Bölüm22:Beni şimdi bırakamazsın

30 5 0
                                    


-"Kim neden bu notları yazar Deniz? Aklım almıyor! Benim kimseye kötülüğüm dokunmadı. Çıldıracağım!"

-"Yıldız bizde bilmiyoruz. Ama yakalayacağız."

-"Nasıl olacak?"

-"Yeniden notu bırakmaya gelecek. Bizde ona pusu kuracağız."

-"Ne yani artık bizimkilere anlatalım mı?"

-"Öğrenmek hakları bence. Ne diyorsun?"

-"Tamam. Ebru ve Enes'e haber ver, gelsinler. Doğan biliyor zaten Almila'da öğrenir."

Çaresiz gözlerle bakıyordum. Gerçekten de çok çaresizdim. İlk defa kendimi böyle hissettim.

-"Baksana abi herkes yaşadığını yaşayacak yazıyor. Bu ne lan! Bu kız kime ne yaşattı ki yaşasın!"

-"Enes tamam dur sakin ol. Ee şimdi ne olacak?"

-"Ebru, Enes,Almila bakın bu notlar bir yıldır geliyor. Deniz'in bıçaklandığı günden beri. Deniz'i bıçaklatan, Almila ve Doğan'ın kaza yapmasına sebep olan bu notu yazan kişi."

-"Tamam da Doğan ve benimle derdi ne?"

-"Sizinle derdi yok zaten. Doğan benim arabayı aldı. Nottu da sabah bulduk. Gece bırakmış olmalıydı. Çünkü ıslaktı biraz. Arabınında frenlerini patlattı. Arabayıda siz alınca olan oldu işte."

-"Napacağız şimdi? Yani polis bile bulamamış."

-"Bekleyeceğiz. Birimizin başına bir olay geldiği günün sabahında bir not buluyoruz. O gün ormanda uzun süre kaldıktan sonra çadırda not bulduk. İllaki yine birşey olacak yine gelecek. Gerekirse sabaha kadar onu bekleyeceğim."

-"Haklısın abi bekleyelim de. Birimizin başına birşey gelmesinimi bekleyeceğiz!? Abi kıza ölüm tehditi yazmışlar lan bu kız öldükten sonra mı yakalayacağız!"

-"Enes daha sakin ve sessiz ol. Süheyla teyze ve Ela teyze duymasın!"

-"Ya ne duymasın be! Yıldız ölürse gidip 'Süheyla teyzeciğim Yıldız'a yıllardır bir manyak not yazıyordu ölüm tehditi ediyordu bizde Yıldız'ın ölmesini bekleyip onu yakalamaya çalıştık ama maalesef o manyagı elimizden mi kaçırdık' diyeceğiz! Bunu mu istiyorsunuz." Enes'in Almila'ya böyle bağırması bile Doğan'ı delirtmişti.

-"Enes yükselme!"

-"Ya yeter lan yeter! Bu senin sevgilinin başına gelse böyle mi yapacaksın?"

-"Enes kes sesini Almila ile alakalı değil! Bu hepimizin balıma gelse yine aynısını yapardık. Şimdi sus otur şurda." Doğan çok çabuk sinirleniyordu.

-"Ya abi ne saçmalıyorsunuz siz? Ya şuraya koskacaman öleceksin Yıldız yazmışlar. Böyle mi koruyacaksınız!" Enes'in bu sözleri yüzünden birazdan yere oturup hüngür hümgür ağlayacaktım.

-"Bana bak Enes kendine gel artık! Şimdi seni bem öldürürüm." Sinirle Enes'e bagırıyordu Deniz.

-"Ya yeter be hepiniz susun! Ölecekse burda ben öleceğim!"diye bağırıp eve gittim. Çok sinirlenmiştim. Aynı zamanda hüngür hüngür ağlıyordum.
Birkaç gün evden çıkmadım. Deniz'i bile kabul etmedim. Ben hiç iyi değildim. Gecenin bir yarısı camdan dıları baktığımda şunu söyledim.

"Herşey mahvolmuştu ama yıldızlar çok güzeldi."

Gecenin bir yarısı evden çıktım. Arabaya bindim. Yolda giderken yolun hemen yanındaki deniz kıyısına gittim. Işıklarla doluydu. Arabayı bir kenara park edip ordan bir banka oturdum. Etrafıma çoğu kez bakındım. Çünkü o gelecekti. Buraya gelecek ve bana zarar verecekti. Gelmişti. Burada bir yerdeydi. Kulağımda Bluetooth'lu kulaklık vardı. Tek kulağıma takılıydı. Telefonum açıktı. Ama şarkı dinlemiyordum. Deniz'i ve Doğan'ı dinliyordum. Plan yapmıştık. Ama o kimse burada bir yerdeydi. Ya ben ölecektim ya da o yakalanacaktı. Köşelere sinmiş bir kaç sivil polis vardı. Ben bile göremedim. Herkes yarım saat önceden gelmişti. Bende öyle geldim. Burada bir yerde ama nerede? Bir anda bağırdım.

"Heeyy aptal! Beni asla yakalayamazsın çünkü benim ölümüm senin elinden olmayacak. Denizde öleceğim ben." diye bağırdım. Sesi robat gibi çıkan bir ses geldi kulağıma. Tam karşımdaydı. Ama ağzı yüzü kapalıydı sadece gözleri gözüküyordu. Deniz'in burda oldugunu bilmesem bu Deniz diyecektim.

"Demek ölümün denizde olacak ha! Ölümün Deniz yüzünden olacak."

"Kimsin? Ama şunu bil beni sen öldüremezsin. Senden korkmuyorum."

-"Eminmisin Yıldız? Sol tarafın denize uçurum çokta yüksek değilmiş ama aşağıya bir atlasan parçalarını zor bulurlar. Baksana şurası kayalık."

-"O zaman yakala beni." diyip koştum. Aşağımın taşa takılmasıyla yere çakıldım. Kafamı vurmuştum. Hiç birşey hissetmiyordum. Gözümü bile açamadım. Tek duyduğum Deniz'in bağırış sesleriydi. Bizim planımız böyle değildi. Birşeyler anlamış olmalı polislere doğru koştuğum yolda taşlarla kaplıydı. Anlamıştı. Düştükten sonrasını hiç hatırlamıyorum.

_________Deniz'in anlatımıyla______

-"Düştü. Nasıl lan?"

-"Deniz koş. Yıldız bayılmış olmalı."

Doğan'la arabadan inip hemen Yıldız'a doğru koştuk. O sırada Yıldız'ı ordan denize atmıştı. Polisler peşinden koştu. Hiç düşünmeden denize atladım. Her yer karanlıktı. Suyun içi gözükmüyordu. Denizin üzerine çıkıp bağırdım.

"Birisi fener birşey versin."

"Al benim telefonum su geçirmez."
Telefonun el feneriyle denize geri daldım. Deniz çok derindi. Yıldız'ı görmüştüm. Denizin içinde süzülüyordu resmen. Batmadan yukarıya çıkarmam lazımdı. Ama benimde nefesim kesilmişti. Yıldız'a yetişmek için o kadar hızlı yüzüyordum ki sonunda yetişmiştim. Yıldız'ı tutup denizin üzerine çıkarttım. Kıyı çok yüksekteydi. Polis teknelerle gelmişti. Hemen tekneye çıktık. Nefes almıyordu. Kalp masajı yapmıştım. Ama olmuyordu. Nolur ölmesin. İkinci üçüncü kez yapışında ağzından bütün suyu fışkırdı. Ama daha uyanmamıştı.Orada ambulans bekliyordu. Hemen ambulansa bindik. Kalbi gidip gidip geliyordu.

Şimdi olmaz Yıldız. Beni şimdi bırakamazsın yapamazsın bunu.

Deniz Yıldızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin