Mary sabah odaya dolan ışıkla gözlerini araladı. Odayı şimdi daha iyi görüyordu. Krem rengi duvarların ortasından altın rengi sırmalarla bir kemer geçiyordu. Şamdanlarda aynı desendendi ve yatağın her iki tarafındaydı. Oda tamamen ahşap mobilyalarla kaplıydı. Kapının yanında bir boy aynası duruyordu. Perdeler boydan boya olan camın tümünü kaplıyordu. Biraz daha etrafını inceleyipmyataktan doğrulmak için kıpırdayınca bir el belinden sarılıp kendine daha fazla çekti..
“Nereye gidiyorsun?” Arkasından gelen sesle gülümsedi..
“Kıpırdamama izin verirsen sana dönmek istiyorum..” Jordan kolunu biraz gevşetti. Mary olduğu yerde dönerek Jordan’la yüz yüze geldi. Genç adamın gözleri hala kapalıydı. Mary elini Jordan’ın yanağına koydu.
“Biraz daha uyu sevgilim..” Mary Jordan’ın söylediğine karşılık inatla cevap verdi.
“Yapamam çoktan uyandım..” Jordan gözlerini açıp gülümsedi.
“Milard’a bizi uyandırmaması için emir vermiştim..” Mary’i daha da kendini çekip başını göğsüne yasladı..
“Davetliler gitmiş midir?”
“Evet.. Tanrı Korusun! Eğer gitmemişlerse de ben kovalayacağım..” Mary kıkırdayınca Jordan onu kendine çevirip öptü. O kadar tutkuluydu ki Mary neredeyse tüm vücudunun aniden uyuştuğunu hissetti. Dudakları ayrılınca Mary dirseğinden güç alıp Jordan’a baktı..
“Bu gün ne yapmak istersin..”
“Yemek dışında seninle yatakta kalmak..”
“Jordan!..” Jordan’da ona doğru dönüp saçlarından birazını eline aldı.. Parmaklarıyla okşayıp tekrar bıraktı..
“Senin yapmak istediğin nedir..”
“Bilemiyorum.. Belki bana Haversham’ı gezdirmek istersin..”
“Sen ne istersen onu yapabiliriz.. Ama önce..” Mary tekrar yatağa çekip öpmeye başladı..
*******
Öğlene doğru Mary ve Jordan kahvaltı yapmak için aşağı inmişlerdi. Bütün davetliler gitmiş hatta Amelia bile Londra’daki evine dönmüştü. Aşçı Broody mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı. Mary zevkle kahvaltısını ederken Jordan’ın ona baktığını hissetti..
“Neden öyle bakıyorsun?” Jordan çay fincanını elinden bırakıp sordu..
“Nasıl bakıyorum?” Mary gülümseyip cevapladı..
“Sanki her an bir yere kaybolacakmışım gibi..”
“Bunun için yeterince sebebim olduğuna eminim” Mary eğilip Jordan’ın yanağına bir öpücük kondurdu. Sonra başka bir konuya geçti..
“Artık burada yaşayacağımıza göre-”
“Burada çok fazla kalmayacağız.. Londra’daki eve geçeriz Mary..” Mary kaşlarını çatıp sordu..
“Neden?”
“Burayla ilgili iyi anılarım yok.. O yüzden Londra’da yaşamayı tercih ediyorum..” Mary kahvaltısına dönüp sessizce yemeye başladı. Jordan uzanıp Mary’nin elini tuttu..
“Amacım seni üzmek değildi.. Buraya ilk kez geldiğimde kapıdan kovulmuştum ve bu hatıra hala tazeliğini koruyor. O yüzden burada yaşamak istemiyorum Mary..” Mary gülümseyip yanıtladı.
“Elbette, sen nasıl istersen öyle yaparız..”
“Kahvaltıdan sonra atla gezmeye ne dersin?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Asla (Tamamlandı)
Historical FictionMary Merriville amcasının yaptığı bir hata yüzünden Haversham Dükü Jordan Cameron'un öfkesine maruz kalır. Birde bu yetmezmiş gibi Londra'nın çalkantılı ve acımasız sosyetesi gözlerini Mary'e dikmişken; Mary birden bire kendini daha önce hissetmediğ...