cirrus.

4.6K 513 72
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jungkook'un hayata gözlerini tekrardan açmasının ardından iki ay geçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jungkook'un hayata gözlerini tekrardan açmasının ardından iki ay geçmişti. koskocaman iki ay. ve jungkook günler ilerledikçe daha da meraklı birisine dönüşüyordu. tam da bu yüzden dışarıya adım atma vaktinin geldiğini düşündü jimin.

işte bu yüzden karşısında, en uzun hırkasını vermesine rağmen yapılı vücuduna oturmamış kırmızı hırka ve saçlarının fışkırdığı siyah bir bereyle duruyordu jungkook.

ama yapacak bir şeyleri yoktu. ayakkabısını giydikten sonra jungkook'a büyük terliklerinden birini verdi. çocuk çok komik görünüyordu. bu haline kendi de gülerken jimin de gülümsemeden edemedi.

"özür dilerim." dudaklarını büzdü.

"mutluyum şu an ki ben. özür neden?" jimin'in saçlarını karıştırdı. bu hareketi jimin sıklıkla yaptığından jungkook da yapmaya bayılıyordu.

karşısında kendisinin bir aynası vardı sanki.

cebinden çıkardığı dudak nemlendiricisini sürdükten sonra jimin'in dudaklarını öptü yine. "dudakların nemlendi! hazırız gitmeye!" saf bir heyecanla konuştu.

aniden öpmelerine asla alışamayacakmış gibi hissediyordu jimin. dudakları buluştuğu an bir elektriklenme yayılıyordu vücuduna.

kapıyı kilitledikten sonra jungkook'un koluna girdi ve yürümeye başladılar.

jungkook her gördüğü şeye heyecanlanıyor ve hakkında bir sürü sorular soruyordu.

"gökyüzüne bak! o pamuk beyazlar çok tatlı! senin gibi!" jungkook heyecanla konuştu. kafası gökyüzüne dönüktü. jimin uzandı ve boynunu öptü.

"bulut onlar." jimin gülümseyerek konuştuğunda jungkook da gülümsedi ona.

"bulutları sevdim galiba."

"mhmm." jimin jungkook'un koluna daha çok sarıldı yürümeye devam ederken. bir süre sessiz kaldılar.

ve jimin artık bu durumu çözmüştü, jungkook'un sessiz kalması fırtına kopmadan önceki sessizlik demekti.

"çok tanıdık görünüyor her şey ama bir o kadar da yabancı." jungkook suratı asılırken konuştu.

yüremeyi bıraktı ve jimin'e döndü.

"jimin, ne oluyor? ben neden böyleyim? hissetmem gereken şeyler bunlar mı? normal bu mu? "

jimin yutkundu.

bastırmaya çalışsa da içten içe her an hissettiği korkuyla yüzleşme vakti gelmişti. her şeyi konuşacaktı.


1 by 1 :: jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin