AŞK MESAFELERİ TANIMAZ |🌌

132 11 2
                                    

MEDYA : ZEYNEP

ZEYNEP :

Gözlerim yavaşça kapanmaya başlamıştı artık. Saatlerdir onu düşünmekten uyuyamamıştım tüm gün. O kim mi? Bana şiirler yazdırıp ilham kaynağım olan ve kalbimin ona mühürlü olduğu aşık olduğum adam. Keşke ona bunları söyleyebilme imkanım olsaydı ne güzel olurdu. Bir değil bin defa söylerdim seni seviyorum diye. Ne yazık ki o çok ünlü bir idol ben ise onu seven binlerce sıradan fandan biriydim.

Ne yapabilirim ki? Aklım bunları söylesede ve her ne kadar haklı olsa bile kalbime söz geçiremiyordum işte.
Olsun diyordum. O beni bilmesede ben onu biliyordum ve kendisi haberi olmadan bana iyi geliyor, dertlerimi hafifletiyordu. Kalbim onu her görüşünde tekrar aşık oluyordu o adama. Onun benim dertlerimi hafiflettiği gibi bende acılarını hafifletip destek olmak istiyordum bu sevdiğim kişiye. Böyle uzaktan da sevebilirdim ama onun varlığını hissetmek ve dokunabilmeyi daha çok tercih ederdim. Hayali bile gözümden bir damla yaşın akıp gitmesine sebep olmuştu. Neden hiç gerçekleşmeyecek hayaller kurardı ki insan? Belki de hayaller gerçek hayattan daha fazla mutluluk verdiği içindir.

Bu düşüncelerden kurtulup gözlerimi yummamın nedeni ise babamın aniden odaya girmesinden başka bir şey değildi. Uyumadığımı görseydi eğer çok fena kızardı belkide döverdi.
Ne de olsa alışıktı en ufak şeyde sinirlenip bunun hıncını benden almaya. Neyse ki artık uyumuş rolü yapmayı çok iyi öğrenmiştim sayesinde. Bir süre uyuyor muyum?diye kontrol edip odadan çıktı. Bende artık daha fazla dayanamayıp gözlerimi serbest bırakara kendimi uykusuzluktan kurtarıp uykuya dalmıştım.

                        ☀️ ☀️ ☀️

"Ah kızım bende uyandırmasam hep geç kalıyorsun okula. Hadi zaten uykuda kalmışsın hemen bir şeyler atıştır ardından derhal okula." diye beni azarlayan annemin sesiyle güne merhaba demiştim.

"Tamam anne kızma." dedim uykulu sesimle.

Annem daha fazla bir şey demeden odadan çekip giderken kendi kendime "Ah be annem ben nasıl kızın her gece aşık olduğu kişiyi düşünüp sonrada uyuyamadığı için her zaman okula geç kalıyor diyebilirim ki?" diye düşünüyordum.

Kalkıp üzerimi değiştirdikten ve elimi yüzümü yıkayıp kahvaltımıda yaptıktan sonra evden çıktım. Yol boyunca yanımdan hiç ayırmadığım sevdiğim çocuğun fotoğrafına baktım. Bir an olsun aklımdan çıkmıyor bütün hayatımı ele geçiriyordu ya da ben izin veriyordum böyle olmasına kim bilir? Onu düşünmeyi bir kenera bırakıp mahçup bir şekilde sınıfa girip hocadan özür dileyerek arka sıradaki yerime geçtim. Çantamdan bir defter ve kalem çıkarıp yine onun için bir şiir karalamaya başladım.

Mutluluğun tanımı yapılmasaydı
İçinde senin olduğun her şey
Nabzımı hızlandıran bu his

Yüzünü gördüğümde oluşan gülüşüm
Okyanusun tatlı esintisi gibi olan
O güzel sesin, bakışın gülüşün
Neşe kaynağım olan sen diye

Görür, hisseder öyle tanımlardım
İşte buydu benim mutluluğum sevgilim

Bir şekilde zaman geçmiş ve son derste bitmişti. Eve yürüyerek gitmeyi seviyordum. Bu yüzden kulaklığımı takıp müzik dinleyerek ve onu düşünerek eve varmıştım. Annemin benim için hazırladığı yemekten biraz yedikten sonra dinlenmek için odama geçip yatağıma uzandım. Telefonda gezinip biraz kafa dağıtmak için instagrama girdim. İnstagramdan gelen mesajlara bakarken Lavin'in mesaj atmış olduğunu gördüm. Lavin'i ilk kez hiç yapmadığım bir şey yapıp instagramda armylerin olduğu bir gruba katıldığım zaman tanımıştım. İlk kez diyordum çünkü genelde insanlara güvenmezdim. Hele ki sanalda tanıştığım birine ama o farklıydı.

İyi anlaşıyorduk ve yaklaşık iki aydır tanışımamıza rağmen bayağı samimi olmuştuk. O bana dostluk ile gerçek sevginin mesafe tanımayacağını öğretmişti. Bu yaz tatili sınavım bittikten sonra imkanım olursa onu görmeye Azerbaycan'a gitmeyi düşünüyordum ya da o beni görmeye İstanbul'a gelecekti.

Ben ona aşık olduğum çocuğu anlatırken o da rüyalarında görüp aşık olduğu çocuğu anlatıyordu. Bende o da hayallerimizin gerçek olabileceğine inanmıyorduk asla ama o benim bende onun hayalinin gerçek olacağına dair birbirimize yalan söyleyerek destekliyorduk.

Lavinle yaklaşık bir buçuk saat konuşmamızın ardından elime kitap alıp okumaya başladım. Bu kez o çocuğun beni uyutmamasına izin vermeyerek gözlerimi kapatıp derin bir uyku çekmeye karar verdim.

LAVİN :

Saat : 03.30
Tarih : 21.03.2020

Kendi kendime konuşup tek başıma yürüdüğüm sürekli rüyalarımda gördüğüm bahçedeydim.

Dur... Dur bir dakika!

O da kim?

Bana doğru yaklaşmaya başlayan meleksi ses ile gözlerim dolup nasılsa onu göremeyeceğim düşüncesiyle arkamı dönmüş ilerlerken şarkı durmuş, etraf sessizliğe tabi olmuş, karanlık ruhuma hükmetmişti.

Güçlü bir o kadar cazibeli kendinden emin ayak sesleri kulağımda çınlarken ayak seslerinin bir anda kesilmesi ile kendimi büyük bir çıkmazda hissettim.

Nefesim hızlanmış, arkamdan vuran ışığın onun gölgesini önüme sergilemesiyle adeta irkilmiş ve yüzümü ona doğru çevirmiştim.

Bu gördüklerim bir rüya mıydı? Karşımda eşsiz sesiyle mırıldanan rüyalarımdaki o çocuk vardı ve bu oydu. "Jeon Jungkook"

Elleri, yüzü, saçları, bedeni... Canlı, kanlı bir şekilde karşımda duruyordu.
Bunca zamandır rüyalarıma giren hayallerimi süsleyen, aşık olduğum insan. Jeon Jungkook'tan başkası değildi.

Saat : 06.12
Tarih : 12.01.2019

Sabaha karşı 06.12'de uyanmıştım. Dünkü rüyadan sonra kalbim durmadan atmış, ritmi bozulmuştu sanki. Gördüklerime hala anlam veremezken yanı başımdaki suyu alıp tek dikişte içmiştim. Banyoya koşup soğuk suyu birkaç kez yüzüme çarpmıştım kendime gelebilmek adına. Rüyamdaki çocuğu görmüştüm nihayet. Mutlu olmam lazımdı ama bu çocuğun o olduğunu öğrendikten sonra kalbim daha çok acıyordu. Onu göremeyecek olmam gerçeği sanki biri çekiç almışta çivi çakıyormuş gibi kazınıyor, deliyor, acıtıyordu kalbimi. Gözlerim yanıyordu. Ağlamak istiyor ama ağlayamıyor, hislerim dudaklarım arasından dökülmüyordu ve... Ve ben...

Aniden telefona gelen mesaj sesiyle irkilmiş salona ilerlemiştim. Onun ismini görmemle gülümsemiştim. Mesaj kimden? Derseniz bu aralar kader ve dert ortağım olmuş güzel bir kızdan. Zeynepten.

Gördüğüm rüyayı anlatıp mesajlar atarken ellerim titriyor o ise hiç bir şey yazmayıp bölmeden beni dinliyordu. Gördüğüm bu rüyalara inanan tek kişi oydu. Rüyam hakkında konuşup bir açıklık getirdikten sonra onun durumunu sordum.

Şiirler... O şiirler Yoon Gi'ye çok yakışıyor.

Kaç tane şiir yazmıştır ona kim bilir?O güzel kalbi Min Yoon Gi'ye deliler gibi aşıktı.

Hayallerimizin peşinden koşarken birbirimizi tanıyor onunla geçirdiğim vakit su gibi akıp gidiyordu adeta. Onunla konuşurken çok mutlu hissediyordum. En güzel yönümüz ise ne olursa olsun birbirimizi desteklememizdi. Biz... Fazla benziyorduk. İkiz bile olabilirdik. Zeynep iyi huylu ve çok güzel bir kızdı. Gerçi damarına basılınca o cici kızdan eser kalmıyordu ama neyse. En sevdiği renk maviydi. Bence o bir deniz aşığı bu yüzden favori rengi mavi. Uykucu ve uykudan uyandırılmayı sevmez asla. Bilin bakalım kime çekmiş ? Bu düşündüğüm ile kıkırdadım istemsizce.

Ben ise... Kendi hakkımda konuşmayı pek sevmezdim. Cesur, dürüst ve dobra biri olduğumu söylerler genelde. Uykumdan ise kimse uyandırmaz beni çünkü çok derin uyurum. Siyah aşığı biriyim. Kavga işleri benden sorulur. Boks eğitimi alıp boksörlük bile yapıyordum.

Zeynep'te profesyonel olmasada dövüşe ilgiliydi. Ortak noktalarımızdan biride bu ve fazla cesur olmamızdı. Zeynep'in yanımda olmasını dileyip düşlerken bir mesaj geldi.

Gelen mesajla şok olmuştun anlık. Bunu gerçekten yapabileceği aklıma gelmezdi.

BİR RÜYA MASALI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin