Hiçbiri yoktu! Ne ışıklarım ne de yıldızlarım. Annem odaya çok rahat birşekilde girdi.
-"Eğer yıldızları ve ışıkları soracaksan hepsini kaldırdım."
-"Anne sen ne yapıyorsun!? Ne demek benim ışıklarımı ve yıldızlarıma sökmek! "
-" Yıldız ben herşeyin farkındayım sen bir Deniz Yıldızı sözüne takmış gidiyorsun. Bak Ela bile alıştı artık Deniz'in yokluğuna sende alış artık. Işıklar ve yıldızlara artık yok hepsi çöpte. Deniz gelmeyecek eğer gelseydi gelirdi on yıl içinde bir haber verirdi en azından." Gözlerim yaşlı bir şekilde konuşmaya başladım sesim de titriyordu.
-"Hayır! Deniz gelecek ben bunu biliyorum. Anne nolur ışıklarımı ve yıldızlarımı ver. Ben karanlıkta yatamam nolur."
-"Alış ozaman önce Deniz'in yokluğuna şimdi ışıklarının."
-"Anne Deniz var! Bir umut daha var anne! Deniz gelecek. Göreceksin."
-"Hadi uyu yarın antremana da gideceksin." Annem odadan çıkınca ağlamaya başladım hüngür hüngür hıçkıra hıçkıra. Odamdaki son ışığıda kapatıp gitti annem. Karanlıkta uyuyamazdım. Yapamazdım bunu. Yıldızlarıma bakmadan düşünemezdim. Onlara bakmadan güç alıp Deniz'e yazamazdım. Ağlamaya devam ederken mesaj geldi. Bakmadım birkaç dakika sonra birdaha geldi. Cevap vermeyince sustu. Eğer bizim gruptan olsaydı Enes ona cevap verene kadar susmaz ısrarla mesaj atardı. Ya Doğan'dı ya da Deniz. Telefonu alıp baktım. Mesaj Deniz'den di. İki mesaj vardı. Ağlaya ağlaya mesajları okudum.
-"Benim Deniz Yıldızım bugün nasılsın?"
-"Aktifsin ama cevap vermiyorsun çok garip değilmi? İyimisin?"
-"Değilim Deniz hiç iyi değilim. Ben bal da değilim ben Yıldız'ım."
-"Neyin var noldu?"
-"Annem odamdaki yıldızları ve ışıkları sökmüş atmış hepsini ama ben karanlıkta uyuyamam yarın da okul ve maç var uyumam lazım ama yapamıyorum."
-"Ne yani Süheyla teyzemi yaptı? Bu arada tavanındaki yıldızlara daha duruyormu?"
-"Evet hepsi duruyordu. Geçen biri düştü. Annem bana bir günlük almıştı senin doğum gününde hatırlıyomusun aynısını sanada almıştı. Benim pembe senin mavi. O günlüğe senin doğum gününün gecesi yazmıştım. O gün zaten kaybolmuştun. En son o günden birkaç gün sonra yazdım ve sonuna da şunu yazdım 'Deniz gelene kadar kapatıyorum' sen gelene kadar birşey yapmamaya söz verdim. O daha duruyor ve geçen gün başıma düşen yıldızı onun içine koydum ki sen gelirsen tak tekrardan diye. Annemde bana bugün 'Deniz gelmeyecek. Deniz yok' dedi resmen. Sana çok bağlandım seni bulurum diye ümitlendigim için ışıkları ve yıldızları söktü. "
-"Camının yanındaki büyük koltuk daha duruyormu?"
-"Hayır onu attık ama yeni koyduk."
-" Tamam o sarıldığın yastığı ve battaniyeni al o koltukta yat bu gece perdenide açık bırak. Çünkü seni sen koruyacaksın. Seni yıldızlar koruyacak. Onların ışığıyla yat bu gece."
-"Deniz iyiki varsın."
-"Sen de Yıldız. İyi geceler."
Deniz'in dediği gibi yapıp koltuğa gittim. Saat gece dört olmak üzereydi. Annem odama girdi.
-"Bu saatte neden ayaktasın?" dedi. Gözüm yaşlı bir şekilde cevap verdim.
-"Karanlıkta uyuyamam."
-"Peki ozaman ışıklar ve yıldızlar depoda siyah renkli bir kutuda."
-"Bugün gerçek yıldızların altında uyuyacağım. Onları yarın alırım." dedim ve annem şoka uğradı resmen ışıklar için ağlayan ben şimdi istemiyordum. Çünkü Deniz'in dinleyecektim. Bir anda tam uyuyacakken bir titreşim sesi daha geldi. Deniz bir fotoğraf göndermiş. Onun yatağı da camın kenarındaymış. Bana yıldızları çekip atmış ve aktifligi ni kapatmış. Birde şunu yazmış.
-"Burada saat gece üç yarın erken kalkmam lazım simdi nedenini söylersem uyumazsın zaten çok önemli değil." Bende o na gökyüzünü çekip attım.
-"Merak etme uyurum benimde yarın önemli bir maçım var." Uyumuştum. Sabah uyandığımda neredeyse gecikmiştim. Hemen hazırlanıp okula gittim. Derste Denizden yine bir mesaj gelmişti. Bir fotoğraf. Fotoğrafı görünce şoka uğradım ve hemen Doğan'a gösterdim.........
Evet yine heyecanlı bol şok geçirmeli bölüm daha bıraktım. Sonu kötü de olabilir güzelde. Yazabildigim her an yazacağım. Beklemede kalın♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Yıldızı
Novela Juvenil"Bir deniz yıldızı denizden başka hiçbir yerde yaşayamaz. Benim kalbim onsuz hiç bir yerde atmıyor."