-"Almila kafan kanıyor."
-"Nasıl kafam kanıyor?"
-"Dur bak Doğan Almila'nın saçını çek ordan kaldır bak kıpkırmızı."
-"Yere düşünce oldu heralde." Dedi Ela teyze. Gel de şimdi Doğan'ı tut.
-"Çocuklar tamam sakin olun okulun revirine götürün Almila'yı orda hemşire bir baksın." Doğan hemen Almila'yı götürdü. Bizde onları bekledik. Almila'nın kafasına bir yara bandı takmıştılar. Enes yine susmayıp konuştu.-"Ay Almiş çok havalı gözüküyor bu." Enes'i kimse takmasa bile biraz gülüp eve doğru ilerledik. O sırada bir parkta oturduk. Doğan konuştu hemen.
-"Almila bu soruyu sadece bir kere soracağım ama doğru söyle lütfen."
-"Yaptı"
-"Ay kız bir dur daha soruyu sormadı."
-"Yani sana bulaştı önceden ama söylemedin öyle mi? Neden peki?"
-"Doğan eğer söyleseydim kavga çıkacaktı. Ela hoca gelmeseydi olay daha da büyüyecekti. Eğer sen disipline gidersen doktorluk için de çok zorlanacaksın."
-"Doğan Almila çok haklı. Bırak kardeşim bak son günler." Dedi Deniz.
-"Tamam"
-"Aaaa Eboş geliyor." Enes'in isimleri izi kısaltış şekli hepimizin diline takılıyordu yavaş yavaş. Mesela Ebru'ya Eboş, Almila'ya Almiş, Doğan'a doğiş, bana hiçbir şey diyemiyordu.
-"Ayy Ebru ne kavga kaçırdın. Baran'ı bir dövdüm bir dövdüm."
-"Hıhıı Enes kesin öyle olmuştur. Anlattı okuldakiler."
-"Ayy sanada şaka yapılmıyor."
-"Sus Enes ya yoruldum zaten."
-"Sizin maçlar bitmedimi niye antreman yapıyorsunuz."
-"Bitti ama hoca işte bugün vedalaşmak için yapalım dedi. Aa bu arada yarın madalya takacaklarmış hadi Yıldız yine iyisin gol kralı olarak kupayı kaptın."
-"Sen niye kapmadın da Yıldız aldı? Ay zaten sen ne bilirsin top oynamaktan."
-"Enes Ebru kaleci ne diyorsun."
-"Aa doğru evet. Hadi eve gidelim ."
Eve doğru giderken hepimizin yolu ayrılmıştı. Deniz'le beraber giderken Ela teyze aradı.
-"Anne ne ekmeği?"
-"Tamam tamam alırım ben."
-"Ooo Deniz bey sizi ekmek alırken de görmek varmış."
-"Aa Yıldız hanımcığım siz hiç almadınızmı?"
-"Aldım. Bak market hemen şu aşağıdan sağa dönünce ilk yer ordan alıver ekmeğini."
Deniz gitmişti. İki yada üç dakika sonra karşıma Berk çıktı. Onu görmemezlikten gelip telefonda oynadım . Yanıma gelip konuştu.-"Biliyorsun değil mi sen onlarla arkadaşlığın boyunca hep onları düşündün. Ama onlar seni belki bir defa düşünmüştür."
-"Berk senin bu saçma lafına kanacak değilim git başımdan."
-"Noldu?"dedi Deniz.
-"Yok birşey hadi gidelim."diyip gittik.
Deniz çok sorguladı bende anlattım . Çünkü artık kimseden birşey saklamak istemiyordum.-"Deniz sen neden bu kadar sakinsin? Yani her olayda ses çıkartmıyorsun."
-"Yani ne bileyim ben öyle büyüdüm çok fazla olaylara karışmam. Rahat birisiyim."
-"Bu benim sinirimi çok bozuyor. Mesela Doğan kadar sessiz ama sinirli bir tip olabilirsin."
-"Sende Almila kadar sessiz olabilirsin herşeye tamam diyen tiplerden." İkimizde kahkahaya basmıştık o sırada.
-"Ama üzülme yıldızlar asla değişmez. Hep aynı şekilde parlarlar. Bir fırtına gelip onları yok edebilir sadece. İşte o zaman deniz sakin olur fırtına kopmasın yıldızlar kaymasın diye."
Anlamsız bir yüz ifadesiyle Deniz'e bakarken eve kadar gelmiştik. İkimizde eve girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Yıldızı
Novela Juvenil"Bir deniz yıldızı denizden başka hiçbir yerde yaşayamaz. Benim kalbim onsuz hiç bir yerde atmıyor."