Siyah Kuğu (+18)

12.Bölüm (+18)

*Bu bölümü okumak istemeyen geçebilir. 

Defne

"Canım?"

Mert endişeli endişeli gözlerime baktı daha sonra yanıma gelip sırtımı okşadı.

"Bir şey mi oldu birtanem? Durgunsun."

Evet tüm moralim bozuktu. Nikahtan sonra eğlence başlamıştı. İnsanlar birbiriyle sohbet edip bir şeyler içiyorlardı. Kimileriyse dans ediyordu. Herkesin keyfi yerindeydi. Ben hariç!

Duru nikaha gelip gittiğinden beri böyleydim. Onun gözlerinde bittiğimi görmüştüm. Duru için artık yoktum . Bu da beni fazlasıyla üzmüştü.

"İyiyim canım sadece biraz yoruldum." diye yalan söyledim. Yalandan şu zamana kadar kim ölmüştü?

Mert elimden tutup "Gel seni diğer aile üyeleriyle tanıştırayım." dedi.

Başka bir Yazgan daha mı? almayayım.

Mert belimden tutup gideceğimiz yere doğru beni yönlendirdi. İkisi orta yaşlarda olmak üzere üç kadın iki erkeğin bulunduğu masaya gelmiştik. Erkeklerden biri uzun boylu orta yaşlarda bir adamdı diğeri ise gençti.

"Güzelim bu halam Yasemin sana bahsetmiştim" dedi Mert daha sonra yanında ki adama dönüp" bu da halamın eşi Toprak Amca" ikisine de memnun olduğumu söyleyip birinin beni yandan dürtmesiyle masada ki diğer orta yaşlı kadına döndüm.

"ben de Mert'in diğer halası Şükran." dedi kadın. Mert hemen araya girerek"  Biz ona kısacası çılgın ya da Şüko diyoruz sende öyle seslenebilirsin "dedi Mert. Şükran Hala sesli bir kahkaha atıp önüne döndü. Şen şakrak bir kadına benziyordu.

Yasemin Hala biraz daha olgun birine benziyordu ama Şükran Hala.. pardon Şüko çılgın birine benziyordu. Kadın bu yaşında tüm saçını maviye boyatmış, güzel bacakları olan genç kızların bile cesaret edemediği minilikte siyah bir elbise giymişti, hafif kilosuna rağmen de en az on santimlik topuklularlada gayet şık gözüküyordu Şüko.

Masada ki diğer oturanların da Yasemin Halanın çocukları olduğunu öğrendim. Duru ve Doğukan. 

Aklıma yine kardeşim Duru gelir gelmez  gözlerim dolmuştu. Mert yine benim durgunlaştığımı görünce kulağıma eğilerek fısıldadı "Bence artık gecenin en eğlenceli kısmına geçelim."

Anlamayan gözlerle ona baktım.

"Dans mı edicez? Mert gerçekten yoruldum hiç dans edecek havamda değilim."

Mert bana biraz daha sokularak "Sana dans edeceğimizi söylemedim. Madem yoruldun otelimize geçelim diyecektim."                                                                                                                                                                                                                                                              Otel kısmını vurgulayarak söylemişti. Yanaklarım alev alırken gözlerimi kaçırıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

_______________________________________

Pahalı bir otele gelmiştik. Odaya çıktığımızda resmen nutkum tutulmuştu. Oda çok güzeldi. kocaman bir yatak vardı. Yatağın ve komidinin üstünde gül yaprakları ve mumlar vardı. 

Odanın içine doğru ilerledim. Hem odayı inceliyordum hem de heyecanımı yenmeye çalışıyordum.

Dolanırken bir aynanın karşısında durup kendime baktım. Çok güzel görünüyordum hafif yanık tenimde beyaz gelinliğim çok güzel durmuştu. Çok abartılı bir gelinlik seçmemiştim. İnce belimi saran zarif bir gelinlikti. Ayna da kendime bakarken duvara yaslanmış ,elleri ceplerinde beni izleyen Mert'i gördüm. Hayranlıkla bana bakıyordu. Mert bir kez daha beni baştan aşağıya süzdükten sonra mavilerini gözlerime kilitledi ve hafifçe içten bir şekilde gülümsedi. Mert'in gülümsemesiyle yine heyecanlanmıştım. Bu adama gülmek çok yakışıyordu.