. Çok mu sert vurmuştum? Canı çok acımış mıdır?
O an gitmeye gönlüm el vermemişti. Yanına çömeldim.
"Çok mu-" ve olanlar olmuştu. Beni yere yatırmış ve üstüme çıkmıştı.
"Neden bu kadar safsın Jeongin-sshi" kendime küfürlerimi sayarken gözleri gözlerimde kenetli kalmıştı.
Hep böyle oluyordu. İyi niyetimden yararlanıyordu herkes.
"Sana uslu bir çocuk olman konusunda çok şey öğretmem gerekecek Jeongin-ah" Yüzünü yüzüme daha da yaklaştırdı.
"Kural bir: Sahibinin sözünü dinleyeceksin!"
Sahip?
Ne diyordu bu sorunlu? Üstümden itmeye çalıştım bu sefer gerçekten hızlı itmiştim. Üzerimden kalkmıştı.
Hızla yerden de kalktığımda konuşmak için onun da kalkmasını bekledim. Ayağa kalktığında göz kontağını bozmadan konuştum.
"Birincisi ben senin köpeğin falan değilim ve sen benim sahibim değilsin! İkincisi ise kuralların umrumda değil!"
Benim ciddiyetle söylediğim şeye gür bir kahkaha attı. Dediğim şeyin komik olduğunu düşünmüyordum.
"Ah beni güldürüyorsun. Sanırım sana verdiğim ceza az geldi ha. Ne yapmamı istersin. Daha fazlasını ister misin?"
Soğuktan nefret ediyordum ve dünki olay aklıma gelince tekrar yapacağını düşündüm.
Geriye doğru bir iki adım attım. Arkamda duran yatağa oturdum sessizce. Artık yüzüne bakmıyordum.
"Bu kadar kabulleneceğini düşünmemiştim. Her neyse aşağıda kahvaltı hazır olmuştur in ve kahvaltı yapalım."
İştah mı kalmıştı bide gelmiş kahvaltı diyor. Şerefsiz, mal, piç.
"İçinden bana saydırmayı bırak ve aşağıya gel" Tam kapıdan çıkacağı sırada konuştum.
"Ben tokum. Gelmeyeceğim" Arkasını döndü ve bana baktı. Yanıma yaklaştı ve bana doğru eğildi.
"Sana gelip gelmeyeceğini sormadım. Geliceksin dedim mi geliceksin!" Sürekli emir kipi kullanarak konuşuyordu.
Bu sinir bozucuydu.
Daha fazla uğraşamayacaktım bu yüzden kısaca "Tamam" dedim ve benden uzaklaşmasını bekledim.
Uzaklaşıp tekrar kapıya yöneldiğinde bende ayağa kalktım ve arkasından yürümeye başladım.
Bu arada benim üzerimde dünki kıyaferlerim yoktu. Kim değiştirmişti ki? Umarım bu önümdeki piç değildir.
Aşağıdaki kocaman olan masanın etrafına Hyunjin'in arkadaşları dizilmişti ve kahvaltı yapıyorlardı.
Bunlar mafya değil miydi neden bu kadar rahatlardı ve zenginlerdi. Bulunduğumuz ev tam bir şato gibiydi. Benim bildiğim mafyalar daha çok fakir olurlardı. Para için çalışırlardı.
"Oooo beyler yarım saattir yukarıda neler yapıyorsunuz. Hiç zahmet edip buralara kadar inmeseydiniz" Minho konuşmuştu.
İsimlerini nerden bildiğimi açıklamaya gerek varmı? Yada şöyle söyleyeyim Güney Kore'de bu tayfayı tanımayan insan var mıydı?
Hyunjin boş olan bir sandalyeye oturduğunda yanındaki boş olan sandalyeye oturmak istememiştim.
Ayakta dikili kalmıştım. Hepsi bana bakıyordu. Hyunjin hariç.
"Şu siktiğimin sandalyesine ne zaman oturmayı düşünüyorsun" Hyunjin'in dediği şeyle ona bakmıştım robotmuşum gibi beni yönlendirmesi sinirime gitmişti.
Yine de bir şey demedim sabah sabah daha fazla adrenalin istemiyordum. Eninde sonunda onlara beni kaçırmanın ve istifa ettirtmelerinin cezasını çekeceklerdi.
Hyunjin'in yanındaki sandalye ye oturdum. Herkes yemeğiyle ilgilenmeye devam etmişti.
Elime çatalı aldım ve boş olan tabağa bir tane peynir koydum. 1500 parçaya ayırdım ve yemedim. İstemiyodum işte yemiycektim.
Kimse fark etmemişti de bence sorun yoktu. Bir anda tabağımın yiyeceklerle dolduğunu görünce yapan kişiye Hyunjin'e baktım.
"Bunların hepsi bitecek" tabağıma koyduğu şeylere baktım gözüm yumurtada takılı kaldı. Benim yumurtaya alerjim vardı.
"Benim yu-"
"Bahane istemiyorum bunlar biticek!" Ama konuşmama dahi izin vermiyordu. Tabaktaki diğer yiyecekleri yedim.
Yumurta hariç.
"O da biticek" ama sikicem şimdi oluuum alerjim var alerji hooooo.
Ben tam tekrar ağzımı konuşmak için açtığımda. O yumurtayı ağzıma sokmuştu. İşte şimdi iyi şeyler olmayacaktı.
Midemde hissettiğim yoğun bulantıyla birlikte hemen sandalyeden kalktım ve tuvalete doğru koştum. Arkamdan gelen adım seslerini duyabiliyordum.
Tuvalete vardığımda hemen klozete kusmaya başladım. Yediğim her şey geri çıkmıştı. Hyunjin beklemediğim bir şey yaparak sırtımı sıvazlamaya başlamıştı.
İçimdeki her şeyi çıkardıktan sonra ayağa kalktım ama yoğun baş dönmesiyle tam geri yere düşecekken Hyunjin tutmuştu. Devamı ise koca bir boşluk...
Hyunjin'den nefert ediyordum.
********************
Merhabaaaa
Uzun bir süre sonra ben geldiiiim.
Sizce bölüm nasıl?
Diğer bölümde ne olacak?
Tahminlerinizi bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guilty / Hyunin
Fanfiction"Sen dememiş miydin birisinin sevdiği insan kalbini kırarsa aynı şekilde düzeltebilir diye. Lütfen kalbini düzeltmeme izin ver. Yaptığım her şeyi düzeltmeye hazırım." Başlama Tarihi: 18,11,2019 Bitiş Tarihi: 20,08,2020