.
.
Multimedya da harika bir fon müziği var dinlemenizini tavisiye ederim. 😊
.......3 yıl sonra......
Elvin Çakır:
Hayat, artık daha da zorluyordu beni. Her ne kadar hastalığımın ilerlemesini engelletilmeye çalışılsa da engellenememiş ilaçlarımın dozu git gide artmasına sebep olmuştu.
Hemşirenin sesiyle ona taraf bakışlarımı çevirirken, yuvarlak yüzü iri hafif griye çalan yeşilimsi gözleriyle ben buradayım derken krem renkli sade baş örtüsüyle karşı cinslerine " Benden uzak dur. Ben İslam'ın kızıyım." Açıkça demekteydi.
İşimin bittiğini söyleyen Ravza yani hemşireye hafif bir tebessüm ederek hastaneden ayırıldım.
Siyah arkası hafif yüksek olan arabaya binip sahile sürdüm. Biraz kafa dinlemek ve rahatlamak istiyordum.
Sahile gelince arabayı bir kenara çektim ve sahile doğru yürüyüp kayalıkların üzerine otururken, denizin kokusunu içime çektiğimde gözlerim ağır ağır kapandı. Martıların sesiyle hafiften tebessüm ettim. Denizin ve martıları gözlerim kapalı bir şekilde dinlerken yüzümde oluşan, tebessümün büyümesine engel olamadım. Aslında huzuru çok büyük yerlerde aramamak gerek.
Ne kadar oldu bilmiyorum birden aklımda canlanan maziyle gözlerim tekrardan açılırken anılar hızla gözümde hayat bulmuştu.
Nefesimi sıkıntıyla dışarıya verirken zamanın benim için ne kadar çok hızlı geçtiğini bir kez daha anlamıştım. Dün gibiydi her şey. Kan kanseri olduğumu öğrenişim üniversite seçimlerim, araba sürmeyi Asaftan öğrendiğim gün ve birçok şey, şimdi ise üniversite üç öğrencisiydim ve babama şirkette bizzat yardımcı olup şirket işleriyle de ilgilenmekteydim.
Bugün ki sabah aklıma geldi. Ayrıca beynimin de maşallahı var hiç durmuyor mübârek. Daldan dala atlar gibi konudan konuya, düşünceden de düşünceye atlıyor. Bir durayım dinleneyim yok.
Neyse biz konuya devam edelim. Ben ne diyordum. Hah.
Bugün ki sabahı düşündüm. Şimdi diyeceksiniz sabah ne oldu? Sabah kalktığımda bu son bir kaç yılda yastığımda görmeye alıştığım, saçlarımdan daha çok saç dökülmüştü.
Hayır, hastalığımdan dolayı dökülmüyordu, kullandığım ilaçların dozu artığı için dökülüyordu. Yani anlayacağınız her geçen gün daha çok yıkılıyordum, daha çok kaybediyordum, kazanacağım yerde.
Bir den omuzumda hissettiğim elle irkilerek panikle arkama baktığım da Asel'i görmemle rahatlamıştım. Bir dakika benim burda olduğumu bilmiyordu beni nasıl bulmuştu?
Elimi kalbimin üzerine bırakarak konuştum.
“Af, Asel ödümü kopardın. Ayrıca benim burada olduğumu nereden biliyorsun?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Mısralar (Elfâz serisi-1)
SpiritualSadakât, aşk, hüzün, mutluluk ve imtihan... Büyük dostluklar. Elvin, dini ve baş örtüsü için ailesine karşı çok büyük savaş verip yarı galip gelmiş bir kız. Her ne kadar bu savaştan yarı galip gelsede onun için bazı şeyler daha yeni başlıyordu. ...