3.Bölüm

1.5K 28 0
                                    

Defne

Gözlerimi yine kavga gürültüyle açtım. Annem yine birileriyle kavga ediyordu. Yataktan yeni kalkmıs halimi umursamayarak hemen çıktım odamdan. Gözlerim gördüğü manzarayla dolarken bir yandan etrafıma bakındım her şey gidiyordu eve icra gelmişti . Memurlar bütün eşyalarımızı götürüyordu.

"Anne noluyo!?"

Annem oturduğu merdivenden benim yüzüme bakıp açıklama yapma gereği bile duymamıstı. Eşyalarımız götürülürken öylece bakıyordu. İcra memurlarından birinin yanına gidip sordum:

"Neler oluyo siz ne yapıyorsunuz nereye götürüyorsunuz eşyalarımızı?"

"Borcunuzdan dolayı eşyalarınıza haciz geldi üzgünüm."

Duyduğum seyle oracıkta kalakalmıştım. Borç mu ne borcu haciz gelecek kadar nasıl borç gelebilirdi ? Ara sıra elektrik , su faturalarını ödeyemezdik ama ben eninde sonunda çalışıp çabalar o parayı yatırırdım. Bu kadar borç nerden geliyordu?

Haciz memurları gittikten sonra bomboş bu evde sağıma soluma bakınırken buldum kendimi. Anneme baktigimda hiçbir şey olmamış gibi bana baktı.

"Nasıl oldu bu!? Bütün eşyalarımızı götürdüler. Sen hala nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun? Cevap ver bana anne! Kaçıncı bu? Sen ikide bir borç yapip geliyorsun ben çalışıp tekrar eşya alıyorum bu eve. Sen benimle dalga mı geciyorsun. Cevap versene anne!! Gözlerimi açar açmaz karşılaştığım manzaraya bak!"

Kendimi kontrol edemiyordum. Sinirden ellerim titriyor , bayılacakmış gibi hissediyordum.

"Sanki ben cok mutluyum , birileri gelse de eşyaları alıp götürse diye bakıyordum. Ayrıca sen bana bağıramassın ben senin annenim. Borç yaptım diye kızıyorsun ama bu devirde kolay mı sanıyorsun ? Ne yapayım yani şu fare deliğinde yaşıyoruz eşya olsa nolur olmasa nolur"

Söylediklerine inanamıyordum. Ne zamandan beri böyleydi bu kadın ? Tamam babamın ölümü çok yıpratmıştı onu ama hepimiz çok üzülmüştük. Hepimiz babamdan sonra dağılıp perişan olmuştuk ama birbirimizden destek alıp toparlanmıştık. En azindan ben ve Duru  öyleydik.

Daha fazla katlanamıyacaktım. Koşarak , pijamalarımı umursamadan dışarı attım kendimi. Ağlamaktan gözlerim şişmişti. Dayanamıyordum. Annemle kız kardeşim için okulumu bırakmıştım . Bir bataklık vardı ve ben çalışıp çabaladıkça daha çok batıyordum. Yolda bir yandan koşup bir yandan deli gibi ağlıyordum. En sonunda yorulduğumu fark edip yavaşladım. Bizim eve giden ıssız bir yoldu burası pek araba geçmezdi. Zaten genel olarak evimizin olduğu yer tenha bir yerdi.

En sonunda dayanamayıp yolun kenarına çöktüm. Deliler gibi ağlıyordum, yorulmuştum. Çok yorulmuştum. Ne yaparsam yapayım bir türlü yetemiyordum. Buralardan kaçıp gitmek istiyordum. Duruyu da yanıma alıp , annemi burada yalnız başına bırakmak istiyordum. Sadece huzurlu bir yaşam çok mu şey istiyordum.

Telefonum çalmaya başlamıştı. Arayan Elifti. Elifin aradığını  görünce işe gitmem gerektiğini ve yine çok geç kaldığımı hatırladım.

"kızım nerdesin sen Mine cadısı kudurdu yine . Hemen bura... ya napiyorsunuz  verin telefonumu Mine hanım telefonumu...  "     mine elifin elinden telefonu alıp bağırmaya başladı.        

"Bana bak Defne çok oldun sen !! Bir daha gelme bu dükkana duydun mu beni!? Kovuldun!!"

"Mine hanım lütfen özür dilerim hemen geliyorum bir daha olm..."

Mine cadısı yüzüme kapatmıştı. Harika bir gün geçiriyordum. Önce eşyalarımıza haciz geldi sonra yetmezmiş gibi işten kovulmuştum.

Artık dayanacak gücüm kalmamıştı sessizce oturduğum yerde aglamaya devam ettim. Çok caresizdim ne yapacaktım şimdi, artık işim de yoktu. Duru okuldan eve geldiğinde karşısında ki manzaraya ne diyecekti ? Ağlamaya devam ettim, tüm vücudum titriyor kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Bir araba durdu yanıma. Biri indi ama bakmadım bile o kadar çok ağlıyordum ki kimin indiği umrumda bile değildi.

"Ne yapıyorsun sen burada?"

Kafamı kaldırıp baktığımda Mert Yazgan tüm endamiyla karşımdaydı.

"B ben hiçbir şey.... ben sadd ..dece .. şeyy"

Ağlamaktan konuşamıyordum boğazım düğumleniyor . Ağlayıp titriyordum, hıçkırıklara boğuluyordum. Mert şefkatle bana bakıyordu. Sanki destek vermek istermiş gibi elini omzuma koydu ve nazikçe sıktı

"Neyin var noldu? Anlat bana ."

"Anlatsam ne yapabilirsin!? bogazima kadar battım, köşeye sıkıstim nasıl kurtarabilirsin!?"

Sen ve ailen , hepiniz katilsiniz sizin yüzünüzden bu çektiklerimiz  demek istedim ama sustum. Sadece sustum. Sonra gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım ve konuştum.

"Evimize haciz geldi, tüm eşyalarımız gitti, bu da yetmezmiş gibi bir de işten kovuldum."

Mert yüzüme uzun uzun baktı. O bana baktıkça sakinleşiyordum. Rüzgar esti birden  bir tutam saç yüzüme geldi . Mert gözleriyle saçı takip etti , gözlerime baktı ve saçı yüzümden çekip kulağımın arkasına attı sonra gözleri tekrar gözlerimi buldu. Derin derin yüzüme bakıyordu. O bana baktıkça içimde tuhaf bir heyecan oluyordu. Sanki bakisları içime işliyordu ve gerisinde heyecan bırakıyordu. Mert'in dudakları hafifçe tebessüm etti. Gözlerim bir süre orada kaldı.

"Aslında ben de onun için gelmiştim. Asistanım şuanda yok ve bir asistana ihtiyacım var. Asistanım olmak ister misin?" sırf asistanı olmam için buralara kadar gelmiş miydi?

Mert'in yüzüne öylece bakakalmıştım. Beklediğim fırsat ayağıma gelmişti. Bu intikam almak için bana verilen en büyük şanstı. Mert'i kendime aşık edebilirdim,şirketteki bir yerimin olmasıda şirketle ilgiki daha çok bilgi  edinme fırsatı veriyordu bana. Hiç düşünmeden kabul ettim.

"Tamam senin asistanın olurum."Mert'in yüzünde hafif  bir tebessüm oluştu. Sonra bana detayları anlatmaya başladı. Yarın gelip baslayabilecegimi söyledi.

"Adın ne senin?" diye sordu gözlerimin içine bakarak

"Benim adım Defne. Defne Arat."

"Memnun oldum Defne. Yarın detaylı bir şekilde konuşuruz, şimdi gitmem lazım."

Adımı sanki sevmiş gibi bastırarak söylemişti. O adımı söylediğinde içimde yine tuhaf bir heyecan belirmişti. Mavi gözlerine dikkatlice baktım. Ama o gözlerde anlayamadığım bir duygu vardı. Bana göz kırptı. Tam arkasını dönmüş gidecekken biri adımı söyledi Mertte bende aynı anda arkamızı döndük ve sesin geldiği yere baktık.

"Defne!! "                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                         "Serhat!"


















Siyah Kuğu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin