**** Multimedya.. Judith Thornton
Mary atın üzerinde neredeyse heyecandan ölmek üzere yarışın başlamasını bekliyordu. Sağ tarafında Jordan, sol tarafındaysa Stephen onunla aynı heyecanı paylaşıyorlardı. William neşeli bir şekilde Jordan'ın yan tarafından seslendi.
"Siz kaybederseniz ne vereceksiniz Leydim?"
"Kaybetmeyeceğim den emin olabilirsiniz Lordum.."
"Çok iddialısınız Leydi Mary.." Mary Stephen'e dönüp baktı. Genç adam koyu kahve binici kıyafetleri içerisinde her zamankinden daha yakışıklıydı. Çapkın bakışlarla Mary'e bakarken cevabını bekliyordu.
"Hayatımı öne sürdüm Lordum, kaybetme lüksüm yok ne yazık ki.." Ve atılan silah sesiyle yarış başlamış oldu. Dört atlı aynı anda atlarının mahmuzlarına yapıştı. İlk sıçrayışta Stephen üç atlıyı da arkasında bıraktı. Fakat Jordan çok geçmeden onu yakaladı. Biraz sonra ileride üç tane engel vardı. Gittikçe büyüyen tahta engellerden ilkini atlayan Mary sonunda kendisine en yakın rakibine ulaşmıştı. Sağ tarafından bir ses gelince Mary dikkatini o tarafa verdi.
"Sanırım kaybedeceksiniz Leydim..." William hem sırıtıyor hem de kendisinin de kaybettiğini kabullenircesine yavaşlamıştı. Mary alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde Stephen ve Jordan'ın nasıl kıyasıya ilerlediklerini gördü. Kaybederse uysal olmak zorunda kalacaktı. Tanrı Korusun! Mary'nin bu konu hakkında en ufak fikri yoktu. Birden öne atılıp atını daha hızlı sürmeye başladı. William şaşkınlıkla Mary'nin arkasından bakakaldı. O sırada Mary'nin uzaklaşırken ona seslendiğini fark etti.
"Hiç sanmıyorum Lordum..." Mary Önündeki engelleri hızla geçerken, Stephen ve Jordan'ında bitişe yaklaştıklarını gördü.
"Hadi Hadi.. Kaybedemem.." Rakipleriyle arasının kapandığını gören Mary daha da hızlandı. Hatta o kadar hızlı gidiyordu ki neredeyse önünü bulanıklık olarak görüyordu. Tam bitişi geçtiğinde Ellerini yukarı kaldırıp gülümsedi. Yavaşlayıp geri döndü. Bütün Hyde Park şaşkın halde Mary'e bakıyordu. Mary birden yanaklarının kızarmaya başladığını hissetti. Ama Düşes'in Mary'i destekleyen sesi ve Emily'nin tezahüratlarıyla önce Leydiler alkışlamaya başladılar.. Daha sonra lordlarda alkışlamaya başladı ve ortalık bir anda coştu. Mary'de gülümseyip atından indi. Jordan ve Stephen'de yavaşlayıp yanına geldiler.
"Tebrik ederim leydim.." Mary Jordan'a baktı. Gözlerindeki şaşkınlık ve övgü Mary'nin gururunu okşamıştı.
"Teşekkür ederim Lordum.."
"Leydi Mary sanırım bana dansın yanında bir de at borçlusunuz.." Mary arkasını döndüğünde Robert Durmond'la karşılaştı. Adamın yüzünde gülümseme vardı.
"En kısa zamanda sana bir at yollarım Durmond" Cevap Jordan'dan gelmişti.
"O halde yarın William'ın verdiği baloda görüşürüz Cameron.. Leydim.." Mary bir an ne olduğunu anlayamamıştı ama Jordan'ın suratındaki ifadeye bakılırsa iyi bir şeyler olmadığı anlaşılıyordu.
"Dans mı leydi Mary?"
"Evet... Meredith'e yetişmek için atını ödünç aldım.."
"Robert Durmond İngiltere'deki ahlaksız adamlardan ikincisidir Leydi Mary" Mary Stephen'den gelen cevabı duyunca sordu.
"Birincisi kim peki.."
"Ben tabi ki.."
"Pekala, Leydim tebrik ederim... Yarın baloda şarabınızı vereceğim. İzninizle ben hazırlıklara bakmak için eve gidiyorum" William gidecekken geri dönüp Stephen'e baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Asla (Tamamlandı)
Historical FictionMary Merriville amcasının yaptığı bir hata yüzünden Haversham Dükü Jordan Cameron'un öfkesine maruz kalır. Birde bu yetmezmiş gibi Londra'nın çalkantılı ve acımasız sosyetesi gözlerini Mary'e dikmişken; Mary birden bire kendini daha önce hissetmediğ...