Jisoo günün yorgunluğuyla eve gelir gelmez kendini odaya kapatacaktı ki Yoongi'nin sesiyle durdu.
-Jisoo! Yemek yemeyecek misin?
O ana kadar aç olduğunu fark etmemişti. Ağabeyine birazdan geleceğini söyleyerek odasına girip üstüne daha rahat bir şeyler geçirdi.
Çok geçmeden diğer ikisinin yanında yerini almıştı. Tam yemeğe başlayacağı sırada Yoongi yapmacık bir öksürükle söze girdi.
-Şu son birkaç haftadır eve girmez oldun. Sebebini öğrenebilir miyiz acaba?
***
Jennie olabildiğince az ses çıkarmaya özen göstererek kapıyı kapattı. Koridorun sonundaki kapıyı açıp elindeki kağıt torbayı tezgahın üzerine bırakırken şefe - kendisi ona böyle seslenilmesini istiyordu - selam verdi.
Derin bir nefes alıp pişmekte olan yemeğin kokusunu içine çekti.
-Bugün yine ziyafet var anlaşılan.
-Saçlarını yemekten uzak tut. Kaç defa söyleyeceğim.
Jennie tehtidle karışık bu uyarı karşısında o güzel kokunun kaynağından uzaklaşıp saçını topuz yaparak cebindeki bir tokayla tutturdu.
-Böyle daha iyi.
Tezgaha bıraktığı torbayı alıp küçük ama hızlı adımlarla tehlikeli bölgeden uzaklaştı.
Önündeki kapıya üç defa vurup yavaşça araladı.
-Girebilir miyim?
Chaeyoung'un başıyla ve ufak bir mırıltıyla onaylamasıyla Jennie genç kızın yanına gitti. Elindeki torbanın kıvrılmış olan ağzını açıp kuzenine uzattı.
-Turta?
Chaeyoung sözlü bir cevap vermese de elindeki defteri yatağa bırakıp torbayı devralması çok sürmemişti.
Jennie de az önce kızın yatağa bıraktığı defteri eline alıp sayfaları karıştırmaya başlamıştı. Aslında resim çizmek de kötü bir fikir değildi. Gözlerini defterden ayırmadan konuştu.
-Chaeyoung, bana resim çizmeyi öğretir misin?
Kız bir şeyler söylese de ağzı dolu olduğundan anlaşılmıyor boğuk bir ses çıkıyordu. En sonunda yutkunup tekrar konuşmaya başladı.
-Ben mi? Doğrusu yapabilir miyim bilmiyorum. Yani resim çizmeyi kendi kendine öğrenirsin o yüzden yardımcı olabileceğimden emin değilim.
-En azından yardımcı olamaz mısın? Mutlaka bilmem gereken şeyler vardır değil mi?
-Bilmiyorum. Hem neden bir anda resim çizmeye karar verdin ki?
-Aslında düşündüm ki her gün aynı şeyleri yapıyorum ve doğrusu çok boş zamanım oluyor. Ben de yeni bir hobi edinmeye karar verdim.
-Hmm... Peki. O zaman galiba sana bir defter alarak başlayabiliriz.
***
Sabah olduğunda Jisoo çoktan her zamanki buluşma yerlerine varmıştı. Çok geçmeden Taehyung da gelmişti.
-Bu gün başka bir yere gitmek ister misin?
-Olabilir.
-Hadi gel.
Taehyung kızı elinden tutup patikadan sürüklemeye başlamıştı. Nerdeyse koştuğu için Jisoo ona ayak uydurmakta zorlanıyordu.
-Taehyung biraz yavaş ol.