Beeeen
Geeellldiiiiiimmm 🌼🌼🌼🌼🌼
Uzuuun bir aradan sonra herkese merhaba! Nasılsınız bakalım? Bu seriyi hızlıca bitirmek istiyorum ama vakit bulamıyorum yine de elimden geldiğince yb atmaya çalışacağım.Bundan sonra her cuma,cumartesi ve pazar günü yb atmayı planlıyorum.
Desteğinizi bekliyorum 🌸 Keyifli okumalar:)))
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Oyunun sonlarına doğru geldiğimizde henüz bana soru sorulmamıştı. Hocalarımız biraz bizimle kalmış ardından birlikte içki içmek için aramazdan ayrılıp kendi çadırlarına gitmişlerdi.
Oyun süresince Sungjong'un hoşlandığı bir kız olduğunu, Dongwoo'nun hayalinin bir rapçi ve dansçı olmak olduğunu, Sungyeol'ün en büyük korkusunun dişlerinin kırılması olduğunu öğrenmiştim.
Şişeyi çevirme sırası bana geldiğinde 40 kişilik gruptan sadece 26 kişi kalmıştık. Millet uyumaya gidiyordu ya da bilirsiniz işte.. sevgilileriyle başbaşa kalmak istiyordu.
Şişeyi çevirdiğimde Sunggyu'da duracağını düşünmüştüm ve kalbim o kadar hızlı derecede atmaya başlamıştı ki nefesimi tuttuğumu şişe durunca fark ettim.
Neyse ki şişe Sunggyu'da değil yanındaki bir kızda durmuştu.
" Doğruluk mu cesaretlik mi ? " dediğimde " cesaretlik tabii ki " dedi saçlarını arkaya savurarak.
Ne söyleceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu ve.. Evet bir hata yaptım ve şunu söyledim.
"Myungsoo'yu öp!"
O sırada akşamdan kalmış bol baharatlı tavuk yiyen Myungsoo öksürmeye başladı.
Üzgünüm Myungsoo.. Ben de ne dediğimin farkında değildim.
Kızın hafiften gülümsemesi ve itiraz etmemesi Myungsoo'yu beğendiğinin göstergesiydi.
Ellerini Myungsoo'nun yanaklarına yapıştırdığında çemberdeki insanların tezahüratları artıyordu ve zavallı Myungsoo elindeki tavuk kovasını bile bırakmaya fırsat bulamamıştı.
Kız onu hiç beklemediğim bir istekle, öhm şehvetle, öperken her an öğretmenlerin gelmemesi için dua ediyordum.
Myungsoo kızın onu bırakmasıyla rahat bir nefes almış ardından hiçbirimizin suratına bile bakmadan çemberden kalkıp çadıra koşmuştu.
Ve bunun Myungsoo'nun ilk öpücüğü olduğunu anlamam bir haftamı almıştı...
Çemberdekiler gittikçe azalıyordu. Şişe çevirme sırası Hoya'ya gelmişti ve soru soracağı kişi Woohyun çıkmıştı. Tanrım.. kıl payı kurtulmuştum.
Hoya'nın doğruluk mu cesaretlik mi sorusuna yanıt olarak " cesaret " diye kısa bir cevap verdi Woohyun.
O sırada gözlerim Sunggyu'ya kaymıştı.
Bana mı bakıyordu o ?
Hayır canım daha neler..
Ortadaki sönük ateş yüzünden gözlerim yanlış görüyordur. 17 kişilik bir ortamda bana niye baksın?
Ama.. bana bakıyordu. Hatta gülümsüyordu.
Tanrım.. beyaz tişört giymek zorunda mıydı? Bir insan kampa gelirken neden beyaz tişört giyerdi ki?
Biri Sunggyu'nun beyaz giymesini yasaklamalıydı. Kalp sağlığımız için iyi değildi bu!
Düşünceler aklımdan ışık hızıyla gelip geçerken Hoya'nın Woohyun için hazırladığı cesaretlik davranışını duydum.
" Peki o zaman.. Sen de Soul'ü öp! "
Bölümü buldunuz ? Umarım beğenmişsinizdir🌼
Yb'de görüşmek üzere 🍉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCHOOL 2019-2020 / INFINITE
Fanfiction"Nereye gidersen git, kiminle olursan ol, aklında hep ben olacağım Lee Soul, bunu unutma!" - ( ? )