1.1

716 41 10
                                    

Sabah kalktığımda Jerome çoktan uyanmış duvarda monteli olan televizyonu izliyordu. Gözlerimi ovuşturduktan sonra kollarımı ona doladım, "Uyanmak ne demek biliyormuşsun." kıkırdadım, "Kapa çeneni Jerome." televizyonu kapatmadan yanımdan kalktı ve dolabına yöneldi, "Hadi kalk sende hazırlan." yatakta oturur pozisyona gelip dağınık saçlarımla ona baktım, "Nereye gidiyoruz ki?" kendine kıyafet seçerken konuştu, "Açıklama yapmaya." meraklı şekilde sordum, "Şu fankitlesinden mi söz ediyorsun? Onlara mı açıklama yapacağız?" ellerini alkışlar şekilde oynattıktan sonra giydiği beyaz gömleğin düğmelerini iliklemeye başladı, sırıtarak konuştum, duymak istiyordum. "Neyi açıklayacağız peki?" Benim soruma karşılık güldü, "Çok mu duymak istiyorsun?" ona bir çocuk gibi kafamı salladığımda saçlarını karıştırdı, "Sevgili olduğumuzu açıklayacağız." utanıp güldüğümde yanıma gelip dudağıma minik bir öpücük kondurduktan sonra beraber yataktan kalktık ve o dolabına, ben ise giyinme odama yöneldim.

Odaya geri döndüğümde Jerome beyaz pantolon, beyaz gömlek, beyaz spor ayakkabısı ve mat, simsiyah şapkasıyla yatağa uzanmış televizyondan oyun oynuyordu.

Makyaj masama oturup koyu renkleri içeren bir göz makyajı yaptıktan sonra koyu kırmızı rujumuda sürdüğümde Jerome yanıma geldi, "Rujunu bozabilir miyim?" rujumun kapağını kapatırken konuştum, "Hayır tabii ki." dudağını büzdüğünde içimden onu öpmek gelmişti fakat rujum dolayısıyla yapamıyordum. Ama Alice istediği koyu renk ruju sürse bile Jeremiah'ın dudağını öpebilirdi çünkü onunda dudağı koyu renk bir kırmızıydı.

Jerome beni elimden tutup aşağı indirdiğinde koltukta cilveleşen Jeremiah ve Alice ile karşılamıştık.
Bizi görünce ayağa kalktılar ve bizim gibi el ele tutuştular, "Benim canım kruvasan çekiyor. Kahvaltı edecek miyiz?" gitmek üzereyken bir anda tüm gözler bana dönünce ne olduğunu anlayamamıştım, kafamı 'ne var?' anlamında salladığımda Alice, Jerome'a bakarak konuştu, "Junior Valeska mı geliyor yoksa? Canının bir şeyler çektiğine göre." Jerome'a baktıktan sonra konuştum, "Hayır tabii ki." Alice kafasını 'hı hı kesin' dermiş gibi salladıktan sonra ikisi önde giderken Jerome'un kulağına fısıldadım, "Korundun değil mi?" bana bakarak o da fısıldadı, "Sen korunmuşsundur diye ben de korunmadım." elimle alnıma vurdum ve bağırmış gibi bir fısıltı eşliğinde konuştum, "Ben her dakika korunarak oturmuyorum Jerome!" Alice ve Jeremiah ikilisine çaktırmamak adına el ele evden çıktık fakat konuşmaya devam ediyorduk, "Ne yani şimdi gerçekten baba mı olacağım?" ona anlamsız bakışlar attım fakat aynı zaman da içim kıpır kıpırdı. Ama bu mutluluktan değildi. "Şu an çocuk bakamayız Jerome." Alice ve Jeremiah arabaya binmişken biz hala dışarıdaydık. Jerome olduğu yerde duraksadı, "Ne demek bu?" ellerimi iki yana açtım, "Söylediğim şey gayet açıktı." beni umursamadan yürümeye devam ettiğinde kolundan tuttum. İkimizde bize seslenen Alice ve Jeremiah'ı umursamıyorduk. "Ne oluyor Jerome? Kötü bir şey dediğimi sanmıyorum." elimi hafifçe tutup kolundan aşağı indirdi ve yürümeye devam etti, "Açıklama yapmana gerek yok. Ben anlayacağımı anladım." o arabaya bindiğinde ben olduğum yerde kalakalmıştım.

Bir süre sonra kendime gelip arabaya bindiğimde başımı cama yasladım. Tabii ki ondan çocuğum olsun isterdim ama biz daha çok gençtik böyle bir sorumluluğu alamazdık. Ayrıca çok belalı işlerin içindeydik ben vicdansızdım fakat küçücük bir bebeği böyle kanlı bıçaklı işlerin içine sokacak kadar da vicdansız değildim. Bir de daha dün sevgili olmuştuk, hemen ne oluyordu yani? Derin bir nefes verdim. Ya hamileysem? İkimizde korunmamıştık ve canım kruvasan çekmişti. Eğer karnımda bir bebek varsa onu asla ama asla aldırmazdım fakat bakamazdım da. Ben küçücük, masum, daha hiç bir suçu olmayan bir bebeği nasıl dördümüzün bu aksiyonlu hayatına sokabilirdim ki? Başımı camdan çekip ellerimin arasına aldım dirseklerimi de bacağıma yasladım. Acilen doktora gitmek zorundaydık.

𝒑𝒂𝒓𝒕𝒏𝒆𝒓 ッ 𝘫𝘦𝘳𝘰𝘮𝘦 𝘷𝘢𝘭𝘦𝘴𝘬𝘢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin