2. Bölüm : Acının Dikiş İzleri

60.5K 3.4K 1.3K
                                    

Merhabalar

Yeniden hoş geldiniz, hadi başlayalım. Keyifli okumalar🖤

Edit; tabii ki yine xmorbidezza ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Edit; tabii ki yine xmorbidezza

Bölüm şarkısı: Seksendört,
Kendime Yalan Söyledim.

🗝

Görevlinin bizi yönlendirmesiyle hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettik. Ardından teşekkür ederek bizim için ayrılan masaya, yerimize oturduk. Gökçe üzerindeki ince ceketten kurtulurken ben yalnızca çantamı yanımdaki sandalyeye bırakmakla yetinmiştim.

Garson çok kısa bir süre sonra menüleri vermek için yanımıza ulaştığında Gökçe'yle henüz konuşma fırsatımız olmamıştı. "Biz şefin tavsiyesi ne varsa onu istiyoruz, bir de iki şişe su lütfen." diye mırıldandım menüyü uzatırken. Garson hızla yanımızdan uzaklaştığında derin bir nefes alıp ellerimi masanın üstünde birleştirdim.

Üzerimdeki gerginlik gözle görülebilecek kadar yüklü olmalıydı ki, Gökçe masanın üzerinden uzanıp koluma dokundu. "Kızım sakin olsana biraz. Niye gerildin, altı üstü bir yemek yiyip gideceğiz."

"Bilmiyorum Gökçe... Hiç etik değil bu yaptığımız. Adamı gizlice gözetlemeye geldik resmen! Utanıyorum kendimden."

Ellerimi yüzüme kapatıp küçük aralıktan Gökçe'ye baktığımda tepesinde atkuyruğu şeklinde topladığı upuzun kumral saçlarını görebiliyordum. Gözüm onun beyaz tenine bakmak için aşağı kaydığında elini elime uzatarak ellerimi yüzümden çekmemi sağladı.

"Devin saçmalama istersen? Kızım sen seanslarının çoğunu tanımadığın insanlarla yürütüyorsun zaten. İnsanları gözlemek, duygu düşüncelerini okumaya çalışmak senin işin! Niye buna bu kadar takıldın ki? Hem bu adamla da o istedi diye seansları evinde yapmayacak mısınız?"

Başımı onaylarcasına salladığımda Gökçe ellerini göğsünün üzerinde birleştirdi. "Peki, sorun ne şimdi?"

"Bilmiyorum." dedim elimi incelemeye başlarken. İçimde çok farklı duygular vardı ve bunlara bir isim koyamadığım için garip hissediyordum. "Henüz karşılıklı iletişime geçmedik, Hale Teyze'ye ulaşıyorum ben, o da ona ulaşıyor... Gökçe?" diye fısıldadım korkuyla. "Ya beni görürse? Ofisime geldiğinde beni tanır o zaman. Bu işe Hale Teyze için başladım ama bocalamaktan çok korkuyorum. Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum."

"Uğratmayacaksın," diye mırıldandı Gökçe yeniden elimi tutarken. "Bu zamana kadar hiç başarısız oldun mu? Olmadın. Sadece akışına bırakman gerekiyor. Sakin olsana biraz."

12:30 SEANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin