FİNAL

930 72 19
                                    


9 Ay Sonra

Hyunjin yüzündeki gülümsemeyi durduramıyordu. Ki durdurması içinde bir nedeni yoktu.

Sevdiği insanlar yanındaydı. En değerlisi şuan elini tutuyor ona umut dolu gözlerle bakıyordu. Kendisine inanıyor ve güveniyordu.

O kadar mutluydu ki gözleri kendisinden bağımsız dolmuştu. İçindeki o güzel hissin hiç gitmemesini diledi.

"Bugün buraya son gelişimiz." Minho arabayı durdurup arkada oturan ikiliye döndü.

"Çıkınca size Jisung ile bir sürprizimiz var. Bence heyecanlanmalısınız." Hyunjin meraklansada ne sürprizi diye sormadı. Zaten söylemeyecekti diretme gereği duymadı.

"Sonra görüşürüz o zaman." Jeongin arabadan indi ve Hyunjin'in de inmesini bekledi.

"Bugün hava ayrı bir güzel sanki." Jeongin'in dediğine katılmıştı Hyunjin. İkiside bugün için aşırı heyecanlılardı.

"Birdaha gelmek zorunda kalmayacağız buraya. Gerçekten çok mutluyum." Hyunjin sessizce konuşurken hastanenin içerisine girmişlerdi.

O günden sonra psikologa gitmeye başlamıştı Hyunjin. Sevdiği insanlara o gibi bir olayı tekrar yaşatmamak için 2 ay hastanede tedavi görmüştü.

Sonraki 7 ayda tedavileri devam etmişti. Tam olarak iyileşmişti ve bugün her şey daha da güzeldi onlar için.

Jeongin her zaman yanında olmuştu Hyunjin'in. En çok buna minnettardı Hyunjin.

İlacı zaten Jeongin'di ve onun sayesinde iyileşmişti.

İçinde Hyunjin'e karşı beslediği saf nefret zaten Hyunjin'in o gün ki hâlini gördükten sonra yok olmuştu.

Doktoruna son kez görünmüş ve her zamanki gibi güzel sonuçlarla hastaneden ayrılmaya başlamışlardı. Hastaneden çıkarken kapının önünde durdu ve Hyunjin'in iki elinide tuttu Jeongin.

"Sana sürprizimiz vardı ya." Hyunjin kafa salladı.

"Bana söz vermeni istiyorum. Asla ağlamak yok." Hyunjin neler olduğunu anlamamıştı. Neden ağlayacaktı ki?

"Birde bize kızma. Çünkü bunu sana söylememekte zorunluyduk. Ve seni seviyorum." Hyunjin sondaki detaya takılmış ve gülümsemişti.

"Bende. Bende seni seviyorum." Jeongin gülümsedi. Hyunjin'de gülümsedi.

"Neyi bekliyoruz." Hyunjin'in sorusuyla Jeongin biraz düşünmeden cevap vermişti.

"Changbin Hyungların gelmesini." Dediğini sonradan fark edip şaşkınlıkla ağızını kapamıştı elleriyle.

Hyunjin'in de şaşırma konusunda Jeongin'den bir farkı yoktu.

"Nasıl yani. Changbin. Çıktı mı? Ne zaman?" Jeongin biraz düşündü ve cevap verdi.

"Sana Minho Hyung'un bana söylediği şekilde söyleyeceğim. Siz iki aptala biraz ders vermek için ikinize de aynı yalanı söyleyecekmiş. Yani sen çıktıktan bir hafta sonra o da çıkmış. Senin bu olayından sonra ona yalan söylememiş ama sana doğrusunuda söylemedik. Çünkü doktor bir anda hayatına o olaylarda olan biri girerse tekrar aynı olayları yaşayabilir dedi." Jeongin her şeyi anlatınca kendini hafiflemiş hissetti. Korna sesiyle gülümsedi ve arabayı gösterdi.

"İşte geldiler." Arabadan ilk Changbin çıkmıştı. Uzun süredir görmediği arkadaşına doğru hızla yol aldı ve şaşkınlıktan yerine çakılmış olan arkadaşına sıkıca sarıldı.

Hyunjin'de aynı şekilde ona sıkıca sarılmıştı.

Ne kadar içinden haykıra haykıra ağlama isteği geçsede tuttu kendine, Jeongin'e sözü vardı.

Changbin'den ayrıldıktan sonra inceledi onu. Hâlâ eskisi gibiydi. Tam olarak bıraktığı gibiydi. Yüzüne acı bir gülümseme kondurdu.

En son gördüğü zaman geldi aklına. Ne kadar sinirliydi ama o zaman ona. Şimdiyse sadece gülümseyebiliyordu. Hiçbir kelime hissettiği o duyguyu tam olarak tanımlayamıyordu.

Bir anda iki yanında Minho ve Jisung belirdi. İkiside onlara bakıyordu. Ve bir daha büyük ihtimalle yapmayacakları şeyi yaptılar.

Grup sarılması.

Bu onlara her zaman saçma gelmişti ama şuan saçma olsa bile onları mutlu etmişti. Hyunjin onlara bakan Jeongin'i görünce kolunu ona uzattı ve sarılmaya dahil etti. En çok ona sarıldı.

Kısa süre sonra sarılmaları bitince hastanenin önünde durdukları için gitme kararı almışlardı. Arabaya bindiler ve Minho'nun onları götürdüğü yere gitmeye başladılar.

"Eskiden sürekli o hayata ait olduğumuzu söylerdik. Yanılıyormuşuz. Hayat bir şekilde yanıldığımızı gösterdi bize. Zorlansakta, yorulsakta şuan yine daha güzel bir şekilde birlikteyiz. Önemli olan bu bence." Changbin konuştuğunda herkes onaylamıştı onu.

Hyunjin yanındaki Jeongin'i kolunun altına aldı ve saçlarını koklayıp öptü. Sonraysa konuşmaya başladı.

"Artık sadece güzel anıları biriktirmek kaldı."

*******************

Bittiiiiii

Şimdik ben bir kaç bölüm önce demiştim ama yinede söliyim. Telefonu değiştirdim ve hesabın şifresini unuttum değiştiremiyorum. Bu final bölümünü yayınladıktan sonra eğer yorum yazarsanız fln geri cevap veremem şimdiden diyim.

Ağağağağağağağagağağağağağa

Gerçekten bitti eğv

shipartyy ♥♥♥♥

Guilty  /  HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin