ben senin caddende yürüyemem

545 73 65
                                    


♪♪♪

♪♪♪

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♪♪♪

dediklerine bir türlü inanamıyordum, geçmişte yaşattıkları aklıma geliyordu. defalarca kalbimi kırışı aklımdan çıkmıyordu. gözlerinin içine baksam da dediklerinin hiçbir doğruluk payı yokmuş gibi hissettim.

bana hislerini anlatmayı defalarca denemiş elleri bir başkasına değse de kalbi bir başkasına açılmamış.
her kitap yorumlayışında ben aklına geliyormuşum.

yıllarca ondan başkasını görmeyen gözlerim şu an farklı bir yunho görüyordu. beni sevdiğini söyleyen bir yunho'yu görüyordum.

"saçmalıyorsun. sadece aptalca oyunlarından biri daha bu."

yunho kendini kanıtlamaya çalışan biriydi. hep öyle olmuştu zaten, insanlarla derin bir sohbete girdiğinde karşısındaki ona tav olurdu.
ama bu sefer öyle olmadı, kendini kanıtlamaya çalışmadı. hislerini kanıtlamaya çalışıyordu.

"seni çok üzüyorum değil mi?"

başımı hayır anlamında sallasam da üzdüğü bir gerçekte. neyin nasıl olduğunu anlamıyordum.

seviyor muydu beni? benim gibi.

madem beni seviyordu neden defalarca kalbimi kırmıştı? neden yanımda onlarca kadından bahsetmişti? neden kendimi iğrenç bir yaratık gibi hissettirmişti?

ben de isterdim bana olan hislerini kabullenip mutlu yaşamayı ama yapamıyordum işte.
eşitlenemezdi bu, aşk iki kişi arasında eşitlenemiyordu.

çığlık atmasan da duyan biri olurdu. senin sessizliğinin nedenini anlayan biri olurdu. buna yakın arkadaş diyebilirdiniz ama aşk... bunu nasıl tanımlayacaktık? ben sadece yunho'yu biliyordum. benim için tüm kelimelere değerdi. kalp kıran ve yeniden onaran onlarca kelimeydi yunho.
aynı cümlede bulunabilir miydik biz?

"hongjoong." dedi kalbimi parçalayan o aziz ses.

yorgunluktan bacaklarımız titriyordu. vücudumun kasıldığını hissediyordum.

"ben en kısa zamanda
en çok şeyi sana söyledim.
yalnızca sana."

hiçbir şey demeden kollarına aldı beni ve bütünleşmemizi sağladı. yaşadığımı hissettiriyordu bana.

vücut kokusu yıllardır aynıydı, ölene kadar unutamayacağım bir kokuydu. hatrımda kalacak tek koku.

cılız bedenim onun iriyarı iri yarı bedeninde kayboluyordu.

sen güzide bir ahvaldin || hohong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin