Birisinin sesini duyuyorum. Hayır, hayır. Birçok kişinin sesini duyuyorum. Birisi bana sesleniyor. ''daha yapman gereken şeyler var. O yüzden gözünü aç Eylül.'' Kim olduğunu bilmiyorum. Sesini tanıyamıyorum.
Ölmedim mi? Yaşıyor muyum?
Etraf karanlık. Sesler var. Bir ışık yok. Canım acıyor.''gözünü aç Eylül.'' Bir kadın sesleniyor bana. Gözümü açmamı söylüyor fakat açamıyorum.
Neden gözümü açamıyorum? Ne oldu bana? Neredeyim?
Zorluyorum. Gözümü açmaya zorluyorum fakat beceremiyorum. Bir ses duyuyorum. Açılın diyor. Neredeyim ben?
Birisinin sesi çok yakından geliyor. Nabzı atıyor. Yaşıyor. Yaşıyor muyum? Cidden yaşıyor muyum?
Hayır, hayır... Yaşıyor olamam... Kendime sesleniyorum. Gözünü aç Eylül. Zorluyorum kendimi. Bir aralıktan bir şeyler görüyorum. Kapatıyorum. Tekrar açıyorum. Daha fazla aralık var. Bir şeyler daha net. Bir kez daha kapatıyorum. Yeniden açıyorum ve bu sefer her şey net.
Birisinin ayağını görüyorum. Hareket etmeye çalışıyorum fakat olmuyor. Bir şey hareket etmemi engelliyor. Kafamı çevirip bakmak istiyorum. Bakamıyorum. Neden kafamı çeviremiyorum? Lanet okuyorum içimden. Ağzımı açıp konuşmak istiyorum. Ağzımı açıyorum fakat konuşamıyorum. Neden konuşamıyorum? Neler oluyor?
Bir ses sakin olmamı söylüyor. Gerçekten mi? Gerçekten bu durumda benden sakin olmamı mı istiyorsun?
Sonra hatırlıyorum. Her şeyi. Kaza yaptığımı, arabamın ters döndüğünü hatırlıyorum. Ben katil olduğumu hatırlıyorum. Ve ben hala hayattayım öyle mi? Hala siktiğimin dünyasında yaşıyorum öyle mi?
Gözlerim açık sadece bir yeri görüyorum. Neler olduğunu göremiyorum. Bir ses açılın diyor. Şimdi seni oradan çıkaracağız tatlım tamam mı? Sakin ol, korkma. Onu duyuyorum fakat cevap veremiyorum. Durum kötü olsa gözlerim açık olmazdı değil mi?
Birkaç kişinin sesi geliyor fakat anlamıyorum. Yan tarafın kapısı açılıyor. Nasıl açtılar bilmiyorum. Göremiyorum.
Acı vücuduma yayılıyor ve ağzımdan bir çığlık çıkıyor. Bir erkek sesi duyuyorum. Birisine sesleniyor. Bacağımın ve kolumun sıkıştığını söylüyor. Neden hareket edemediğimi anlıyorum. Neden canımın yandığını anlıyorum. Kurtarmaya çalışıyorlar. Kurtarmayın diyemiyorum. Bırakın burada kalayım, yavaş ve acı bir şekilde öleyim diyemiyorum.
Tekrar bir erkek sesi duyuyorum. Biraz canın acıyacak fakat dayanmalısın diyor. Cidden biraz mı acıyacak canım? Fiziksel acının verdiği acı çok olsa keşke. Tekrar bir acı ve tekrar ağzımdan çıkan bir çığlık. Bu sefer ki öbürküne göre daha acı verdi.
Kolunu çıkarmayı başardık ama bacak çok kötü bir yerde sıkışmış. Uyanık acıya dayanabileceğini zannetmiyorum. Cidden mi? Ben bundan daha kötü günler gördüm. Kötü ve acı günler. Sen benim sırtımı gördün mü?
Tabii bunları içimden söylüyorum. Gözümün önünde birden erkek görüyorum. Bacağını kurtarmaya çalışacağız. Acıya dayanabilir misin? Gözlerimi kırpıyorum. Bana bir tebessüm sunuyor ve güzel diye mırıldanıyor. Güzel mi? Dostum sen iyi misin? Canım acıyor ve sen güzel mi diyorsun? Değişik.
Vücuduma öyle bir acı yayıldı ki bunu anlatmaya kelimelerim yetmezdi...
Acıdan gözlerim dolmuştu. Ne zaman bitecekti? Bilmiyorum. Biran önce bitmesini istiyorum. Olduğum tarafın kapısını açıyorlar. Neler olduğunu göremiyorum. Ne yapıyorlardı? Bunu öğrenemeyecektim. Daha fazla kendimi tutamadım ve gözlerimi kapattım. Sesler gitti. Dünya karanlık oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİN VE NEFRET
Mystery / ThrillerGözlerimin içine bakarak yapmamamı söyledi. Gözlerinden akan çaresizlik bana zevk verdi. Kana susamış gibi davranmamın tek bir açıklaması vardı. Delirmiştim. Sakinliğimi korumayı bırakmıştım. Ben Eylül Kıran. Herkesin bir şeytanı ve bir meleği vard...