Bu bölüm arkadaşım Kevser'e gelsin. Allahın onu sınamak için en ağır yükleri verdiği sevgili kulsun sen Kevser. Cennette kevser havuzundan içerek adının hakkını vermen dileğiyle. Seni çok seviyorum🖤
" Tek bi kalp yetmiyor. Yetse de atmıyor.~hadise,aşk dediğinGecenin ikisinde yazdıran acı unutulmaz.
Sizde unutmayın olur mu?
~~~
Musluktan akan suyu izledim. Yavaşça parmaklarımı suda gezdirdim. Aynadan yansımama baktığımda berbat bir halde olduğumu gördüm.Geçmişin kırıklarının gözlerime batmasına dayanamadım ve ıslak ellerimi hemen yüzüme götürdüm. Sızlayan yaralarımı umursamadan sertçe yıkamaya devam ettim.
Bütün kirlerimden ayrılmak için her yerimi tırnaklıyordum.
Yüzümdeki kanlardan temizlenmiş üstüne yenilerini eklemiştim. Suyu ayarladım ve küvete girdim. Vücuduma bakamıyordum. Karnımda kocaman morluklar baş gösteriyordu. Her yerim berbattı. Birden dayanamadım ve hızla küvetten çıktım. Klozete eğilirken öğütmeye başladım.
İçimdeki acıları döküyordum.
İşim bittiğinde tekrar suya girdim ve gözlerimi kapattım. Bir bardak su içince bile kendimi ağır hissediyordum artık. Midemde bir şey olması beni rahatsız ediyordu.
O an Bruno'yu düşündüm. Acaba şu an ne yapıyordu? Rose'la sevgili olduklarını biliyordum. Belki bir kafede kahve içiyorlardı.
Kim bilir?
Rose çok şanslı olduğunu söylemek isterdim. Ben Bruno'ya bakmaya kıyamazken onun ona dokunma, hatta onu öpme fırsatı vardı.
Ölüm anımda yanımda Bruno'nun olmasını diledim Natalie. Onun güzel yüzünü görerek ölmek dünyadaki en güzel ölüm şekli olabilirdi.Ah Natalie...
Gerçekten sıkıldım.
Küçük bir çocuğun yeni aldığı oyuncakla biraz oynayıp geri bırakması kadar.Ya da sevilen bir şarkıyı gün boyu dinleyip ezberledikten sonra bırakmak gibi.
Artık derimin buruştuğunu hissettim ve sudan kalktım. Kendimi daha iyi hissediyordum. Havluyu bedenime sardım. Hızla odama ilerlerken içeriden sesler geldiğini fark ettim ve hemen kulak kesildim.
"Gerçekten çok iyisin James."
"Rica ederim Anna. Biliyorsun, seni her zaman evine bırakabilirim."Bu konuşmanın nereye gideceğini anlamıştım. Hızla odama gidip kapıyı kilitledim. Onlar umrumda bile değildi. Havluyu yere attığımda boy aynasının karşısına geçtim. O anda gördüğüme inanamadım.
Sanki zayıflamıştım.
Hızlı bir şekilde çamaşırlarımı geçirdim ve tartıyı dolabın üstünden aldım. Halıyı kaldırdım ve tartıyı çıplak zemine koydum.
Derin bir nefes aldım Natalie.
Göreceklerimden korkuyordum. Çünkü zayıflamış gibi görünsemde kendimi kilo almış gibi hissediyordum.
Tartıya çıktım.
Başımı yukarı çevirdim ve çıkan sayıya bakamadım. Bir derin nefes daha aldım ve başımı eğdim.83.
Gördüğüm sayı buydu. Şaşkınlıktan küçük dilimi yuttuğumu sandım. Bu kadar küçük sürede 6 kilo vermiştim. Bu imkansızdı. Yükselen mideme dayanamadım ve az önce çıkardığım halde tekrar klozete koştum. Aldığım şokla istifra etmeye devam ettim.
Başımı kaldırdım ve elimle ağzımı sildim.O anda dank etti Natalie.
Günlerdir sadece su içiyordum, içtiğim suyu ise çıkarıyordum. Bu yaptığımın sağlıksız olduğunu biliyordum ama bir şeyler yiyince ya da içince midemde tutamıyordum. Elimi yüzümü yıkadım ve iç çamaşırlarımla geldiğimi farkettim. Ben odama geçerken annemle adamın da ayaklandığını gördüm.Umrumda bile değildi. Üzerime siyah kazak ve pantolon geçirdim. Ama bir sorun vardı.
Pantolon belimden düşüyordu.
Ben hala şaşkındım. Buna alışık değildim. Şaşkınlığım sürerken içeriden inleme sesi gelmeye başladı. Buna daha fazla dayanamayacağımı anladığımda belime bir kemer geçirdim ve eşyalarımı alıp çıktım. Nereye gideceğimi biliyordum.
Birkaç dakika sonra her zaman önünden geçtiğim ama hiç girmediğim dövmecinin kapısındaydım.
Yavaşça kapıyı araladığımda ise hiçbir zaman olmadığım bir ortama girmiştim. Sigara dumanından görünmeyen, alkol kokan bir ortam.
Ama kendimi iyi hissettim Natalie. Çünkü kendimden biraz uzaklaşmıştım.
Hayat bazen sizi değişmeye zorlayabilir.
Hayatı siktir edin. Çünkü bir daha doğmayacağız.----
İçim geçti ya. Artık daha değişik bölümlerle karşınıza çıkacağım. Ama ben gelene kadar;
Acılarla kalın minik Şekerlerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Natalie.
Teen FictionTamamlandı ve Düzenlendi. O çok güzel Natalie. Ve ben... Ben çok çirkinim. Bu hikayenin bir tarihi yok çünkü her sabah kalbimde tekrar yazmaya başlıyorum ∞•