kafamdaki sesler

524 86 76
                                    


♪♪♪

♪♪♪

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♪♪♪

"bu sahte yorgunluk bir türlü gitmiyor, insanlar hep haklı, bu haksız savaşta."

jeong yunho kırılmış kalbimle beni eve bırakmış radyo programına koşmuştu.
"bu haksız savaşta." demişti. sözleri acıtır, gözleri acıtır, hissettirdikleri acıtır. jeong yunho hep acıtıyordu. bazen keşke onun kadar kırıcı biriyle hiç tanışmasaydım diyordum. ya da keşke ben bu kadar kırılgan olmasaydım.

kafamdaki sesler birbirine hükmetmeye çalışıyordu, birbirine karışıyor beni irite ediyordu.
jeong yunho da beni irite ediyordu.

radyo reklama girmişti muhtemelen yunho sıcak çayını içip keyifle gelen mesajları okuyordu. bense burada karın ağrısı çekiyormuş gibi sancıyordum.

telefonumun titreyişiyle yüreğim hızlandı ama dilediğim şey değildi.

woo: hey dostum! seni çok özledim.

ah bu liseden wooyoung, bizim alt sınıflardan biriydi. birbirimizi çok severdik. o tiyatro oynardı ben de repliklerini ezberlemesinde yardımcı olurdum. gerçi yunho hep sinir olurdu bu hareketlerime.
"benim derslerime neden yardım etmiyorsun?" diyerek yaygara çıkarırdı.

hongiemini: ben de woo, nasılsın bakalım?

woo: iyiyim hyung, sadece sensiz kaldım. lise yıllarını özlüyorum. ._.

hongiemini: ben de çokça özlüyorum afacan woo. bir gün geleceğim oyununa, izleyeceğim seni.

woo: üç gün sonra oyunum var hyung. gel lütfen.

hongiemini: tabii canım, gelirim.

evet kumdan simgeler belirdi. yolum nereyeydi?
yunho'suz nereye gidecektim ki? yunho'ya küs olmak benim için ölüm gibiydi.

üç gün sonra

"kurbağa hongie, kalk bakalım. sana kahvaltı hazırladım. bugün benimle ye."

uyku bandımı çıkarıp şişmiş gözlerle karşımda dikilen yunho'ya baktım. son üç günde tüm yemekleri o hazırlıyordu, affedilmek için birçok jest yapıyordu. aslında o da neden küstüğümü bilmiyordu.

"yunho, seni görünce kelime dağarcığım daralıyor. tek bir şey kalıyor ne biliyor musun?"

yunho da saf tabii hemencecik ne diye sordu.

sen güzide bir ahvaldin || hohong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin