10. Bölüm

1.1K 23 1
                                    

Duru

Salondan koşarak çıktım. Ablamın bunu yaptığına inanamıyordum. Memlekette başka adam mı kalmamıştı? Nasıl gidip Yazganların gelini olurdu. Ablam da annem gibiydi. Kesin para için evlenmişti. Başka açıklaması olamazdı.

Gözlerim alev alev yanıyordu. Kaç gündür ağlıyordum. Ablam ilk o adamla beraber olduğunu söylediğin de hayatımın şokunu geçirmiştim. Ablam babama çok düşkündü. Babam öldüğünde en çok yıkılan kişi de o olmuştu. Nasıl olurda o adamla evlenirdi. Aklım almıyordu.

Koşarak ordan uzaklaşmaya çalışırken bir yandanda ağlıyordum. Tam kapıdan çıkmak üzereyken biri beni sertçe kolumdan tutup çevirdi.

Karşımdakine aval aval bakıyordum. Çünkü beni kolumdan tutmuş dışarı sürükleyen CENKER den başlaksı değildi.

Cenker burnundan soluyarak" Yürü "diye tısladı ve beni otelin bahçesinin en tenha yerine gotürdü. Cenker beni sertçe ittirip, bıraktı. Bense hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Onu sadece bir kere barda gormustüm bardan sonra asla karşılaşmamıştık ve şimdi bir yılın sonunda Cenker Yazgan tüm siniriyle karşımdaydı. Gerçi ne bekliyorsam adamın abisi evleniyor tabi ki burda olucak Duru diye söylendi iç sesim.

"Duru Arat buydu dimi adın"

Bir yıl olmasına rağmen hala hatırlıyordu beni.

'Evet nolmuş" dedim aynı sinirle

"Abim o kadınla evleneceğini söylediğinde kadının soyadı tanidık gelmişti. Sonradan hatırlamıştım niye tanıdık geldiğini seninle soyadı aynıydı ama aklimdan böyle bir ihtimal bile gecmemişti. Şimdi anlıyorum."

Cenker bir şeyler ima ediyordu. Anlamamış olamama rağmen çok sinirlenmiştim.

"Pardon neyi anlıyormussun?"

"O gece bara o orospu arkadaşın getirmedi seni dimi siz zaten ablanla planı kurmustunuz. "

Cenker'e kocaman gözlerle baktım. O da sinirle elini saçına götürüp çekiştirdi ve hastalıklı gibi kahkaha attı.

"Ne sandınız ablan abimle evlendi diye ben de mi seninle evlenicektin. Benim takıldığım mekanlara gelerek dikkatimi çekiceğin mi sandın?  Hayatımda çok fazla düşük kadın görmüştüm ama sizin gibisini görmedim. Gerçi tebrik etmek lazım planınız tam olmasa da  işe yaradı ablan şu anda yengem oldu. Ya siz nasıl insanlarsınız para uğruna nasıl şeyler yapıyorsunuz böyle!"

Daha fazla dayanamayıp Cenker'in yüzüne tokatı bastım. Beni nelerle itham ediyordu bu. Ne sanıyordu kendini!

"Ben ablamın abinle evlenmesini istemedim tamam mı? Hem sen kendini ne sanıyorsun, kendini fazla önemsiyorsun sanırım ama biliyor musun Cenker eğer bahsettiğin gibi bir kadın olsaydım ki değilim ama olsaydım, istediğin kadar paran olsun bi kere bile sana dönüpte bakmazdım."

Cenker burnundan soluyordu. Ayrıca yanağıda attığım tokat yüzünden kızarıktı. Cenker aslında yakışıklı biriydi ama sırf yakışıklı diye onun gibi bir pislikle olmazdım.

"Seni de ablanı da mahvedicem küçük sıçan duydun mu beni? Mahvedicem!" 

Son sözlerini söyleyip hışımla arkasını dönüp gitti. Tüm vücudum kasılmıştı. Sinirden başka bir şey hissetmiyordum. Sinirim üzüntüme baskın geliyordu. Ağlamam kesilmişti. Bunların hepsi ablamın suçuydu. Cenker'in dediklerine göre onlarda ablamı istemiyordu. Ne diye evlenmişti ki ?

O kadar berbat hissediyordum ki dayanamayıp Sedayı aradım. Onunla dertleşmek iyi gelecekti.

"Alo ,Duru kuşum nasıl gidiyor düğün"

"Seda müsaitseniz size gelebilir miyim?"

