21 - "İki Seçenek, Ya da Üç?"

61 7 11
                                    

Selaaaaammm ^^

Görüyorum ki kafalar çok karışık 😂😂 Aslında çok karışık yazdığımı düşünmüyorum ama niye böyle oldu anlamadım. Final bölümünden sonra hikayeyi özetleyen bir bölüm daha yazmak istiyorum, daha anlaşılır olsun diye.

Bir de bir şey belirtmek istiyorum. Soul ismi "Sol" olarak okunuyor ama sol anahtarındaki gibi, sôl olarak. Bazılarınız "Sıl" olarak okuyormuş, belirteyim dedim🙈

Bugünki yeni bölümümüze geçelim o zaman...

Üste Woohyun ve Soul için mükemmel uyumlu güzel bir şarkı bıraktım. Tüm bölümü o şarkıyı dinleyerek yazdım. Bundan sonra bu şarkı onların şarkısı, sözleri de çok uyumlu🤭 Ben çok keyif aldım umarım siz de bölümün tadını çıkarırsınız.

Yazım yanlışlarım olabilir, kusura bakmayın lütfen^^

Keyifli okumalar 🍉
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Birlikte evden oldukça uzak, boş sokaklarda yürüken yanımdaki insanın benim hayatımdaki yerini sorguluyordum.

Aylarca birçok tartışmamız olmuş ama birçok ortak yönümüz de olmuştu.

Bundan adam olmaz diyecek bir görünüşü vardı evet ama ona yakından baktığınızda içinizde tarif edilemez bir duygu oluşuyordu.

Sanırım bu yüzden hâlâ onunlaydım.

" Hadi biraz eğlenip kafa dağıtalım. " dedi önümüzde duran lunapark girişine bakarak.

"Bunlara mı bineceğiz şimdi?" derken fazlaca dudak büzmüş olmalıyım ki Woohyun da bana aynı yüz ifadesini takınarak "ne yapmak istersiniz Soul hanım, iğrenç hayatımızı mı oturup konuşalım?" dedi, sesini bebek sesi gibi çıkarmıştı.

Hayır anlamında kafamı salladığımda tereddüt bile etmeden elimden tutup beni lunaparkın içine sürükledi.

İlk bindiğimiz alet çarpışan arabalardı.

Lunapark fazla kalabalık değildi ama biz o an sadece ikimiz varmış gibi davranıyorduk. Woohyun her zamanki gibi bağıra bağıra etrafımızdaki insanları bizden uzaklaştırıyordu.

İnsanlar bize bunlar ne böyle dermişcesine bakıyordu. Ne vardı sanki? Alt tarafı ailesi tarafından baskılanan ve birkaç hafta sonra sınava girecek olan iki gençtik.

Çarpışan arabalar kısa sürmüştü ve zevkli de değildi zaten. Yine uyuzluğunu konuşturan Woohyun benim arabama defalarca çarpmış, bunun sonucunda ben de kafamı sürekli arabanın arka kısmına doğru vurmuştum.

Bundan keyif alan sadece oydu.

Birazcık mızmızlık yaparak gondola binmeyi teklif ettim.

Bunun ardından yarım saat sürecek olan gondol serüvenimiz başlamıştı.

Karşı tarafımızda 3 küçük çocuk oturuyordu. Biz de Woohyun'la karşılarına ve en tepeden bir aşağısına oturduk.

İlk tur çok güzeldi ve ikincisine de binmek istedik, ama sonradan her ne kadar gülsekte başta keşke binmeseydik dedik.

SCHOOL 2019-2020 / INFINITEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin