LAVİN :
Sabah uyandığımda yanımda mışıl mışıl uyuyan Zeynep'e baktım. Onu uyandırmamaya dikkat ederek sessizce çıktım. Birkaç abur cubur alıp tekrar yukarı döndüm. Kahvaltı yapmamız gerekiyordu şimdi ama önce şu uykucu unniemi uyandırmam lazımdı.
"Unnie uyaan." diye seslendim fakat
"5 dakika da..." daha diyemeden tekrar uykuya dalmıştı.
"Unnie kalk artık ya."
"Banane ben uyuyacağım ya."
"Uykucu."
"Zzzz"
Hala uyumaya devam edince aklıma gelen fikirle
"Suga oppa Zeynep'i kaldırır mısın? Zeynep bak Suga geldi." diyince
Zeynep "Ne hııı nerede?" dedi ve hızlıca kalkıp şaşkın şaşkın etrafına bakmaya başlayınca ben kendimi tutamayıp onun bu haline kahkahalarla güldüm.
"Gülme Lavin ya. Çok mu komik?"
"Ama şaşkın halini görmen lazımdı."
Biraz ciddilikten sonra o da gülmeye başladı ve ardından "Tamam yeter artık gülmekten domates oldun." dedi.
"Tamam sustum."
"Hadi kahvaltı yapalım." ikimizde aynı anda söylediğimiz için gülümsemiştik.
"Hazırlanıp aşağı inelim öyleyse." dedi ve giyinip aşağı indik. Kahvaltıyı minik tatlı bir restoranda yapmaya karar verdik.
"Buranın nesi meşhur?" diye sordu Zeynep.
"Aslında neredeyse Türkiye ile aynı ama burada şekerli yufka yapıyorlar ve harika oluyor. Tavsiye ederim."
"Tamam o zaman." diyip garsonu çağırarak benim konuşmama izin vermeyip kendisi siparişleri verdi.
Çok tatlı bir şekilde Azerbeycan türkçesi ile konuşuyordu. Ben ise kıkırdıyordum.
"Neye gülüyorsun yine?"
"Azerbeycan türkçesiyle konuşmak sana çok yakıştı kkk."
"Onu bunu bırakta sabah beni uykudan kandırarak uyandırmanı unutmadım küçük hanım."
"Ya şakaydı o unnie."
Garson siparişleri getirmişti. Kahvaltımızı yapıp hesabı ödedikten sonra çıktık.
"Şimdi ne yapmak istersin unnie?"
"Burada bir kız kulesi varmış galiba onu çok merak ediyorum hani kız kuleden kendini atmıştı ya."
"Evet aslında o kule eskiden bir denizin ortasındaydı. 200 yıla yakındır da sular çekilmiş ve kurumuş."
"Çok garip bir hikayesi var galiba."
"Evet anlatmamı ister misin?"
"Tabiki."
"Padişahın bir kızı varmış. Padişah kızını veziri ile evlendirmek istiyor ama kız başkasını seviyor. Vezirle evlendiriliyor zorla ve en sonunda vezirin onun için yaptırdığı kulenin tepesine çıkıp intihar ediyor."
"Çok dokunaklıymış."
"Bana dokunmuyor böyle şeyler."
"Odunsunda ondan."
İkimizde kahkaha atmaya başladık. Kısa bir yolculuğun ardından bahsettiğimiz kız kulesine varmıştık. Zeynep kapıdan içeri geçti sonra da ben geçecektim ki kafam kapıya çarptı.
"Ah bu kapılar neden bu kadar kısa ki?" diye sitem ettim.
"Kapı kısa değil sen uzunsun." diyerek sırıtıp rahatça diğer kapıdan geçti Zeynep.
Bende bu sefer biraz eğilerek geçtim. Bayağı bir turladıkdan sonra geç olduğunu farkedip yorulunca otele döndük. Zeynep ile pijama partisi yapmaya karar verdik. Ben sabah aldığım abur cuburları raftan çıkarıp masaya koydum.
"Sen hangi ara aldın bunları?" diye şaşkınca baktı Zeynep.
"Sabahleyin sen uyurken." diye cevap verdim.
Gülümseyip "Ne izleyeceğiz?" dedi.
"Korku filmi." diyince
"Ne? saçmalama." dedi.
"Ne o korkuyor musun yoksa?"
"Yok ondan değilde en son ne zaman izledim hatırlamıyorum."
"Tamam o zaman şimdi izleyelim ve tarihi aklında tut."
"Off Lavin. Tamam be."
Pijama partimiz çok eğlenceli geçmişti. Zeynep korkunca bir anda birbirimize sarılıyorduk ve aynı anda korktuğumuz için kahkaka atıyorduk. Filmden sonra biraz hava almaya çıktık. Sokakta beraber yürürken üç kişilik bir erkek grubunun bizi takip ettiğini farkettim.
"Zeynep önüme geç." dediğimde birden neden böyle söylediğimi anlayamayıp
"Ne?" diye tepki verdi şaşkınca
"Takip ediliyoruz çaktırma. Ben yavaşlayacağım sen de önüme geç ben seni koruyacağım."
Zeynep tam bir şey diyecekken "Bu seferlik beni dinle. Söz beraber döveceğiz." diye kestim onu.
Bir anda arkadan birisi elimden tuttu. Elimi çektim ve yüzümü o kişiye döndüm.
"Gecenin bu saatinde böyle güzelliklerin dışarıda ne işi var?"
"Sanane? Hem derdin ne senin? Genelde bana burada bulaşan olmaz."
Böyle dememin sebebi Azerbeycanlı tanınan genç boksörlerden biri olmamdı.
"Belanı arama kardeşim." diye tersledim adamı.
Şaçımdan tutup çekince saçımı tuttuğu elini olduğu yerde tutup elinin altından geçtim ve ters hamle yapıp adamın elini bükerek karnına tekme attım. Zeynepte bir başkasını dövüyordu. Diğeri Zeynep'e saldıracekken yakasından tutup kafa attım.
"Ama banada sakla Lavin olmuyor böyle." diyip adamın karnına art arda tekme geçirdi.
O esnada ilk dövdüğüm adam tam silah çıkaracakken iki elini birleştirip kombo yumruk attım. Sonrada kafasını ellerimin arasına alıp dizimi geçirdim.
"Zeynep ambulansı ara."
"Olmaz ya yalan söyleyip onları dövdüğümüzü söylerek bizi şikayet ederlerse?"
"Merak etme ses kaydı var."
"Lan Hangi ara yaptın sen o ses kaydını?" diyip güldü.
"Çok zekiyimdir. Hem zaten güvenlik kameralarıda var burada." dedim gülerek.
"Tamam." diyip ambulansı aradı Zeynep.
Adamları onlara teslim edip uzaklaştık oradan. Kısa sürede otele geri döndük. Çok yorulmuştuk sırasıyla duş alıp yataklarımıza uzandık. Bugün son olay dışında çok eğlenmiştik. Yarında Kore'ye biletlerimizi alacaktık. Hemen sabah olmasını istiyorduk.
Evet sevgili okuyucular lütfen vote ve yorum yapar mısınız ? Sizi zorlamak istemiyorum ama en azından vote vermeseniz bile yorum yapsanız.Kitap hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum gerçekten.Hep sağlıcakla kalın yeni bölüme kadar hoşçakalın.😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR RÜYA MASALI
FanfictionSürekli aynı çocuğu rüyalarında görmekten bıkmıştı kız.Yüzünü bile görmediği rüyasındaki adama nasıl olmuşta aşık olmuştu ? Diğer tarafta başka bir kız platonik aşkı için gözyaşı döküp şiirler yazarken daha sonra kaderin bu iki kızı bir araya getiri...