"Duru sen iyi misin? Bir sorun mu var? "

Seda'nın sesi telefonu  ilk açtığında ki gibi keyifli değil endişeli geliyordu. Onun hiçbir şeyden haberi yoktu. Ablamın o adamla evleniceğini öğrendiğimden beri yüzüm hiç gülmemişti. Seda da ablam evleniyor diye duygusallaştığımı düşünmüştü.

"Tabii ki bir tanem ne zaman istersen."

Bir taksi çağırıp bindim ve camdan son kez otele baktım. Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

________________________________________________

"Nasıl ya ablan bunları bile bile evlendi mi?"

Seda ve Sedat aynı anda sormuştu. Ikisi de kocaman gözlerle beni dinliyordu. Bense tekrar ağlamaya başlamıştım. Onlara her seyi en başından anlatmıştım.

"Duru kuşum üzülme yani sonuçta aşk bu ota da konar Sedat gibi boka da." Demişti Seda

Ikizine oldurucü bakışlar atan Sedat lafa girdi bu sefer.

"Bu affedilemez insan babasının katiliyle evlenir mi hiç? Saçma sapan cümleler kurma Seda!"

Ben ağlamaya devam ederken iki kardeş yine kavga etmeye başlamıştı.

"Hemen Duruyu doldurmasana Sedat. Durucum sen de ablanı para avcısı olarak görme belki gerçekten çok seviyordur Mert abiyi. Hem onlar ister miydi  babanın ölmesini ?
İş kazasindan dolayı öldü baban"

Kan beynime sıçramıştı Seda nasıl böyle şeyler derdi.

"Ya seda eğer onlar atölyede ki makinelerin bakımını yaptırmış olsaydı babam şu anda hayattaydı! O pislikler ceplerinden beş kuruş çıkmasın diye bir adamı öldürdüler. Zaten çok zenginler nolurdu sanki makinelerin bakımıni yaptırmış olsalardı."

Seda şefkatle gözlerime baktı

"Canım sen de haklısın. Senin acını anlamam mümkün değil ama ablan ya istemeden aşık olduysa sonuçta insan aşık olduğu insanı seçemiyor."dedi ve uzaklara daldı. Onun şuan da Poyraz'ı düşündüğüne yemin edebilirdim.

Poyrazla Seda geçen sene ki matematik sınavımıza beraber çalışmıştı. Poyraz sınavdan yüksek alınca daha doğrusu matematikten geçicek kadar not aldığında Sedaya lise bitene kadar beraber matematik çalışmlarını teklif etmişti. Seda da beni şaşırtacak bir şeyi yapıp Poyraz'ın teklifini kabul etmişti. O günden beri bütün matematik sinavlarına beraber çalışıyorlardı . Tabii durumlar böyle olunca Seda'nın neden böyle bir şeyi kabul ettiğini anlamam uzun sürmemişti. Seda Poyrazdan hoşlanıyordu ama bir türlü ona açılamıyordu. Şimdi ise tam bir sene olmuştu ama Seda ve Poyraz cephesin de hiçbir şey olmamıştı.

"Yani diyeceğim o ki belki ablan da şuan kendine kızıyordur fakat bir yandan da aşık olduğu adamla evlendiği için mutludur. Onun mutlu olmasını istemez misin? Ayrıca o Cenker'in söylediği şeylere kafanı takma zaten çocuğa gerkli cevabı vermissin o çocukla bir daha muhattap olmassın olur biter"

Seda belki doğru söylüyordu belki ben buyutuyordum ama yine de ablama ofkelenmekten alamıyordum kendimi.

"Hem kimmiş o Cenker ya ben onu serçe parmağımla döverim. Bok kafalı sen kimsin de benim Duru kuşumu üzüyorsun?"

Sedat'ın bu söylediklerinden sonra Sedayla göz göze gelip gülmeye başladık. Sedat asla birini dövemezdi. Karıncayı bile incitmezdi. Hem fazlasıyla korkaktı. Sürekli başına iş açar , okul çıkışı sürekli birileri onu dövmeye gelirdi. Sedatta usta bir şekilde oradan tüyerdi. Ya da kız kardeşi Seda'nın arkasına saklanırdı. Seda kız olmasına rağmen erkek gibiydi. İkizi Sedat'ın hep kıçını kollardı.

Bir süre sonra Seda gündem konumuzu değiştirmişti . Sedatta sürekli şapşallıklar yapıp beni güldürmeye çalışıyordu. Bu ikiliyi seviyordum. İnsanın arkasında böyle dostlarının olması çok güzel bir duyguydu.



Uzun bir süre olmadığım için bugün üst üste iki bölüm atayım dedim. Bu da benim özrüm olsun. Hikayeyi oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın♡
































Siyah Kuğu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin