Volverse loco

695 69 16
                                    

Sonunda eve varmışlar ve geniş evdeki geniş koltuklara oturmuşlardı. Artık konuşma vaktiydi.

"Jeongin'i görmen çok zor, etrafında Bang Chan ve diğer polis arkadaşları oldukça gerçekten çok zor." Hyunjin bir tepki vermeden onu dinlemeye devam etmişti.

"Jeongin zor zamanlar geçirdi. Ayağa bile kalkamadı. Kurşun beyninin biraz üstüne girmiş ve beyni sadece zedelemiş bu yüzden bazı şeyleri yapması uzun sürdü. Bu süreçte onu uzaktan izledik hep. En sonunda karşısına çıktık ve olan biten her şeyi anlattık."

"Başta bizi istemedi kovdu yanından ama biz vazgeçmedik. En sonunda bize güvendi. Bize hissettiği her şeyi anlattı. Hyunjin... Jeongin gerçekten çok fazla kırgın sana. Bize senin ona dediğin şeyleri anlattı. Ona gerçekten güvenmiştim dedi bize."

Hyunjin'in aklına o gün dolmaya başladığında göz yaşlarını tutamamıştı. Kendinden nefret ediyordu.

"Sağlık sorunları devam ettiği için işine devam edemiyor. Herkesten uzak bir yerde eve taşındı ara sıra sinir krizleri geçiriyor."

Hyunjin, Jeongin'in o hallerini düşündükçe daha da kötü oluyordu.

"Artık seninde bize anlatman gereken şeyler var değil mi Hyunjin. O gün neden Jeongin'e silah tuttun? Bunu asla yapmayacağını biliyoruz." Hyunjin kafasını salladı. Böyle bir şeyi yapmazdı asla.

"Bilmiyorum. Lanet olsun bilmiyorum. Doğru düzgün düşünmemi engelleyen bir şeyler var. Beynimdeler ve susmuyorlar. Ne yapmam gerektiğini söylüyorlar onların dediğini yapmamı istiyorlar. Aklımı kurcalıyor bu. Düşünme yetimi kaybetmiş gibi hissediyorum. Bununla başa çıkmak çok zor. Bana Jeongin'i benim vurduğumu onun öldüğü söyleyip duruyorlar. Dayanamıyorum."

Hyunjin ellerini saçlarına götürdü ve çekiştirmeye başladı. Havaya kalkan kollarından dolayı üzerindeki bol uzun kollu kıyafetin kolları biraz geri çekilmiş ve kollarındaki morarmış çizikleri ortaya çıkarmıştı.

Minho kaşları çatılmış bir şekilde Hyunjin'e doğru gitti ve yanına oturdu.

"Şhh sakin ol. Biz senin yanındayız tamam mı? Her şey düzelecek. İyi olacaksın."

Elini Hyunjin'in kollarına götürdü ve biraz daha sıyırdı kıyafetin kollarını.

Yaraları örten kıyafet sıyrılınca yaralar da gözüküyordu. Hyunjin'in her yerinde çizikler vardı.

"Bunları kim yaptı?"

"B-ben yaptım. Böyle yapınca susuyorlardı. Susmalarını istedim. Hiç konuşmamaları için sürekli bunları yaptım. Ama olmadı. Devam ettiler."

Hyunjin'in nefes alış verişleri hızlanmıştı. Öbür yanına da Jisung oturmuş ve sırtını sıvazlamıştı.

"Her şey geçicek. Hayatımız normale dönecek." Minho, Jisung'a kaş göz işareti yapmıştı. Bu konuşmamız gerek uyarısıydı. Jisung tekrar konuştu.

"Hadi şimdi git ve biraz dinlen. Odan yukarı katta sağa dönünce sonuncu oda."

Hyunjin ayağa kalkmış ilk başta biraz sendelese de yürümeyi başarabilmişti. Jisung, Minho'ya bakarken Minho konuşmaya başlamıştı. 

"Bu böyle olmayacak Hyunjin'i bir psikologa götürmemiz gerek. Eğer gerçekten o sesler varsa bu Jeongin'e bu yüzden silah tuttuğu anlamına geliyor. Daha fazla kötü olmaması için psikologa gitmek en iyisi." Jisung onu onaylamıştı.

"Keşke daha önceden anlayabilseydik. Kendimi o kadar suçlu hissediyorum ki." Jisung üzgünce söylemişti.

Minho yanındaki bedene biraz daha yaklaştı ve ona sarıldı.

"Her şeyi düzelteceğiz bebeğim. Mutlu sona az kaldı." Jisung biraz geri çekilip Minho'nun göğsüne vurmuştu.

"Son demesene ya. Son deyince kendimi kötü hissediyordum." Minho minik bir kıkırdama armağan etti sevgilisine.

"Tamam o zaman. Sonsuza kadar mutlu olacağız." Bu sefer ilk kollarını karşısındakine dolayan Jisung olmuştu.

Minho da tekrar kollarını ona sıkıca dolamıştı.

****************

Merhabalar

Nasılsınız???

Bişey dicem ben bir ay veya iki hafta sonra telefonumu değiştiricem ve wattpad şifremi unuttum. Eğer halledemezsem yedek hesabım olan cookkietata ' dan paylaşıcam. Haberiniz olsun dedim. Halledemezsem zaten duyuru bölümü yaparım.

Neyse çok uzattım gideyim ben

Hadi byeeeee

shipartyy ♥♥♥

Guilty  /  HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin