Mes chers parents je pars
Je vous aime mais je pars
Vous n'aurez plus d'enfants
Ce soir~louane,je vole(Sevgili ebeveynlerim, ben ayrılıyorum
Sizi seviyorum,ama gidiyorum.
Artık bir çocuğunuz olmayacak
Bu gece.)
Lütfen şarkıyı dinleyin,lütfen.
Final bölümü.
Acılarla okuyun.~~~~
Genç kız yazdığı mektubu düzgünce katladı ve üzerine güzel bir el yazısıyla "Angela'dan" yazdı.Mutlu bir şekilde mektubu masaya bıraktı. Uzun zamandan beri ilk defa bu kadar heyecan dolu,mutlu,huzurlu olmamıştı. Annesinin ışıklarını kapatıp yatağına gittiğini gördü.
"Ben birazdan ışıklar içinde uyuyacağım anne." dedi. "Acaba gelip ışıklarımı söndürür müsün?"
Annesinin iyice uykuya dalmasını bekledi, sonra günlüğünü açtı. Hani şu adına Natalie dediği,kırmızı günlüğü. Bu günlüğe Natalie adını vermişti çünkü Natalie onun idolüydü.
En sevdiği insandı onun, kitap karakteri olması bir şey değiştirmiyordu. Bunun nedeni ise Natalie'nin Angela gibi korkmayıp ruhunu kurtarmasıydı.
Evet,Natalie intihar etmişti.
Günlüğünün son sayfasını açtı ve yazmaya başladı.
"Gidiyorum Natalie,çok uzaklara. Hayatla olan bu çirkin mücadelemin sonuna geldim. Sana çok teşekkür ederim,iki şey için.
Birincisi; beni dinledin sen,kimse beni dinlemezken ve kendi çıkarlarına göre yargılarken sen dinledin beni. Ben dememiş miydim sana insanlar dinlemiyor,bence anlatamadım diye? Bundan dolayı sana şükranlarımı sunuyorum.
İkincisi; bana cesaret verdin, bana huzur verecek şeyi yapmam için bana cesaret verdin. Sana çok teşekkür ederim.
Bu günlüğü yakacağımı söylemiştim. Acılarımın bana özel olduğunu ve insanların ben yaşarken önem vermeyip de öldükten sonra önem verecek olduğuna emin olduğum acılarıma sırf vicdanları için gözyaşı dökmemelerini istemiştim.
Seni seviyorum Natalie ve sana son kez şükranlarımı sunuyorum.
Şimdi gidecek ve bu günlüğü yakacağım.
Acılarla kal ."
Günlüğü yakmayı unutmamak için kendini uyardı ve masanın üzerine bıraktı. Şimdi yapması gereken şeyler vardı.
Annesinin yatak odasına ilerledi. Annesinin uykusu çok ağır olurdu. Onun dolabını açtı ve makyaj malzemelerinin olduğu çantayı aldı. Hayatında bir kere bile makyaj yapmayı denememişti ama annesi yaparken annesini izlemeyi çok severdi.
Ona özendiği için makyaj malzemelerini kaçırıp makyaj yaptığı anlar çok fazlaydı. Ama annesi onu öyle yakaladığında o kadar kızardı ki... Oysa kendisi annesinin gülüp onu kayda alacağını,onu öpeceğini falan sanırdı;ne yazık.
Annesinin tam karşısına oturdu ve onun kapalı gözlerini izledi.
Sadece biraz sevgi istemişti. Gözleri doldu, elleri titredi ama yutkunamadı. Boğazına annesine söyleyemediği sevgi sözcükleri tıkandı.
Biraz sitemle fısıldadı.
"Yemin ederim,inanmadığım Tanrı'ya yemin ederim ki seni çok sevdim ma merê."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Natalie.
Teen FictionTamamlandı ve Düzenlendi. O çok güzel Natalie. Ve ben... Ben çok çirkinim. Bu hikayenin bir tarihi yok çünkü her sabah kalbimde tekrar yazmaya başlıyorum ∞•