Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
çocuğun dikişleri yavaş yavaş iyileşmeye başlamıştı. ve vücudu uyumu yakalamıştı. bazen evin içinde kendi kendine geziyordu. bu tek başına yaşayan jimin için başlarda alışması zor bir şeydi.
bunu ilk yaşadığında komşular bir şey oldu sanıp zili çalmışlardı.
gece su içmek için uyandığında yatağının yanında oturan çocuğu görünce çığlığı basmıştı. çocuk ne olduğunu anlamadığı için ilk başta tepki vermemişti. sonra jimin'in güldüğünü görünce o da gülmüştü.
gülmek ne bilmemesine rağmen jimin gülünce gülüyordu. bu jimin'i daha çok güldürüyordu. çocuğun tatlı bir gülümsemesi vardı. iç ısıtan tarzdan.
kendi başına hareket etmesinin tek kötü yanı jimin derslerdeyken aklının çocukta kalmasıydı. çocuğun beyin yapısının tam olarak nasıl çalıştığını bilmiyordu. ve haraketleri dengesizdi. onun hakkında endişeniyordu.
ama şimdi finaller yaklaşmıştı. fazlaca ders çalışmalıydı. ikisini nasıl yöneteceği hakkında hiçbir fikri yoktu.
kendine yemek alırken ikili menü gözüne çarptı. artık yemek yemeye başlatabilirim, diye düşündü. sonuçta sonsuza kadar serumlara boğamazdı çocuğu.
siparişini değiştirdikten sonra ikili menüyle birlikte eve yürümeye başladı.
nasıl bir manzara ile karşılaşacağını bilmeden kapıyı açtı.
yemek paketlerini mutfağa bıraktıktan sonra deney odasına girdi. çocuk yere oturmuş jimin'in bilim kitaplarını karıştırıyordu. jimin'in odaya girdiğini görünce gülümsedi.
jimin gülümsemeden gülümsemişti. bu bir ilkti. bu gelişime sevindi jimin. büyük bir şeydi bu? mutluluktan çocuğa sarılmak istiyordu ama bunun yerine az önce koyduğu yemek paketlerini alıp içeri girdi. ve çocuğun yanına oturdu.
"bugün sana yemek yedireceğim." bilim kitaplarını kenara çekip yemek paketlerini açarken konuştu. "bu, yaşamak hakkındaki en sevdiğim şey olabilir."
hamburgerinden bir ısırık aldıktan sonra onu bıraktı ve çocuğun hamburgerini onun eline vererek tutmasını sağladı. ardından ittirdi ve kendi ağzını açarak "aaaaa!" sesi çıkardı. çocuğun taklit etmesini sağlamıştı. çocuk da ağzını açtı ve jimin bu sırada çocuğun ağzına hamburgeri ittirdi. bu sefer de dişlerini oynatarak çocuğa bunu taklit etmesini sağlattırdı.
birkaç tekrar sonrasında çocuk alışmıştı ve kendi başına da yapabiliyordu. ama yemeğin sonunda kağıdı da ağzına götürürken jimin onu zor durdurdu. "hayır, hayır! orasını yemiyoruz." çocuk gözlerini kırptı.
sıra patateslere geldiğinde çocuk kağıt kutusuyla birlikte alıp hamburger gibi yemeye başladığında jimin daha yolun çok başında olduğunu anlamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
evet hikaye jikook hikayesi arkadaşlar evet kaç bölüm oldu ve yavrucağımın bir kere bile ismi geçmedi ama evet çocuk jungkook evet biraz daha dayanın bence birlikte bir jungkook yazabiliriz sondjshdjsjdjddğ