Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jungkook'un saçlarıyla oynadıkça çocuğun daha da mayıştığının farkındaydı jimin. yine jungkook'un en sevdiği yerde, jimin'in çalışma odasının parkesi, oturmuşlardı.
"buraya senin için bir oyun alanı kurmayı planlıyorum artık." kucağında yatan çocuğun üzerine eğilde ve alnını öptü. gözleri kapalıyken gülümsedi jungkook.
güneş tepede şanını gösterirken daha da yakıcı hâl almaya başlamıştı fakat jungkook bundan rahatsız olmuşa benzemiyordu. jimin bir süre daha saçının üzerinden masaj yapmaya devam etti. aynı zamanda çocuğun yüzünü izliyordu. aralarındaki bu sessizlik huzur vericiydi. yan yanayken hiçbir şey yapmasalar bile varlıkları birbirlerine huzur veriyordu.
jimin bir öpücük daha kondurdu. bu sefer burnuna. en son jungkook onu böyle öpmüştü.
bir an geçen günü düşündü. ondan sonra üzerine hiç konuşmamışlardı. ne düşünüyordu acaba jungkook?
"eski hayatını hatırlıyor musun?" bu soru tehlikeli bir soruydu. ama jungkook'un onu koruyacağını biliyordu.
bir süre cevap gelmedi. jimin de tekrar bir şey söylemedi.
"evet ve hayır." jungkook yatma pozisyonunu değiştirirken konuştu.
"bu sefer hangi yazara özendin?" jimin gülümsedi.
"galiba eski jungkook'a özendim." gözlerini açtı ama tavana bakıyordu. "yaptığım şeyleri, hissettiğim duyguları görüntü olarak hatırlamıyorum ama hissettirdiklerini anımsayabiliyorum. şu an onları tanımamın nedeni de bu gibi." şimdi gözlerini jimin'e çevirdi.
"yani sana hiçbir şey öğretmedim. sadece hatırlattım." jimin dudaklarını büzdü.
"hayır."
jimin bir şey söylemedi. sadece gözlerinin içine bakıyordu.
"tanımadığım bir duygu vardı."
"hmm?" jimin tek kaşını kaldırdı.
"birini sevmeyi bilmiyordum. sana olan hislerimi kitap sayfalarının arasında okuyunca tanımlayabildim. onu bu yaşamımda, senin verdiğin yaşamımda öğrendim."
jimin bir an için bir ay önceye geri dönmek istedi. çocuk bu kadar karmaşık ve anlamlı cümleler kurmuyordu. ve onu duygulandırmıyordu. şimdi kaybolmuş hisseden jimin'di. çocuğun çiçeklerle kaplı güzel ruhunda kaybolmuştu.
gözleri doldu.
"yıldız tozu kaplı ellerinle kalbime dokundun ve bana aşkı öğrettin." jungkook kafasını kaldırdı ve jimin'in dudaklarına bir öpücük kondurdu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bu hikayeyle aramda çok farklı bir bağ var, sıfır düşünce ve tasarıyla oturuyorum bölüm başına ama her şey tek tek kendi yazılıyor gibi akıyor gidiyor... yani beğenmezseniz beni değil hikayeyi suçlayın adhfbasdhfb