17. Bölüm: Sonu Gelmeyen Doğrular

42K 2.6K 1.6K
                                        

Geçen bölüm kadar uzun ve yine eğlenceli bir yeni bölüm getirdim.
Hazırsanız başlayabiliriz! 💃🏻

Umarım seversiniz, keyifli okumalar🤍

Umarım seversiniz, keyifli okumalar🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Edit; canım Aydan'ım xmorbidezza 🌺

Bölüm şarkısı; Şebnem Ferah,
Bugün.

🗝

Üçüncü Flashback

"Ben öyle mi dedim Maral? Önce beni bi' dinler misin lütfen?"

"Sen benden şüphe ediyorsun ben biliyorum. Neden, yetmiyor mu sevgim sana?" dedi sesini yükselterek.

"Sevgilim gerçekten saçmalıyorsun şu an." dedim sinirlerime hakim olmaya çalışarak.

"Ben mi saçmalıyorum? Saçmalayan benim, öyle mi? Nasıl söyleyebilirsin bunu bana ya!? İnanmıyorum sana gerçekten."

Gözlerimi kapatıp açtıktan sonra sıkıntılı bir nefes verdim. Arabanın hızını iyice düşürüp sinyal verdim. Direksiyonu sapacağımız sokağa kırdığım sırada sakin kalmaya çalışıyordum.

"Maral, ben hiç konuşamıyorum ki seninle. Sadece bağırıyorsun."

Sanki bir suçlu gibi, yalnızca bağırıyorsun.

"Bağırırım!" dedi söylediği kelimenin hakkını vererek. Saçları iki yana savrulup yüzüne çarpıyordu. Şiddetli bir tartışma olacağına şimdiden emin olmuştum. Zaten nişana az bir süre kalmışken bunu yaşamak her çiftin yaşayacağı bir şekilde, gözüme oldukça normal geliyordu. İkimiz de stresliydik, fark ediyordum ki, Maral benden bir tık daha fazla gergindi.

"Sen bana inanmıyorsun, bir de üstüne beni sorguya çekiyorsun? Kim olduğunu zannediyorsun ki?"

Sözlerini bitirdiğinde arabayı ara sokakta kenara çekerek park etmiştim. Güya Ayda'yla buluşmaya gidiyorduk. Evin dekorasyonunu değiştirmek isteyen Maral'ın isteklerini konuşacaktık. Buluşmaya gidene kadar sakin kalma hayalim, büyük bir gürültüyle duvara toslamış gibiydi.

"Birkaç hafta sonra geri kalan hayatını paylaşacağın kişi olacağım! Bence beni yeterince iyi anlamıyorsun."

"Anlamayacağım! Benim telefonumla ne işin olabilir senin ya? Ne zannediyorsun kendini sen, ne?!"

Sözlerinin ne kadar can yaktığından haberi bile yoktu. Birkaç dakika sonra pişman olacağı cümleler kuruyordu ama benim sabrım da bir yere kadardı. Bu laflarıyla ona olan aşkımı mı sorguluyordu?

12:30 SEANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin