Guilty / Hyunin

La Cena

Arkadaşlar medyadaki kız,jeongin'in kardeşi taeri

Sabah annemin bana bağırmasıyla kalkmıştım.Öylece etrafa uyku sersemiyle bakıyordum.

Aklıma bugün akşam yemeği olduğu geldi ve bu da yataktan fırlayıp banyoya koşmamı sağladı.

İşimi hallettikten sonra ellerimi yıkayıp banyodan çıktım ve aşağıya inip mutfağa gittim.

Annem kalkmış çayı koymuş ve kahvaltıyı hazırlamıştı. Canım annem nede güzel hazırlamış.

Hemen annemin yanına gidip yanağından öptüm ve

"Günaydın sultanım" dedim. Annem ise

"Günaydın paşam"demişti.

Hızlıca kahvaltımı edip odama çıktım ve siyah deri pantolon ve saten beyaz gömleğimi giydim.

Aynada kendime çeki düzen verip kardeşimin odasının önüne gittim. Kapıyı üç kere tıkladım ses yoktu direk içeri daldım. Koala gibi uyuyordu.

"Taeri! Hadi kalk geç kalıcaksın... Taeri. Taeri! TAERİ DEDİM AMA!"

"Neden ben ve inek öğrencilik? Ha? Neden? Hem az daha uys-"

"Kalk hadi. Koş kahvaltı bitmeden çikolataya yetiş!"

"Çaklıt dedin kalbimi deldin."

Deyip koşarak banyoya koştu. Arkasından "Şapşal Koalam benim." diye bağırmakla yetindim.

Şuanlık eski haberler dışında birşey yoktu. Aslında bu iyiydi yeni görevde benimle başlayacaktı.

Annemin bağırmasıyla koşarak aşağı indim. Taeri'ye baktım 'Çikolatadan ayrılmak istemiyorumm!' diyordu. Susturmak için

"Hadi gel gidiyoz ben giderken sana çikolatalı süt alırım bir de çikolatalı gofret. Tamam?"

"Canım abim benim. İşte bak büyük dediğin böyle olucak. Azcık örn- tamam anne sustum."

"Hadi kap çantanı."

Taeri çantasını alınca bende gerekli eşyaları alınca çıktık. Şuan karar vermiştim Taeri bir daha markete gitmemeli.

4 çikolatalı süt, 3 çikolata, 2 çikolatalı kek.

Siz düşünün halimi. Taeri'yi dershaneye bıraktıktan sonra tam gidecektim ki aklıma geldi. Yemeğin nerede yeneceğini bilmiyordum.

Son anda aklıma aklıma geldi. Dün birkaç kişinin telefon numarasını vermişlerdi. Aralarında şuana kadar tek anlaşabildiğim Felix hyung çünkü diğerlerini tanımıyorum.

Felix hyung'u arayıp nerede olduğunu sordum. O da 'dur ben seni alıyım.' deyince nerede olduğumu söyledim. Birkaç saat sonra siyah bir araba önümde durdu.

Felix hyung'u görünce arabaya bindim. Selamlaştıktan sonra konuşmamıştık. Tanrım! Hayır ben ciddi ortamlarda ciddi olamam. Jeongin sakin ol. Tamam. Kafamı çevirip Felix hyung'a sorular sormaya başladım.

"Felix hyung?"

"Efendim?"

"Şu en üst kat var ya. Sen oraya gittin mi?"

"Evet."

"Nasıldı?"

"Normal bir yer Jeongin. Sadece daha az kişi çalışıyoruz orada."

"Ama nasıl oda?"

"Belirli kişiler hakkında araştırma yapıyoruz. Diğer odalardan farkı şu mesela diğer katlarda teker teker ama orada biraz daha geniş olduğu için iki üç şey daha fazla."