Çok özel bölüm,gökkuşağında siyah olmak kadar özel.
Bazen bana gelir gider seni dert etmeler.
Seni rüyalarımda hapsetmeler.
Yıldızların hırsızları mı var?
Tutamam tutamam hep yeni bir gün doğar.~Madrigal,seni dert etmeler.Acılarla okuyun...(çaktırmayın çok özlemişim *__*)
***
Mike koca bedenini taşıyamıyordu.
Angela toprağa gireli,daha doğrusu Mike'ın Angela ile toprağa gireli dokuz gün olmuştu.
Mike yaşamıyor gibiydi. Nefes alıyordu ama...
Hızlı adımlarını arkadaşının mekanına yöneltti.
Dünya Mike'a çok sessiz geliyordu.
Oysaki Angela gürültü yapan bir kız değildi.Mike o an anladı;dünyadaki milyarlarca insanın arasından, Angela'nın kalp atışları eksilmişti.
Bu sessizliğin nedeni buydu.Mike o ölmeden onun nabzını dinlemek için her şeyini verirdi.
Gecenin ikisiydi, Bob'ı uykusundan uyandırmıştı. Kendisi uyumadığı için herkesin kendisi gibi olduğunu sanmıştı.
Mike çok kötü durumdaydı.
Bob kapıyı onun için açtığında Mike dalgın bir şekilde yeri izliyordu.
"Dostum, Mike. Hadi gir içeri."
Mike başını yerden kaldırdı ve içeriye girdi. Bob uykulu gözüküyordu. Koltuğa oturduklarında Mike hâlâ durgundu.
"Mike,nasılsın ahbap? Pek iyi gözükmüyorsun. Duyduğuma göre kaç gündür dövme yapamıyormuşsun. Çok dalgınmışsın,senin sürekli müşterin bana geldi geçen. İstediği dövmeyi yapmak yerine bir melek dövmesi yapmışsın sanırım. Çok zor oldu silmek."
Mike hâlâ yeri izliyordu. Karşısındaki koltukta oturan Bob yaslandığı yerden Mike'a doğru uzandı.
"Neyin var Mike,neden böyle davranıyorsun? Sen bu işin ustasısın,kendine gel."
Mike ayağa kalktı ve dövme salonuna ilerledi,bunu gören Bob sıkıntıyla onu takip etti.
Anlaşılan bugün ondan laf alamayacaktı.
Mike tişörtünü çıkarttı ve dişçi koltuğuna benzeyen koltuğa oturdu. Vücudu dövmelerle kaplıydı ama hiçbir zaman kalbinin üstüne ve çevresine dövme yaptırmamıştı.Bunun nedenini kendisi de bilmiyordu ama yapmamıştı işte.
Bob makineyi ayarlarken konuştu.
"Tam kalbimin üzerine kanadı kesilmiş ama o kanatları geri dikilmiş bir melek istiyorum.Altına ise Je n'ai jamais été aimé soit yazmanı."
*Ben de hiç sevilmedim.*
Bob sorgulamadı ve makineyi ayarladıktan sonra Mike'ın kafasındaki şekli bir kağıda çizmeye başladı.O sırada Mike tavana bakarken konuşmaya başladı.
"Bir gün bizim bardan dışarı bakıyordum.Çok sıkkındım, hayatı sorguluyordum sürekli.Yaşamak için bir sebebimin olmadığını düşünüp içten içe beynimi kemiriyordum."
Bob işini yaparken kulağı Mike'daydı.
"Sonra onu gördüm. Bizim bara yakın bir okul olduğunu biliyordum,okul çıkışında birçok ergen gelirdi. Her neyse, çok güzeldi Bob.Melekleri ağlatacak derecede güzeldi.Donakaldım,hayatımda böyle bir duruluk görmemiştim! Ben siyah bir adamım Bob. Çevremdeki kadınlar da bütün beyazlığını benim gibi adamlarla olarak kirletmiş,gri olmuşlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Natalie.
Teen FictionTamamlandı ve Düzenlendi. O çok güzel Natalie. Ve ben... Ben çok çirkinim. Bu hikayenin bir tarihi yok çünkü her sabah kalbimde tekrar yazmaya başlıyorum ∞•