Siyah Kuğu (+18)

2. Bölüm

Defne

Anne ne diyorsun sen ne saçmalıyorsun

""Camda gördüm seni o arabasindan indiğin adam babanın katillerinin yani Yazganların oğlu Mert Yazgan"

"Ne?"

Ağzım açık bir şekilde anneme bakıyordum. Yazgan mı demişti o ? Yazganlar zengin ve köklü bir aileydi. Ayrıca babamın katılleriydiler. Babam yıllarca fabrikalarında çalıstı. Eve ekmek getirip, beni ve kardeşimi okutmak için yıllarca çabaladı . Sonuç ne mi oldu? O katiller babamı öldürdü. Babam onların ihmali yüzünden canından oldu yetmezmiş gibi holdingin sahibi Haldun yazgan susalım diye bize para bile vermeye kalktı. Ama biz susmadık onları şikayet ettik ve hiçbir sonuç alamadık . Babam bir hiç uğruna ölmüstü.

Annemin soyledigiyle hala boşluğa bakıyordum. Biraz önce arabasından indiğim beni kurtaran adam onlardan biri miydi?

"Aferin sana! Bir o katillerle yatıp kalkmadıgin kalmıstı. Bir de babam diye uzülüyor numarsı yapıyorsun bu mu senin babana saygın? Utanıyorum senden keşke senin gibi bir kızım olmasaydı!!"

Annem ağlamaya başlamıstı. Bense hala olayların şokundaydım. Duru bir bana bir anneme bakıp olayları anlamaya çalışıyordu.

"Anne bir sakin ol ablamın üzerine gidip durma." Duru hala olayları anlamaya çalışıyordu.

"Duru sen ne saçmalıyorsun hala bana şunu mu savunuyursun? Senin bu ablanı camda gördüm onlardan birinin arabasından indi".

"Abla noluyo ne diyor annem?"

Hemen kendimi toplayıp bir cevap verdim:

"Bir şey olduğu yok Duru annem yanlıs görmüs ben hiç onlardan herhangi biriyle konuşur muyum delirdiniz mi siz ? Arabasından indiğim bir tanıdığımdi Yazganlarla alakası yok!"

Yalan söylemiştim cunku eğer annemin söylediği doğruysa o adamla ilgili bambaşka planlarım vardı. Onları dinlemeden hemen odama gittim bilgisayarı elime alıp Yazganları araştırmaya başladım. Onlar hakkında tek bildiğim Haldun ve eşi Gülfem Yazgandı diğer aile bireylerini bilmiyordum. Internette araştırmaya başladım.

Annem haklıydı. O adam Mert Yazgandı ailenin 3.oglu. Yazganların 4 oğlu vardı. Ilk ogulları Mustafa Yazgan adında bir adamdı. İri bir vücudu vardı. Siyah saçlari ve siyah gözleri vardı evliydi. Ve bir oğlu vardı.

Ailenin ikinci oğlu Ali Asaf adında bir adamdı o da evliydi ama cocugu yoktu. Abisinin aksine kumral saçları ,mavi gözleri vardı.

Ve Mert Yazgan bekardı . Siyah dalgalı saçları ,mavi gözleri vardı. Aynı arabada gördüğüm o sıcak mavi gözler.. fotoğrafa uzun uzun baktım. Her detayını hafızama kazıdım.

Ama nolursa olsun o benim dusmanımdı babam onlar yüzünden ölmüstü eğer fabrikada sıkintiyi düzeltselerdi babamın hayatına mâl olmayacaktı.

En sonda Cenker adında bir kardeşleri vardı. Cenker hakkinda internette ki magazin haberlerine baktım. Çapkın, şımarık birine benziyordu ,hala okuyordu. Ama beni ilgilendiren sey o değil Mertti. Çünkü onunla ilgili çok güzel bir planım vardı. İntikamımı alacaktım. Merti kendime aşık edip onunla evlenecektim ve o çok kıymetli şirketlerini batırıp , ailesini paramparça edecektim. Bir bir bütün aile bireylerini rezil edecektim. Sonrada onu öylece bırakacaktım.

Yaptığım planla intikamimı alacaktım tek yapmam gereken Mertle tekrar karşılaşmak ve onu kendime aşık etmek.

Banyoya doğru yürüdüm ve rutin işlerimi halledip hemen yatağıma girdim ilk başlarda bugün yaşadıgim şoktan dolayı uyuyamamıstım kafam çok karısikti ama cok gecmeden yorgunluktan uyuyakaldım.

Mert

Kızı bıraktıktan sonra eve gelmiştim.

Evimiz büyüktü dısardan cok güzel görunüyordu , Dısardan olduğu kadar içerden de güzeldi. Girişte büyük bir salon karşıliyordu. Salonda büyük gösterişli bir avize, güzel bir oturma grubu vardı , duvarlarda pahalı tablolarla salona şık bir göruntü katıyordu.

Tek isteğim bir an önce odama çıkıp uyumaktı .Merdivenlere ilk adımımı atmıstım ki annem arkamdan seslendi:

"Mert neredeydin oğlum? Biliyorsun misafirlerimiz vardı."

Biliyordum aslında biraz da bu yüzden eve geç gelmek istemiştim ve ofiste oyalanmıştım.

"Yarın ki toplantıya yetiştirmem gereken evraklar vardi o yüzden geciktim biraz. Özür dilerim anne."

"Mert kendini bu kadar yormamalısın hayatım , hem yemeğe de katılmadın Mehmet Beyler buradaydı seni bekledik ama gelmedin biz de yemeğimızı yedik bir daha böyle misafirimiz olduğunda geç kalma " gulumseyip tekrar dergisini okumaya devam etti.

Annemin asıl derdi aile dostumuz Mehmet Bey değildi. Onun kızı İremdi. Ailelerimiz ben kendimi bildiğimden beri dostlar.

İremle biz beraber büyüdük, kardeş gibiydik. En azindan ben İrem'i öyle görüyordum tabi annemle İrem ne kadar öyle dusunmeselerde..

Ailelerimiz bizim evlenmemizi istiyorlardı ama ben Iremle evlenmek istemiyordum ben âsık olmak istiyordum en azından ileri de evleneceğım kadini belirleyecek madde bu olacaktı .

Hizlıca odama çıktım üstümü değiştirip kendimi direk yatağa attım çok yorgundum. Gozlerimi kapatır kapatmaz o kız geldi aklıma . O adıni bile bilmediğim gecenin bir vakti eve gitmeye çalışan o güzel kız, kumral saçlı kahverengi gözleri olan korkuyla bana bakan o kız...

Sonra yaşadıgı o ev geldi aklıma ,paraya ihtiyacı olan birine benziyordu. Aklıma aniden bir fikir gelmişti . Kıza asistanim olmasını isteyebilirdim. Hem kendi asistanim Damla doğum iznine ayrılmısti ve asistanım yoktu . Hem de yüksek bir maaş verip kıza destek olabilirdim . Yarın ilk isim o kızla konuşmak olacaktı.

Genç adam kıza iyilik yapacağını düsündü ve kapadı gözlerini

Tabi bu yapacağı iyiliğin altında o kızı bir daha görmek istediği gerçeği yatıyordu.

Yorum yapıp beğenmeyi unutmayın sizi seviyorum