6

8 2 5
                                    

Bugün, okula gitmemekte karar kılmıştım.

Uyuyacağım

Ne bu anasını satim, her gün her gün okul!

Ben bittim, şu nalet okul hayatı bitmedi, bitmiyo.

Saat 7'ye geliyodu ve ben ne diye erkenden kalkıp telefonun ekranına mal mal bakıyodum.

Yapcak bişim yoktu.

Telefonu yanımda ki kömidinin üstüne koydum ve yüz üstü gömülüp gözlerimi kapadım.

Uyursam, anca böyle uyurdum.

////////////////////////////////////////////////////////////////////

Asrın'dan

Boş bakışlarımı pota da gezdirdim.

Sıkılmıştım.

Telefonumu arka cebimden alırken saate baktım.

7:45

Ne diye erkenden okula gelmiştim bilemiyorum, canım sıkındı.

Ayaz" gelmiyom lan kalk siktir git başımdan" demişti.

Belki de uyku sersemi olduğundan vede O'nu çok erken çağırdığım için de demiş olabilirdi.

Bilemiyorum.

Vardı ya O'nda da bişiler.

Her zaman ki gibi!

Sahadan çıkarken ilerledim ve kolidoru geçip ön bahçeye adımladım.

Yani okulun girişine.

Gözüm o günkü kıza takılırken O'nu izledim bi süre.

Elinde ki telefonla uğraşıyordu, sanki birinden bişey beklermiş gibi.

Durduğum yerde kalırken, derin bi nefes çektim dudaklarıma.

Tam arkamı dönerken bana seslenen kıza döndürdüm bakışlarımı, tekrardan.

"Asrın" dediğinde yanıma gelip beklemesini izledim.

Ben söze girmeden O'nun konuşmasını dinledim.

"Beste hani ben? "  kafamı salladım. Bu benim için gayet yeterli bi cevaptı, O'nu bilemem.

Dudaklarını ısırışını izledim bi süre, sonra bana hafif gülümserken gözlerime çıkardığı bakışlarını.

"Nasılsın iyi misin? " kafamı salladım aynı şekil de, iyiydim veya kötü.

Bu kimi ilgilendirir ki?

Binaya girmek için arkamı döndüm ama buna yanımda ki kızın elleri engel olmuştu.

Elimde olan eline baktım ilk ve sonrasın da yüzüne çıkardım bakışlarımı, 'ne yapıyorsun?' dercesine.

Elini benden çekerken derin soluklu bi nefes alıp "iyi değilsin işte, ailenle ilgili falan mı?" kurduğu cümle bakışlarımı sertleştirirken arkamı döndüm, biraz daha durursam kalbini kırıçaktım.

Sitem dolu çıkan sesiyle durakladım, arkamı dönmezken.

"ya Asrın niye böyle yapıyosun?" tekrarladığı cümleyi, duymak istemiyordum.

Arkamı döndüm O'na sabitlerken bakışlarımı, illa kalbini kırdırcaktı bana.

Yanıma gelen ve  bian da bana sarılmasıylla kala kaldım.

Ne yapıyodu bu kız?

Daha doğrusu ne yapmaya çalışıyodu?

" Beste" dedim, sesimi dizginlemeye çalışırken, her ne kadar dizginleyebildiysem.

Benden hafif çekilirken, hala boynumdaydı elleri.

Gözlerini gözlerime sabitlediğini de, bi süre kahverengi gözlerin de kaybolmak istemiştim.

Ellerini  göğsüme yaslarken, yanağıma dudaklarını değdirmişti.

Küçük bi öpücük kondurup geri çekildiğin de "okul çıkışı gidelim mi bir yerlere hem belki şu halini bana anlatırsın?" demişti.

Sanki küçük bi çocuğa laf anlatır gibi, gözlerimin içine baka baka sarf ettiği sözleri kafamda tarttım.

Boşta olan ellerimi Beste'nin beline yerleştirdim ve kendi parmaklarımı birbirine kenetledim.

Bakışları hala gözlerimdeydi, sanki ne yaptığımı çözmeye çalışırmış gibi.

"Gidip sende O'na buna anlat diye mi?" dedim, sorgular bi tavırda.

Daha önce de başıma gelmişti, şimdi niye aynısını yapmasın ki.

Gözlerinin içinde kırılan bişiler olduğuna yemin edebilirdim, ilk önce bakışları göğsümde duran ellerine kaymış, sonrasın da ise yüzünde ki gülümsemesi solmuştu.

Hala bakışlarım üzerindeydi, bunu hak etmişti.

O'na bi daha karşıma çıkmamasını, söylemişken neydi şimdi bu?

Benden bi adım geri çekilirken ellerimi olduğu yerden ayırmak zorun da kalmıştım, bakışları tekrar gözlerime sabitlerken bi süre gözlerimin içine baktı.

Hafif yutkunurken gülümsemeye çalışmasını izledim, "bu hayır mı demek oluyo?", sanki az önce benim O'na cevap vermemişim gibi davranıp bana bi daha sorması.

Saçmaydı!

Gözlerini benden alırken eline indirdi bakışlarını, ellerini birbirine kenetlerken hala susuyo oluşunu izledim.

Bakışları tekrar gözlerime çıktığın da bu sefer yüzü gülmüyordu veya gözlerinde ki kırgınlığı gizlemiyodu.

"Özür dilerim" dediği kelimeyle sustu , gözleri tekrar ellerine inerken.

"ben o kelimeleri sinirle söylediğini düşünmüştüm, yanılmışım" söylediği cümle esnasın da hep ellerine kitlemişti bakışlarını, asla yüzüme çıkmamıştı bakışları.

"Çıkmam bir daha karşına, zaten gideceğim, görmezsin yani bi daha beni" sonlara doğru sesinin titremesini tanıklık etmiştim.

Hani şu hep gülen kız, dokunsam ağlayacak gibiydi.

İnanmadım!

Yada, inanmamış gibi yapmakla yetiniçektim.

Neden diye sormak isteyen içimde ki kişiye engel olamıyodum, içim içimi yiyodu.

Sanki O'na şuan sormasam O gidiçekti ve yok olucaktı.

Bi daha hiç geri gelmemek üzere.

"iyi" dedim, bakışlarının odağı ben olan kıza.

Kafasını sallayıp son bir defa bana baktı, gözleriyle bişe anlatmak ister gibiydi,ama ben anlamak ister miydim orası meçhul.

Önümden geçip gitti, binaya adımlayıp içine girdi.

Karşımda ki kişilere kayarken bakışlarım, derin bi nefes çektim ciğerlerime.









Belki de [Texting] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin