Darling, Episode: 3
Çıkış zili çaldığında, ağzımda yeni uyandığımda oluşan tadı yok etmek amacıyla birkaç kez yutkundum.
"Seni hyunga söyleleyim de gör" diyerek koşarak sınıftan çıkan Namjoon'a gözlerim şaşkınlıkla açıldı
"Hey! Ne söyleyeceksin?! Namjoon! Buraya gel!" Diyerek çantamı aldığım gibi koşmaya başladım.
"Kusura bakmayın!" Diyerek öğrencilerden sıyrıla sıyrıla yukarı kata çıkmaya çalışan Namjoon'a bakarak, elimle dizime vurdum.
Ardından omuz silkerek, koşturduğum yolu geri dönmeye başladım
Yürürken, sağ tarafta kapşonunu örtmüş ve kafa kulaklığı ile yanımda yürüyen çocuğa gözüm kaydı.
İncelediğimde bunun Jimin olduğunu fark ettim.Hızla yanımdan geçerek çıkışa doğru ilerledi.
Aşırı gereksiz bir merakla, peşinden gitmeye karar verdim ve ellerimi cebime koyarak yola koyuldum.
Okulu arkamızda yavaş yavaş bırakmaya başlayınca, ikide bir saçlarını karıştırarak hızlı adımlarla önümde yürüyen Jimin'e kaşlarımı çatarak bakıyordum. Sürekli ofluyordu.
3 metre ötemizde bir taksi durduğunda, içinden 4 kişi inmişti.
Jimin adımlarını hızlandırıp koşmaya başladı ve, hiç beklemediğim birşey yaptı. Adamın yanağına yapıştırdı.
Elim, açık ağzıma giderken, olduğum yerde kalakalmıştım.
Görmemeleri için, sağ tarafımdaki duvara sırtımı yasladım ve izlemeye başladım.
2 adam Jimin'i iki kolundan tutarken, diğer ikiside karşısına geçerek sırıtıyorlardı
"Bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemiştim" dedi, Jimin'in önündeki adamlardan biri dilini yanağında gezdirirken.
"Senin gibi bir orospu çocuğuna ne yapsaydım? Öpüp, sevip, beslese-"
Sözünün kesilmesi, adamlardan birinin yumruğu yüzündendi.
İstemeden gelen bir özgüvenle, adamlara doğru yürüdüğümü fark ettim.
Geri dönmeyi düşünmüştüm ancak, beni çoktan görmüşlerdi
Adım hızımı kesmeden, Jimin'e vuran 20'li yaşlarındaki adama yumruğumu geçirdim.
Kafası sağa yattığında, fırsat bilerek tekmemle yere düşmesini sağladım.
Diğer 3 adam Jimin'i bırakarak bana doğru yürüdüklerinde, ikisinin kolundan tutarak çektim ve diğer adamın üstüne doğru ittirdim.
Yerde yatarak bana bakan Jimin'in elinden tutarak kendime çektim ve koşmaya başladık.
"Armut mu topluyorsun, neden yavaşsın bu kadar tanrı aşkına?" Dedim nefes nefese
"Canım.. kaplumbağa.. olmak istiyor belki?" Dedi nefeslerinin arasından
Elini tekrar tutarak hızıma yetiştirmeye çalıştım.
İşe yaramıştı.2 evin arasında kalan küçük bir boşluğa girerek Jimin'i de kendime çektim.
Bizi görmemelerini umarak dışarı bakarken, Jimin'in bana baktığını fark ettim
"Ne? Neden bakıyorsun?"
"Neden bana yardım ettin?"
Hâlâ dışarı bakarken, kolumu 'cevap ver' dercesine dürttü.
Zaten hafif kımıldasa bile ben de kımıldıyordum. Çünkü dipdibeydik."Ödeştik diyelim"
"Ne ödeşmesi?" Diyerek kaşlarını çattı
"Sabah da sen bana yardım etmiştin"
Dudaklarını büzdüğünde, kanadığını fark ettim.
"Dudağın kanıyor"
"Yumruk yediğim için olabilir mi?"
"Mantıklı"
Güldüğünde, doğru orantılı bir şekilde kaşları da çatılmıştı
"Acıyor mu?"
"Alışkınım"
"Görende her hafta dayak yiyorsun sanacak"
Jimin sadece gülümsemişti.
"Gittiler sanırım?" Diyerek kafasını dışarı çıkarttı
"Sanırım" diyerek bende kafamı çıkardım.
Ardından birlikte çıkarak etrafa göz attık.
"Evet, ortalıkta g-"
Çalan telefonumla, elimi arka cebime attım.
"Alo?"
"Nerdesin lan sen?"
"Geliyorum, yoldayım hyung"
"Nerden geliyon acaba, 2 saat oldu okul dağılalı"
"Bir arkadaşımlaydım. Geliyorum şimdi"
"İyi, kapat hadi" diyerek yüzüme kapanan telefona birkaç saniye baktım.
Merakla bana bakan Jimin'e gülümsedim
Ardından "Merak etmiş bizimkiler" diyerek telefonumu cebime koydum.
"Peki.. görüşürüz?" Diyerek elini uzattı.
Bende uzatarak elini sıktım "görüşürüz.."
"Ben.. teşekkür ederim"
"Birşey yapmadım ki"
"Hayır, yaptın"
"Herkes olsa aynı şeyi yapardı"
"Emin ol yapmazdı Taehyung.."
İsmimi onun ağzında duymak tuhaf hissettirmişti.
Gözlerimi gözlerinden indirerek ellerimize baktım.
Avucumda kaybolmuştu resmen."Neden gülüyorsun?"
Sorusuna karşılık, güldüğümü yeni anlamıştım
"Ellerin, çok tatlılar"
O da ellerimize baktı ve "hiçte bile" diyerek arkasında birleştirdi.
"Peki.. o zaman ben artık gideyim?"
"Aynen, bende artık gideyim"
Birkaç saniye daha olduğumuz yerde durunca, "en iyisi 3 diyince ikimizde kendi yolumuza doğru koşalım tamam mı?" Dedi işaret parmaklarıyla yol ayrımını gösterirken
"Tamam"
"1...2...3!"
Hızla koşarken, gülmemek elimde değildi.
Aynı hızda koştuğumuzdan, birbirimize çarpacak kadar yan yanaydık.
Kahkaha atarak beni yol ayrımının sağına doğru ittirirken, ben de onu sola doğru ittiriyordum.
Ayrıldığımızda, hâlâ hızlı hızlı koşuyorduk.
Bu yaptığımız şey aşırı saçma olduğu kadar, çok da eğlenceliydi.
Şunu fark ettimde, uzun zamandır ilk defa bir günde bu kadar fazla gülmüştüm..
Her neyse işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darling | vmin
Teen Fiction》 'Asla unutamam' dediklerinizi belki de tek başınıza denediğiniz için unutamıyorsunuzdur. '141219