1 yıl sonra:
"Yıldız çok daha iyiye gidiyorsun. Deniz ve ailen senin için çok endişeleniyor. Artık kolunu haraket ettirebildiğini söylemelisin."
"Bilmiyorum. Hayatımız çok iyi gidiyor. Baksana Deniz'e futbolcu oldu. Düşünsene çok büyük klüpte oynuyor. Bizim hayatımız tam bir yılda harika oldu. Gizemli notlar artık yok. Kolumda halen daha ufak tefek sızılar hissediyorum. Kendimi düzelmiş gibi hissetmeden söylemem olmaz ya sonra tekrar olursa."
"Doktor düzelecek dedi. Gelip geçici sızılar onlar. Peki bu bir yıl içinde neden daha evlenmeyi kabul etmedin."
"Sağ kolum tutmamış bir şekilde gelinlik giyip gezmek istemedim."
"Peki. Bügünlük bu kadardı. Umarım sen doktor olunca yeniden görüşürüz."
Nerdemiyim? Psikoloktaydım. O gün neler mi oldu? Tam bir yıl geçti üzerinden. Hastaneye gittiğimde ölümle yarışıyordum. Ama ben daha hızlı oldum iyileştim maalesef burdayım. Sağ kolum o gün denizde bir kayalığa vurmuş olmalıyım. Kolum kanlar içindeymiş. Damarlardan bir kaçı tıkanmış o günden beri kolum tutmuyordu ama şimdi düzeldi. Bazen çok fazla elektriklenme oluyor. Bu bir yıl içerisinde hiç not gelmedi. Hatta Deniz geçen aylarda bana evlenme teklifi etti. Tabi ki kabul ettim küçüklük aşkım çünkü. Nişanlandık hatta. Sadece tek korktuğum o mektup "Bir Gürsoy olunca" işte herşey Deniz'le evlenince başlayacaktı belki de. Geçen gün gidip düğün tarihi aldık. Önümüzdeki hafta düğün var. Herşey hazır. Gelinlik, damatlık, çeyiz, davetiye, herşey. Düğün deniz kenarında olmasını çok istedim ama o nottan korktum. Beni baygın bir şekilde denize atan bir pislik düğün gecesi beni bile vururdu. Anlamadığım tek saçma şey o kadar polisin içinde beni denize nasıl attı? Nasıl kaçabilir?
"Deniz napıyorsun burda?"
"Buraya geleceğini tahmin ettim."
"Saat çok geç olmadı mı Yıldız? Hem bak hava çok kapalı birazdan yağmur yağar."
"Yağsın. O benim yaz yağmurum."
"Ama yağmur yağarsa yıldızlar kaybolur. Hadi bizde gidelim. Üşüyeceksin."
"Hayır biraz daha oturalım. Hem yıldızlar kaybolmaz ki bulutların üzerinde saklanır."dedim sonra devam ettim.
"Zaten gökyüzünde hiç yıldız yok."
"Evet çünkü en güzel yıldız benim yanımda."
Uzun bir sessizlik oluştu. Sonra Deniz konuştu.
"Yıldız bak güzelim saat çok geç oldu hadi gidelim. Zaten bir kaç hafta sonra hep bu bahçede oturacağız. Sonuçta bu ev bizim."
İkimizde arabaya binip gittik. Evet tam da evimizin bahçesinde oturuyordum.
Şimdi sırasıydı bence herkes bizde otururken kolumun iyileştiğini anlattım. Hepsi sevinçten havalara uçtu.
Bir hafta sonra:
Herkes burdaydı. Tüm sevenlerimiz. Düğün gecesi. Evlenmiştik, evet dedim. Düğün bitti. Sabah oldu, akşam oldu, yarın oldu. Ama hiçbir şey yoktu. O gelmemişti. Hiçbir not yoktu.
Düğünün üzerinden tam iki ay geçti. Gelmedi işte o zaman anladım ki o gelmeyecek ve artık mutlu yaşayacaktım sonsuza kadar.
Deniz okulu bıraktı. Sonuçta artık ünlü bir futbolcu olmuştu. Ben daha okuyordum. Son iki yılım kaldı. İki yıl sonra doktor olarak çıkacaktım o okuldan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Yıldızı
Teen Fiction"Bir deniz yıldızı denizden başka hiçbir yerde yaşayamaz. Benim kalbim onsuz hiç bir yerde atmıyor."