Darling | vmin

◇ [19]: Friend..?

Darling, Episode: 19

Park Jimin'den..

Ne yaptığımı yeni yeni idrak etmeye başladığımda, hızla göğsünden itmiştim.

Şuan yerin dibine sokabilirsin beni Tanrım, hiç olmadığım kadar hazırım.

Geriye sarsılan bedeni, bileklerini yere koyduğundan dolayı kaldırımla pek temas etmiyordu.
Şaşkın bir şekilde suratıma bakarken ağlama isteğimle dolup taşmıştım.
Tam bir aptaldım.

"Taehyung.. ben özür dilerim. İnan istemeyerek oldu, lütfen affet beni."

Ellerimle oynarken aynı zamanda etrafa bakarak sarf etmiştim pişmanlık akan sözlerimi.

O ise hiçbir şey demeden suratıma bakıyordu.
Ne öfke, ne bir mutluluk ne de başka bir duygu vardı yüzünde. Bomboş bir şekilde, insanın içini sıkacak cinstendi.

"Seni eve bırakayım."

Bir anda gözlerim onun gözleriyle buluşunca, gerçekten ciddi olduğunu gördüm.
En azından beni dövmemişti..?

Ayağa kalkmış bana bakarken, ben de hızla yerden destek alarak kalkmıştım.
Pantolonum maf olmuştu. Ve ayrıca dizleri de yırtılmıştı.

Yürümeye başladığımda dizimin acıdığını fark ettim. Geçenlerde incittiğim bacağımın üstüne düştüğüm için fena halde canım yanıyordu.
Ama belli etmemeliydim, yoksa benim için endişelenebilirdi.

Endişelenir miydin Taehyung?

"Soldan"

Sağ sokağa doğru ilerleyen Taehyung'a, kısık çıkan sesimle fisıldamıştım.
Cidden yüzüme bile bakmıyordu. Bir daha benimle konuşur muydu ki?
Aptalsın Jimin, tam bir aptal. Ya neden adamı öpüyorsun ki? Üstelik ağzından.
Abaza mısın oğlum sen? Kendine gel.

"Burası."

İyice incelen sesimle ona tekrar fisıldadığımda aynı anda durmuştu.

Dış kapımın eşiğine çıkarak ona döndüm.
Şuan vedamızı; birbirimize gülerek ve 'yarın görüşürüz' nidalarımızla dolup taşarken yapabilirdik. Ama ikimiz de benim yaptığım saçma sapan bir şey yüzünden ciddi bir şekilde birbirimize bakıyorduk.

"Bana kızgın mısın? Dur tahmin edeyim, beni boğmak istiyorsun değil mi? Bak Taehyung gerçekten pişmanım, ne olur öyle birşey olmamış gibi davranalım. Özür di-"

"Hayır Jimin seni boğmak gibi bir düşüncem yok, olacağını da sanmıyorum. Ayrıca özür dileyip de durma. Beni belki yanlış anlamışsındır diye söylüyorum.. sen benim arkadaşımsın. Yanlışlıkla olduğunu da sağol güzel bir şekilde açıkladın. Ama dediğim gibi, aklında beni ufacık da olsa yanlış anlama gibi bir durum varsa diye söylüyorum; benim yanlızca tek bir sevgilim oldu ve öyle kalacak."

Aniden sustu.

Daha çok söylemek istediği şey varmış da sanki yutmak istemiş gibi yanlızca sustu.

Kalbim kırılmış, parçaları nefes borumu delmiş gibi hissettim.
Nefes alamıyordum, burnun sızlamaya başlamıştı.

'Asıl sen beni yanlış anladın' diyemedim. Yanlızca sustum.

Belki gözlerimden anlar diye yüzüne bakarken, bakışlarını başka yere çevirdi. Kendi içindekileri doğru sayar gibi, kahverengi irislerini etrafta dolaştırdı.

"İyi geceler, bugün için de teşekkür ederim.. Eğlendim."

Ben de eğlendim.
Ama şuan neden acı çekiyorum?