1.8

511 23 17
                                    

- River'dan -

Gözlerimi açtığımda Jerome hala uyuyordu. Yatakta doğrulup üstümdeki askılı siyah büstiyerimi düzelttim ve terliklerimi giymek için çıplak bacaklarımı yataktan sarkıttığımda Jerome bileğimden tutup yatağa geri çekerek belime sarıldı. "Bugün kalkmak yasak güzel bayan." derin bir nefes vererek Jerome'un beyaz, bol tişörtüyle oynamaya başladım. "Jerome çok sıkılıyorum. Biraz dışarı çıkıp olay çıkarsak olmaz mı?" saçlarımı geriye attı ve ince askımın üstünden omzumu öpüp bana döndü. "Güzelim biliyorsun, Jimbo bize tehdit oluşturuyor." kafamı aşağı yukarı salladım. "Biliyorum." derin bir nefes verdim ve konuşmaya devam ettim, "Ama yine de çok sıkılıyorum." Jerome belimde ki ellerini sıkılaştırdı, "Hmm bir düşünelim. Ah, buldum. İstersen benimle o çok istediğin şeyi yapabilirsin." heyecanla yatakta doğruldum ve mutlulukla gülümsedim, "Gerçekten saçını örebilir miyim!" Jerome bu dediğime küçük bir kahkaha attı, "Ne? Hayır. Sürekli oyun oynayalım diye tutturuyorsun." ellerimi şaşkınlıkla ağzıma götürdüğümde gözlerim heyecanla açılmıştı. Ellerimi ağzımdan çektim, "Gerçekten benimle oyuncak oynayacak mısın!" gözlerini devirdi, "Yani, evet. Ama sadece bir kere. Ayrıca kapı kilitli olac-" ufak bir sevinç çığlığı atıp kendimi onun üstüne attım ve kollarımı boynuna doladım. O da çok geçmeden kollarını belime doladığında saçımı öptüğünü hissetmiştim.

"Tamam, geç kalmamalıyız. Bugün seninle bütün gün oyuncaklarla oynayacağız! Kalk hadi!" elinden tutup çekiştirdiğimde elini, elimden bileğime getirip beni kendine çekerek belimi tuttu. "Kahvaltı yapmamız gerekiyor." dudağımı büzüp duygu sömürüsü yaptım. "Ama Jerom-" lafımı kesti. "Şşh, beni lafımdan döndüremeyeceğini biliyorsun." ondan uzaklaşıp derin bir nefes vererek kapıya yöneldiğim sırada ne olur ne olmaz diye komidin çekmecelerinde bulunan bıçaklardan birini alıp kapıya fırlattığında bıçak kapı kulpunun ve benim elimin tam üstüne saplandığında korkudan nefesim kesiliyordu. Arkamı dönüp sinirle bağırdığımda onu tam karşımda buldum. "Tanrı aşkına sen ne yapı-" elini kapıyla arasında kalacağım bir şekilde kapıya dayadığında yüzüme yaklaştı ve soft sesiyle konuştu, "Sessiz ol. Seni bu üstündeki sutyenle hiç bir yere göndermeyeceğimi bilmen gerekirdi." nutkum tutulduğunda yavaşça yutkundum. Yanları kesik ağzıyla sırıttı ve geriye çekildi. "Bu sutyen değil bir kere! Dışarıda da giyilen bir büstiyer!" kapıyı açıp dışarı çıkarken konuştu. "Her ne boksa River. Ayrıca eğer sözümü dinlemeyecek olursan seninle oyuncak oynamam." ayağımı sinirle yere vurduğumda o çoktan çıkmış, hatta kapıyı bile kapatmıştı. Beni çok hassas bir noktadan vurmuştu!

Kapıya saplanmış olan bıçağı huysuzlukla çıkardım ve çekmeceye geri koydum. Beni deli ediyordu, hatta etmişti bile ama onu yine de çok seviyordum.

Odamızın içindeki giyinme odasına girdim ve üstümü giyinip saçlarımı taradım. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra kendime baktım. İşte şimdi her şeyim tamamlanmıştı.

Aşağı indiğimde Jervis hariç herkes kahvaltı masasına oturmuş kahvaltı ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşağı indiğimde Jervis hariç herkes kahvaltı masasına oturmuş kahvaltı ediyordu.

Jerome'un yanındaki boş sandalyeye oturdum ve bende yemeye başladım.

𝒑𝒂𝒓𝒕𝒏𝒆𝒓 ッ 𝘫𝘦𝘳𝘰𝘮𝘦 𝘷𝘢𝘭𝘦𝘴𝘬𝘢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin