Yagmur'ların Yeni Evi :-(

24 1 0
                                    

Evet Yağmur ve ailesi Yağmur'un tedavisi için Avustralya'ya yerleşiyorlar hatta yerleştiler bile ☺... Ama neresi olduğunu tahmin bile edemezsiniz.  Bizim yani Mike'ların evinin karşısına
"Bu kız yine başıma bela olacak gibime geliyor ama hadi hayırlısı ☺"

Jane bunu duyunca çok sinirleniyor. Mike da bana "Eğer sen isterse biz bizim Perth'deki evde kalabilir" diye öneride bulundu. Ama kendisinin Türkçesi İvana Sert Türkçesi tadında olduğundan bu durumda bile katıla katıla gülmeme neden  oldu.
"Bu  çocuktan ümidi kestim ben ☺"

Jane bu öneriye gayet sıcak bakmış gibi görünüyor. Ama ben pek sıcak bakmıyorum çünkü Mike ' ın düzenini bozmak istemiyorum. Çocuk bana evini açmış yani Allah razı olsun ☺

Aslında Mike bana anahtarı da verir ama ben istemem.  Yalnız başıma ne işim var.  Hem de okula çok uzak hergün nasıl git gel yapalım? Yorucu yani.

Amaaan nolcak moduna girip iPhone'umu çıkarıp bir şarkı açıyorum ☺Diğerleri bana eşlik ediyor.  Şarkı tabi ki İngilizce yoksa Mike nasıl eşlik etsin?  Şarkı Ashley Tisdale'den "It's Alright It's OK "... 

Yağmur mağmur derken Japonya'yı unuttuk ☺ 3 gün sonra Tokyo'ya uçuyoruz. ☺
"Eve gidip bavulumu hazırlamam lazım ☺"

Mike'ın muhteşem  arabasıyla eve gidiyoruz. Mike biraz üzgün gideceğim için.  Çünkü ben tek arkadaşıydım.  Ama ona bi kaç gün içinde döneceğimi söylüyorum ☺ Çocukluk hayalim Japonya'ya gitmekti ve bu bi kaç gün sonra gerçekleşecek ☺ Tullamarine Airport'tan Narita Airport'a olacak yolculuğumuz.

Ama daha önemli bi sorunum var. Yarın Cuma ve ben caminin nerde olduğunu bile bilmiyorum. Daha doğrusu cami var mı?

Mike'a bu sorunumu söylüyorum ve "Of  course there are mosques" dedi biraz ukala bir tavırla ☺ Derin bir nefes alıyorum tam rahatladım derken bir sorun daha cereyan ediyor.
"Cereyan etmek nedir ya☺ Sanki Osmanlı'da yaşıyorum"

Bu sorun da Rektörlükte yaptığım ek işle alâkalı. Şimdi okula yeniden gidip bunu halletmem lazım.

"Mikeeee! Arabanın anahtarlarını veeeer! " diye bağırıyorum. O da" It's yours! " diyerek anahtarı bana atıyor. Sahil Yolunu tercih ediyorum okula giderken. Çünkü hem kısa hem de çok güzel bir manzarası var.

Okulun otoparkına arabayı park ettikten sonra koşar adımlarla Rektörlük Binasına gidiyorum. Ordaki yetkili biriyle görüşüp bu sorunu da hallediyorum.

"Zafeeeerrr! " diye bağırınca herkes bana bakıyor. Benim de yüzüm kızarıyor haliyle.

Neyse bi cafeye oturup kahve sipariş ediyorum kendime. Mike'a da mesaj çekiyorum ki merak etmesin beni. Bi de ona Türkçe çalışma çizelgesi hazırlamam lazım. Ben Japonya'dayken aksatmasın ☺ Sanırım bu yaz okul bitince Mike'la bi Türkiye turu yaparız. Hem o da pratik yapmış olur. Kendisiyle bu fikri paylaşsam iyi olur. Çok da sevinir. ☺

Kahvem geliyor ve hemen onu bitirip kalkıyorum ve evin yolunu tutuyorum...

Merhaba Australia !!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin