Asrın'dan
O günkü konuşmamız geçen yerde oturuyordum, tek bi farkla onun oturmuş olduğu yerde şu an ben oturuyordum.
Elimde ki kolye'yi avucuma saklamışken birinin gölgesiyle belimi dikleştirdim ve karşımda ki siyah saçlı mavi gözlü kıza sabitlendim.
"ne var?" dedim, kaşlarım çatılırken.
Eğer karşıma arkadaşını korumak için gelmişse, yanmıştı.
O'na gösterdiğim toleransı, bu kıza göstermiyçektim!
"Beste hak-" derken, sert bi' biçim de kızın sözünü kestim.
"ilgilenmiyorum" dedim ayağa kalkarken, beni hiç bi şekil de ilgilendirmiyodu bu konu.
"ilgilendiriyo" dediği, bana meydan okurcasına.
Boy farkından dolayı, başını yukara doğru kaldırmıştı.
Kaşlarım çatılırken onun da benden kalır yanı yoktu, bi o kadar sinirliydi.
Dişlerimi sıkarken, elimle yüzümü sıvazladım. Allah'ım, sen bana sabır ver.
"Bak anlamıyosun, Beste çok üzgün hem-"
"Bana ne lan bana ne! Ben mi dedim ona anlattığım herşeyi git ona buna yay diye?!" dedim bi anda, sinirle.
Kız tepkim karşısın da hafif sıçrarken, bi iki adım geriledi ve bana bakmaya devam ettiği.
Sanki, 'yazık sana' der gibiydi bakışları.
"Hiç bişey dediği yok benim arkadaşımın tamam mı?! Senin o kardeşin dediğin yanında ki yelloz var ya, o dedi bütün herşeyi herkese, anlıyo musun GERİZEKALI!" dedi, yüzüme tükürürcesine.
Öyle çok sonlar da sesi yükselmişti, bu kızın neresinden çıkıyo bu ses diye sorguluycaktım nerdeyse.
Basıp gitmesiyle kızın, bir kez daha sorguluyodum tüm herşeyi.
Olabilir miydi böyle bişi?
Rüzgar'ın okulun girişin de olduğunu ve yine yeniden bizi izlemesiyle ona odaklandım.
Duymuştu bütün herşeyi diymi?
Şansımı s*keyim ben!
Aynı şekil de, bunlar doğruysa aklımı da s*keyim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki de [Texting]
ChickLit"sor" dedim bakışlarım yüzünü tararken. "tanımadığını söylemiştin" dedi imalı imalı, sanki 'senden beklemezdim' dercesine. Senem'in yanına gelip kitabı istediği gün bana ikisinin de tanıyıp tanımadığımı sormuştu, daha doğrusu hepimize bu konuyu so...