Tarea

735 71 24
                                    


Kuşların cıvıltısıyla uyanmayı isterken Hyunjin'in ruhsuz sesiyle uyanmıştı Jeongin. İçinden isyan çığlıkları atarken istemeyerek yataktan kalkmıştı.

Bugün bir polise uyuşturucu sattıracaklardı. Jeongin durumun saçmalığına gülerken kıyafetlerini giymişti.

Kuşların cıvıltısından bahsediyorduk değil mi? Saat gecenin 3'ü iken o pek fazla olmuyordu işte. Issız sokaklar gecenin karanlığı ile süslenmiş ve daha fazla ıssızlaşmıştı.

Üzerine siyah bol bir tişört altında yine siyah ve bol bir pantolon giymişti. Kendi kıyafetleri değildi kendisinden büyük birinin olmalıydı.

'Umarım Hyunjin'in değildir.' diye geçirdi içinden. Artık tek dileği buydu.

Pantolon belinden düşüyordu, ne yapacağını düşünürken odadaki dolapları karıştırmaya başladı. En sonunda yine siyah bir kemer bulduğunda onuda doladı beline.

Her şey siyahtı bu evde. Jeongin polis olmasına rağmen rengarenk birisiydi ve kaç haftadır baktığı her yer siyah olunca içi daralmıştı.

Bu kıyafetleride Hyunjin vermişti ona. Dünden beri konuşmamışlardı. Konuşmayı da düşünmüyordu bu saatten sonra Jeongin.

Kim kendine zorla uyuşturucu sattıran biriyle konuşmak ister ki?

Üzerini giyindikten sonra boy aynasından kendine baktı. Siyahı Jeongin kendine yakıştırmamıştı. İlk defa bu kadar siyahtı. Son olmasını diledi Jeongin.

İlk ve son.

Hazırlanması bittikten sonra toplamadığı yatağa tekrar oturdu ve beklemeye başladı. Her şeyi göze almıştı artık.

Bu şeyi yaptıktan sonra bir daha asla polis olmayacağını biliyordu. En çok da o acıtıyordu ya canını. Bir kaç vasıfsız yüzünden hayatı kararmıştı. Bunları düşünürken odasına giren Hyunjin'i fark etmemişti bile.

"Hadi aşağıya gel ve bir şeyler ye." Hyunjin konuştuğunda hemen gözlerini Hyunjin'e dikti.

Hyunjin, Jeongin'in hayal kırıklığı ile bakan gözlerine daha fazla bakamamıştı. Gözlerini çekti ve odadan çıktı.

Jeongin'de peşinden inmişti. Herkes oradaydı ve hepsi simsiyah giyinmişti. Korkunç görünüyorlardı. Jeongin önüne koyulan ramene baktı. Üzerine doğru kusma isteğini kendine sakladı ve tam karşısına oturtturulan Felix'e bakmıştı.

Felix'de ona bakıyordu. Kendini Felix'e karşı çok mahcup hissediyordu. Gözlerini bacaklarının üzerine koyduğu ellerine indirdi ve dalgın dalgın ellerine bakmaya başladı.

Diğerleri sessizce yemeklerini yerken Felix Jeongin'e, Jeongin'de ellerine bakmıştı sadece. Hyunjin onların bu haline daha fazla dayanamamıştı.

"Yemeklerinizi yiyin!" ciddiyetle söylediği şeyi ikiside takmamıştı. Hyunjin daha fazla üstelemedi. Diğerleri yemeklerini bitirdikten sonra herkes için yemek bitmişti.

Yedikleri şeyleri orada bırakarak herkes dışarı çıktı. Kocaman olan arabaya teker teker bindikten sonra gidecekleri bara doğru yol almışlardı.

Jeongin

"Felix ve Jeongin sadece bir kere anlatacağım beni iyi dinleyin." Changbin soğuk çıkan sesiyle konuştu.

"Gideceğimiz yer bir gay bar ve orada kendinize sahip çıkmanız gerekiyor. Eğer kendinizi koruyamazsanız sizin için kılımı bile kıpırdatamam bu yüzden dikkatli olun!" elimize birkaç içinde beyaz toz olan paket tutuşturdu ve konuşmasına devam etti.

Guilty  /  HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin