Bölüm20:Benimle kal

24 6 0
                                    

Deniz kanlar içinde yerde yatıyordu. Üç adamda Berk'i yere yatırmış dövüryordu. Biz oraya gidince bir anda kaçtılar. Berk'in yüzü kanlar içindeydi. Koşarak Deniz'in yanına geçtim.

-"Ambulansı arayın çabuk."dedim ağlayarak. Zeynep hemen aradı.

-"Yıldız yapma nolur."

-"Deniz beni bırakma nolur."gözyaşlarımı hiç tutamadım.

Berk şok içinde yerde yatıyordu. Deniz bıçaklanmış olmalıydı. Ama o sırada hiçbir şey düşünemiyordum.
Ambulans gelince hemen hastahaneye gittik. Deniz'i ameliyata almıştılar. Zeynep Berk'e koluna baktırması için çok ısrar etti. Onu da kolunu sıyırmış bıçak. O sırada Doğan aradı.

-"Abi nerdesiniz ya?"

-"Doğan benim Zeynep."

-"Zeynep Yıldız nerde?"

-"Hastahanedeyiz Deniz hiç iyi değil. Bıçaklanmış şuan ameliyatta."

Hepsi koşarak hastahaneye geliyordur şimdi. Berk yanımıza geldi.
Sonra da bizimkiler geldi. Doğan Berk'e saldırırken bir anda bağırdım.

-"Doğan! Bırak o Deniz'i korudu."

-"Biri anlatsın nasıl oldu bu olay?"

Ben o sırada ameliyathanenin önünde yerde dizlerimi kendime çekmiş bir şekilde oturuyordum. Berk olayları anlatmaya başladı.

-"Deniz merdivenlerin ordaydı. Sonra üç tane adam geldi içmiştiler çok sarhoştular. Sonra Deniz'e saldırdılar. Biri bıçak çıkarıp Deniz'e saldırdı. Bende yanına gidince bu kez beni dövdüler. Biri bıçakla kolumu sıyırdı. Diğeri Deniz'i bıçaklamıştı. Yıldız gelince olay büyüyecek diye kaçtılar. Sonrası da burası işte."

-"Biri Ela teyzeyi arasın."
Benim bedenim ordaydı ama ruhum denizdeydi. O sırada geçen dinlediğimiz şarkı geldi aklıma.

Koyverdin gittin beni.
Kimse almasın seni yine bana kalasın.

Yine bana kal Deniz. Benimle kal Deniz.

Bir anda ağlamamın şiddeti daha da hızlandı. Hiç kimse birşey söylemiyordu. Bir hemşire giriyor diğeri çıkıyordu. Ela teyze geldiğinde kadın yıkılmış haldeydi. Ben yine sessiz bir şekilde oturuyordum. Üç saatlik bir ameliyat sonrası doktor çıktı.

-"Deniz Gürsoy'un ailesi."

-"Biziz."dedim oturduğum yerden kalkıp.

-"Deniz çok zorlu bir ameliyat geçirdi. Bıçak darbesi riskli bir bölgeye gelmiş bu yüzden çok zorlu oldu. Şimdi yoğun bakım odasına çıkaracağız. Uyanması zor. Eğer güçlüyse uyanacak."

-"Peki kaç ihtimal uyanması."

-"Maalesef yüzde on."

Herkes hüngür hüngür ağlıyordu. O sırada Deniz'i çıkarttılar. Çok kötü bir haldeydi. Odaya götürdüler. Hemşire sadece on beş dakikanız var. Sadece iki ya da üç kişi girebilir dedi. Ela teyze girdi, çıktı. Sadece on dakikam vardı. Ben girdim o sırada. Herkes başka yerlere dağılmıştı. O katta birtek ben kalmıştım.

-"Deniz herşeyi unut ama deniz yıldızı sözünü asla. Uyan nolur. Ben sensiz yapamam işte. Lütfen uyan. Kır bütün engelleri kalk gel tekrardan yine benimle dalga geç, yine beni kıskan, yine seni seviyorum de ama yeterki uyan. Biz daha hayatımızı kurmadık ki. Hani İstanbul'u gezdirecektim ya ben sana söz vermiştim. Ben oraya tek gitmek istemiyorum Deniz. Ben ölü bir adama yıllar boyunca aşık olmak istemiyorum. Ben sadece seninle olmak istiyorum. Bütün hayatımı seninle geçirmek istiyorum. Hatta şu geçenlerde anlattığın deniz manzaralı şu eve taşınalım. Bütün gün denizi ve yıldızları izleyelim o evde. Ben bunları sensiz yapmak istemiyorum. Bizim hikayemiz burda bitmesin"

Hemşire camı tıklatmıştı artık çıkmalıydım.

-"Ben kapıdayım tamam mı?" elini bırakıp odadan ağlaya ağlaya çıktım.

Bütün günü orda geçirdim. Eve gitmem için çok ısrar ettiler ama gitmedim. Ela teyzeyi zorla gönderdim. Hepsi gitmişti saat gecenin on ikisiydi. Ben hastahanede tek başıma oturmuştum. Hemşireler geliyor geçiyor. Bazen acilden gelen çocuk ağlama sesleri. Bir an içinden kendime ''buraya alış Yıldız bir kaç yıl sonra burda geçireceksin bütün yılını sonuçta doktor olacaksın' bilmiyorum kendimi daha ne kadar kandıracaktım. Sabah oldugunda herkes gelmişti. Uykusuzluktan ağlamaktan gözlerim şişmişti. Zorlada olsa eve gönderildim bütün gün ölü gibi uyumuştum. Yemeğimi yedim neredeyse yirmi dört saattir açtım. Gecenin bir yarısı hastahaneye gittim. Sabahın beşiydi. Korkuyordum. Ona birşey olursa ne yapardım?
Öğlen olduğunda herkes gelmişti. Berk bile hergün geliyordu. Ben Deniz'in camından bakarken bir anda kalp atışlarında bir değişiklik olmuştu. Kalbi duruyordu. Hemen doktora bağırdım. Cihazları alıp odaya girdiler. Deniz'i şok cihazı ile döndürmeye çalışıyordular. Deniz biraz dirensede kurtulmuştu. Kalbi tekrardan atmıştı. Onun kalbinin atmasıyla benimki de atmaya başladı. İlk defa böyle birşey hissetmiştim. Akşamında yine Deniz'in yanına giriş iznimiz olmuştu. Yine Ela teyze girdi. Sonra yine ben.
Deniz'in elini tutup konuştum.

-"Haklıydın zaten sen hep haklısın. Gerçekten seni seviyorum. Ama bu duygu küçüklükten beri vardı. Bugün beni çok korkuttun. Senin yüzünden benim de kalbim duruyordu. Korkutma bizi lütfen. Birde şu var seni seviyorum umarım duyuyorsun çünkü bunu sana söylemem için beni çok zorlamıştın ama ilk defa şimdi söyledim."

Biraz sessiz durup sadece Deniz'i izledim. Sonra bir anda elimi sıktı. Gözünü açtı yavaş yavaş uyanmıştı. Pes etmemişti. Uyanmıştı. Hemen dışarı çıkıp doktora seslendim. Herkes sevinçten yerinde duramıyordu. Uyanmıştı ama konuşamıyordu sonuçta çok normal iki üç gün önce ameliyat olmuş yoğun bakımdaydı. Ama doktorun dediğine göre bacaklarında felç olabilirmiş. Camdan izledim doktor bacaklarına vurdu Deniz kafa sallamıştı. Demekki hissedebiliyordu hiçbir sorun yoktu. Deniz'i normal odaya çıkarttılar. Bütün risk bitmişti.

Deniz Yıldızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin