ayçiçeği ay gibi mi kokuyor

423 54 21
                                    


♪♪♪

♪♪♪

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♪♪♪

"ilah mısın yoksa nükleer silah mı?"

dünyanın en anlamsız ama bir o kadar da en güzel gülümsemesini sunmuştum ona. daha fazla dayanamayıp kahkaha atmıştım.

"ciddi misin?"

"ah tamam." dedi kahkaha atarak. üst çekmeceden tabakları alıp tezgaha koydu ve devam etti.

"düşersin sandım. eskiden düşerdin böyle şeylere."

"yaptığın en anlamsız şeylere bile düşüyordum."

"bu da anlamsızdı."

"haklısın. eski yunho nasılsa hâlâ öylesin."

"bu iyi bir şey mi?"

"evet."

"güzel."

hızlıca dolaptan çıkardığı yumurtalar alıp kırdı ve aynı hızla karıştırmaya başladı. eli yemek yapmaya o kadar yakışıyordu ki.
tavaya çok az yağ koyup yumurtayı döktü ve pişmesini bekledi. o sırada onu izliyordum. aylar öncesine kadar yemek yapmaktan uzak duran yunho şu an yemek hazırlıyordu.
(arkadaşlar o şeye tava deniyor değil mi? mutfak bilgim cidden 0)

"bana öyle bakmaya devam edersen omleti yakacağımdan emin olabilirsin."

"çok güzelsin bakmazsam haksızlık etmiş olurum." deyiverdim birden. yunho utancından hep kızarır ve yutkunurdu. hiçbir şey demeden tebessüm etti ve gözlerini kaçırdı. omleti tavadan alıp tabaklara yerleştirdi, yanlarına iki çeri domatesle salatalık koydu. benim tabağımdaki gülen yüz şeklini almıştı.

"al bakalım." deyip masaya geçmemi işaret etti. arkasına dönerek elmacık kemiğimden öptü ve kahveleri dökmeye başladı.

"gel sensiz başlamayacağım." deyip kahveleri aldım. masaya koyup onun gelmesini bekledim ve birlikte kahvaltı yapmaya başladık.

"gülen yüzü beğenmedin mi?"

"beğendim ama sen böyle şeyleri sevmezdin. neden birden böyle davranmaya-"

"sevmezdim haklısın ama sen seviyorsun ve senin sevdiğin her şeyi seviyorum artık."

"bazen sınıfıma gelmemiş olduğunu düşünüyorum. çok korkunç olurdu yunho."

sen güzide bir ahvaldin || hohong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin