Uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi. Belki akşama bir bölüm daha atarım. Hikaye nasıl gidiyor bu arada? Yorum ve vote yapmayı unutmayın sevgili okuyucular. 🤗
ZEYNEP :Okulum bitmiş ve sınavım beklediğimden bile iyi geçmişti. Her şeyi arkada bırakıp önce Azerbeycan'a Lavin'in yanına daha sonrada hayallerimin ülkesi Kore'ye gitmeye karar vermiştim. Sevdiklerimi kimi zaman küçük kimi zamanda büyük sürprizlerle mutlu etmekten hoşlanırdım. İşte bu yüzden Lavinin haberi olmadan Azerbeycan'a gelmiştim. Ona bir mesaj atıp burada olduğumu ve ... kafede onu beklediğimi söyleyip sabırsızlıkla gelmesini beklemeye başladım.
İlk kez birbirimizle yüz yüze görüşmemiz olacaktı bu. Her ne kadar instagramda birçok kez fotoğraflarımızı görüp sesli mesajlardan duysakta sesimizi bu bambaşka bir histi. Onu beklerken adeta zaman geçmiyor ve heyecanım gittikçe artmaya başlıyordu.
Kapıdan içeri giren Lavin'i görmemle hemen ayağı kalktım. Göz göze gelip birbirimizi gördüğümüzde ikimizde koşar adımlarla bir araya gelip sarılarak hasret gidermeye başladık. Sarılmamız bitip oturduğumuzda
Lavin "Yaa unnie neden hiç haber vermiyorsun geleceğini?" diye beni azarladı.
"Biliyorsun Lavinciğim sürpriz yapmayı severim."
"Bilmem mi unnie?" diyince ikimizde gülmeye başladık.
"Hala burada olduğuna inanamıyorum."
"Ama buradayım işte değil mi? Hem daha Kore'ye gidip hayallerimizi gerçekleştireceğiz. Oho yapacak çok şeyimiz var."
"Evet unnie ama önce biraz bizim buraları gezdireceğim sana daha sonra Kore'ye gidebiliriz."
"Tamam sen nasıl istersen öyle olsun hayalet." diyip gülümsedim.
İnstagramda konuşurken hayalet derdim ona lakabı olmuştu artık onun ve o da balım diye hitap ederdi bana. Lakap takmayı seven biriydim. Hatta insanlar beni onlara taktığım lakaplardan tanırdı.
"Ee unnie ne istersin?" diyip gelen garsona baktı.
"Vişneli meyvesuyu ve damla çikolatalı pasta ya sen?" dedim.
"Bende limonata ve kremalı pasta alayım."
Garson "Peki efendim." diyip yanımızdan ayrıldı siparişleri getirmek üzere.
Lavin ile uzun bir konuşmaya daldık. Öyle ki siparişlerimizin geldiğini bile fark etmedik. Yanımızdaki garsonun öksürüğü ile siparişlerin geldiğini fark edebilmiştik anca. Pasta ve içeceklerimizi içerek konuşmaya devam ettik. Lavin garsonu hesabı ödemek için çağırınca
"Bak ben ödeyeceğim ona göre." dedim.
"Ya hayır unnie misafirim sayılırsın ben ödemeliyim o yüzden."
"Of Lavin böyle şeylerden hiç hoşlanmam. En iyisi herkes kendi yediğinin parasını ödesin."
"Ama unnie..."
"Aması filan yok daha fazla uzatmayalım olur mu?"
Göz devirip "Tamam ya unnie" dedi.
Nihayet anlaşıp kafeden çıktıktan sonra Lavin bana Azerbeycan'ın birkaç güzel yerini gezdirdi. Ben fotoğraf makinesiyle birçok fotoğraf çekerken Lavin ile zamanın nasıl geçtiğini ve hangi ara gece olduğunu anlamamıştım. Daha gezecek bir sürü yer vardı ama hem geç olmuş hem de yorulmuştum açıkçası.
"Lavin sanırım artık ayrılmamız gerek."
"Bize misafir olarak gel o zaman ne olacak ki?"
"Sizinkilere zahmet vermeyeyim şimdi. Hiç gerek yok bence." deyip
aklıma gelen fikirle "İstersen sen ailene haber ver. Belki onlar izin verir beraber bir otelde kalırız?" diye ekledim."Tamam unnie ben bir sorayım." diyip eline telefonu aldı. Konuşması bittiğinde yüzündeki ifadeden izin verildiği anlaşılıyordu. "Operasyon tamam. İzin alındı unnie." dediğinde güldüm.
"Süper. Hadi o zaman kalacak bir otel bulalım şimdi." diyerek otel aramaya koyulduk.
Sonunda uygun fiyata bir otel bulduktan sonra eşyalarımı yerleştirip duş almış ve pijamamı giyip Lavine benimkilerinden birini vermiştim. Tabi Lavine şort gibi durmuş ve kısa gelmişti benim pijamalarım. Sözde unniesiydim ama benden bayağı uzun boylu ve daha güzel bir kızdı. Yinede benim kıyafetlermin içinde komik göründüğü için kahkaha attım.
"Yaa unnie dalga geçmesene."
"Yok ya ne dalga geçmesi? Komik görünüyorsun biraz sadece." diyip tekrar güldüğümde yüzü düşünce
"Alınma ya hemen tamam bak gülmüyorum." diyerek dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemi engellemeye çalıştım.Daha sonra üstünde Suga yazılı olan ve onun adına yazdığım akrostiş şiirlerle dolu defterimi alıp yeni yazdığım şiirleri gösterdim Lavin'e.
Gecenin devamında Yoon Gi ve Jungkook hakkında konuşup göz kapaklarımız artık uykuya dayanamayarak kapanacak seviyeye geldiğinde birbirimize iyi geceler dileyip gözlerimizi yumduk. Rüya gibi bir gün geçirmiştim ve hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum. Bugün en mutlu günümdü benim.
![](https://img.wattpad.com/cover/214206997-288-k575634.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR RÜYA MASALI
FanfictionSürekli aynı çocuğu rüyalarında görmekten bıkmıştı kız.Yüzünü bile görmediği rüyasındaki adama nasıl olmuşta aşık olmuştu ? Diğer tarafta başka bir kız platonik aşkı için gözyaşı döküp şiirler yazarken daha sonra kaderin bu iki kızı bir araya getiri...