Defne
Hafta sonu olduğu için evdeydim. Biraz dinlenmek istiyordum ama ne zaman gözlerimi kapatsam dünkü yemek geliyordu aklıma ve aptalca sırıtmaya başlıyordum. En sonun da mutfağa gidip bir şeyler yapmaya başladım. Kafamı dağıtmam lazımdı ama annem sabahtan beri peşimi bırakmıyordu. Çok fazla içtiği için yalpalayarak yanıma geldi.
"Defnecim hayırdır ne bu neşe dün geceden beri pek bi mutlusun, yüzünde gülücükler açıyor ayrıca ikide bir telefona bakıyorsun neler oluyo anlat bakalım."
Anneme gözlerimi devirerek "anne bir şey olduğu yok sana söylemiştim ya ortaklarla yemek yedik sonra da şirketle ilgili bazı konular vardı onları konuştuk başka bir şey olmadı." diyerek geçiştirdim.
Eğer şuanda ölüp cehenneme gidersem bunun sebebi kesinlikle bu aralar söylediğim yalanlardan dolayı olucaktı.
DÜN
İş çıkışı koşa koşa eve gitmiştim çünkü bugün ortaklarla yemek yiyecektik ve ben de orada olucaktım. Bir an önce eve gidip üstümü değiştirmeliydim gerçi ne giyeceğimi de bilmiyordum. Eve geldiğim de hızla odama geçtim ve gözüme bir şey takıldı. Yatağımın üzerinde iki tane kutu vardı. Büyük kutuyu açtığımda içinden dün beğendiğim kırmızı elbise vardı diğer küçük kutu da ise elbiseye uygun bir ayakkabı. Elbiseyi ve ayakabıyı bir kenara bırakıp kutunun içindeki notu okudum. "Eminim çok yakışıcak bugün akşam bunları giy. Mert."
Dudağımda sırıtışla hızlı bir banyo yapıp saçlarıma maşa yaptım sonrasında da göz makyajımı doğal bırakıp dudağıma kırmızı ruj sürdüm en sonunda elbisemi ve ayakabılarımı giydim. Aynaya baktığımda gerçekten çok güzel olmuştum ,elbise çok yakışmıştı. Yaptığım göz makyajı sadeydi ama makyajı dudaklarımla patlatmıştım . Aynada kendime bakarken telefonuma gelen mesaja baktım.
Gönderen: Mert
_Evin önündeyim.
Gönderen: Defne
_Hemen geliyorum.
Aynada son kez kendime bakıp odamdan çıktım. Anneme baktığımda sabahtan beri içtiği için kanepe de sızmıştı. Onu uyandırmadan sessiz adımlarla dışarı çıktım. Mert'in arabası tüm ihtişamıyla bizim evin önünde duruyordu. Araba bizim kötü mahallemizde olduğu için zaten pahalı olan araba daha da pahalı duruyordu sanki.
Hızlı adımlarla arabaya doğru ilerledim. Mert'in arabanın içinden beni izlediğini hissediyordum ama arabanın siyah camlarından göremiyordum. Dün gece tam burada , bu arabanın içinde neredeyse öpüşüyorduk. Kendimi düşüncelerden sıyırıp arabaya bindim. Mert benden gözlerini alamıyordu ama iyi anlamda değil. Kaşları çatılmış bir şekilde göğüs ve bacak dekolteme bakıyordu. Bu durumdan memnun olmadığı her halinden belliydi. Kafasını çevirip küfür etiğini duydum daha sonra arabayı çalıştırıp var gücüyle gaza bastı. Yemek yiyeceğimiz restauranta geldiğimizde içeri girip biraz sohbetten sonra yemeklerimizi yemeğe başlamıştık.
Buraya geldiğimizden beri masada sıkıcı bir sohbet vardı sürekli işle ilgili konuşuluyor bundan sonra ki projelerde neler yapılacağından bahsediliyordu.
En sonunda konuşma bittiğinde yanımda duran iri yapılı ,esmer olan, adının Doğan olduğunu öğrendiğim adam bana dönerek "Eee Defne işine alışabildin mi ? " diye sordu.Doğan'ın böyle bir soru soracağını biliyordum çünkü adam geldiğimizden beri gözlerini benden alamamıştı. En ufak fırsatta benimle konuşacağını sezmiştim. "Evet Doğan Bey işime alıştım. Mert Bey'in sayesinde çabucak adapte oldum." dedim ve Mert'e gülümsedim o da bana mükemmel gülümsemelerinden birini gönderdi. Doğan Mertle bakıştığımızı görünce "ne güzel" diye bir şeyler geveledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kuğu (+18)
ChickLitYazgan ve Arat ailesi...Birbirinden nefret eden iki aile düşünün bu iki ailenin çocukları birbirine aşık olursa ne olur ? Defne Arat babasının intikamını almak için Mert Yazgan ile evlenir. O intikam duygusuyla yanıp tutusup, planlar kurarken kaderi...