HAYALLERE BİR ADIM DAHA | ✈️🇰🇷

52 9 1
                                    

LAVİN :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

LAVİN :

Sabah erkenden kalkmıştık. Bugün büyük gündü. Kore'ye uçacaktık. İkimizde çok heyecanlıydık. Hayaller kurmuş birçok kabuslar görmüştüm ama şimdi hayallerim sayesinde kabuslarımın üstesinden geldim. İmkansız olarak gördüğüm ve umudumu kaybedip yolumu şaşırdığım bir zamanda Zeynep ve ben birbirimize tutunarak bugünlere gelmiştik. İki yaralı kalp olarak acılarımızı birlikte sarıp iyileştirerek hayata yeniden tutunmuştuk.

"Saat kaç?"

"Sakin ol unnie daha 06.21"

"İki saat daha var uçuşa kadar."

"Evet ama biz yinede erkenden çıkalım. Trafik burada fazla oluyor."

Ona hak verip kahvaltımızı yaptıktan sonra taksiye binerek havalimanına gittik. Sonunda havalimanındaydık. Uçuşumuz yaklaşık 9 saat sürecekti.

"Gel biraz kafeteryada bekleyelim."

"Tamam unnie."

Uçak 09.00'da kalkacaktı ama saat henüz 07.36'ydı. Sessiz sedasız öylece otururken Zeynep konuşmaya başladı.

"Ben çok heyecanlıyım ya."

"Evet onun farkındayım." dedim gülerek. Zaten farkında olmamak mümkün değildi. Sürekli saati soruyor ve kıpır kıpırdı yerinde duramıyordu resmen.

"Lavin sonunda gerçek oluyor her şey. Düşünsene eskiden hayal ederdik şimdi ise gerçekleşiyor düşlerimiz. Bir adım daha yaklaştık hayallerimize şimdi."

"Evet. Hiç uyanmak istemediğim bir rüyada gibiyim."

Gözlerimizden uyku akıyordu resmen. İki kahve isteyip içmiştik biraz kendimize gelebilmek için. Saat nihayet 09.00 olmuştu. 9 saatlik yorucu ama bir o kadar da güzel bir yolculuğun ardından Koreye varmıştık. İnanması zor fakat düşlerimizin başrolü olan o ülkedeydik. Zeynep'in önceden biriktirmiş olduğu ve benimde ailemden aldığım bir miktar para ile dayalı, döşeli kiralık bir ev tutmuştuk. Otel köşelerinde sürünmek istemiyorduk ikimizde. Şimdilik kirayla kaldığımız bir evdi ama yakında Zeynep iş başvurusu yapıp çalışacaktı. Böylelikle ihtiyaçlarımızı karşılayabilecektik. Maalesef ben 19 yaşında olduğum için ve Kore'de reşit olma yaşı 20 olduğundan genelde benim yaşımdakileri çalıştırmazlardı. Bundan dolayı bir iş sahibi olamayacaktım kolay kolay ama zor olsada oluru vardı. Zaten ben sadece okumaya gelmiştim buraya lakin çalışsaydım iyi olurdu. Zeynep'e destek olurdum.

Eve varır varmaz Zeynep kendini yatağa attı. Biası kılıklı ne olacak diyip güldüm içimden. Benim odam siyahlara bürünmüşken Zeynep'inki maviydi. En sevdiğimiz renklere göre boyatmıştık odayı. Bu renkler bizlerin huzur bulduğu ve kendini iyi hissettiği renklerdi. Ev düzenine hemencecik alışabilmiştik sanki kaç yıldır burada yaşıyor gibiydik.

Zeynep "Alışveriş yapmamız lazım evde yiyecek bir şey yok. Buzdolabı tam takır dolu bakır" dedi.

"Bugün fazlasıyla yorulduk ikimizde. Alışveriş ve yemekle uğraşmayalım bence."

BİR RÜYA MASALI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin