Yazardan
Hemşireler hastahane koridorunda koşup hastalara yetişmeye çalışıyorlardı bu hastalarden biriside 456 numaralı odada acil kan bekleyen Arın Koçovalıydı.
"Doktor bey kan bekleyen hasta için bir çok kişi gelmiş."
Gelmişlerdi.
Çukur'un gençleri Arın'ın kan kaybettiğini duyar duymaz hastahaneye yığılmışlardı.
"Bu kadının babası devlet adamı falan mı önemli birisi mi yani?" Diye bir soru yöneltti doktor onun düşüncesine göre başka türlü olamazdı.
Hemşire kafasını iki yana sallayarak düşüncelerini kırdı. "Hayır babası hapishane kaçağı."
Doktor hayretle açtı ağzını merak ettiği bir konu daha vardı. "Herkesde aynı dövme var anlamı nedir biliyor musun?"
Hemşire başını aşağı yukarı salladı. "Çukur aileler birbirlerine başlarında Koçovalılar var hasta da Koçovalı zaten aynı şey bu gençlerin başına geldiğinde de onlar koşuyor." Doktor hayret etmişti.
"Peki alın uygun olan birisinden kan hasta daha fazla beklemesin." Hemşire başını sallayıp bir kişiyi içeri aldı.
"Arın abla nasıl hemşire?" Hemşire iğneyi damara yaklaştırdı.
"Sizin sayenizde iyi olacak inşallah." Damarı bulduğunda iğneyi batırdı.
Adam mutlulukla güldü hem Arın ablasının iyi olduğuna sevinmişti hemde onun sayesinde olduğuna.
"Şaşırdım açıkçası." Dedi hemşire kendini tutamayarak adamsa şaşırmıştı.
"Neye?" Kadın gülümseyerek sandalyeye oturdu.
"Ben daha önce bir hastaya kan vermek için bekleyen bu kadar insan görmemiştim." Adam güldü buydu onların Çukur'u "Sizdsn bir ricam var."
Bu sefer meraklı olan adamdı. "Buyur?"
"Hepiniz kan vermek için gelmişsiniz ama bir sürü ihtiyacı olan hasta var Arın hanım için sizden alacağımız kan yetecek ama." Adam anlamıştı.
"Tabi ben konuşurum."
Çukur buydu işte.
Anlatılmazdı belki ama çok güzel yaşanırdı.
Salih'den
Aranan kan bulunduğunda hepimiz rahat bir nefes almıştık.
Hem Arın kız iyi olacağı için hem de Cumali abim artık bizi pataklamadığı için.
Ben aslında çok severdim Arın'ı çok tatlı kızdı ama sinirlenince aynı babası oluyordu.
"Salih abi bir baksana." Kafamı o yöne çevirdim Meke kulağıma yaklaşıp konuştu. "Böke Erdenet burada."
Sinirle bir nefes alıp aşağıya indim.
"Ne istiyorsun lan abisi kılıklı." Başımıza mahalleli bir kaç genç toplandığında adam alayla güldü.
"Arın nasıl oldu?" Tüm vücudum sinirden kasıldığında silahımı çıkarıp çocuklardan birine verdim.
"Sanane lan Arın'dan." Bu adamın Arın'la ne işi olurdu bilmiyordum.
Geçmiş geçmişte kalacaktı.
Geleceğin kurallarını bozmacaktı.
Aksi takdirde gelecek geçmişin vaadesini kesecekti.
Vartolu Sadettin sözü.
Arından
Uyandığımda kendimi fazla halsiz hissediyordum dikişlerim yeniden patladığı için fazla kan kaybetmiş olmalıydım.
Babannemi yanı başımda gördüğümde şaşkınlığımı gizleyemedim neden buradaydı?
"Yat kızım yat." Kafamı yeniden yastığa koydum ve gözlerimi yumdum gerçekten çok yorgundum.
"S-su." Bu kelimeyide zorlukla söylemiştim babaannem hemen ayağa kalkıp bana bir bardak su doldurdu ve içirdi.
"Daha iyi misin güzel kızım?" Bu ilgi beni şaşırtmıştı ama bir o kadar da hoşuma gitmişti.
Başımı aşağı yukarı salladım. "İyiyim babaanne." Yaklaşıp saçlarımı geriye aldı ve biraz sevdi.
Abartmıyorum yedi yıldır hiç bu kadar sevgi dolu olmamıştık.
Kapı açıldığında içeriye girdi ve yatağın diğer tarafına oturdu.
"Anne biz biraz yanlız konuşsak olur mu?" Babaannem başını aşağı yukarı salladı ve kapıyı kapatıp çıktı.
"İhanet ettiğini düşünmek benim içinde zor oldu." Elimi tutup konuşmaya devam etti. "Ama Akın'ın boğazına sarılıp hesap sorduğunda bu kızdan hain çıkmaz dedim babam."
Elimi yavaşca geri çektim babamla konuşmak beni rahatlatmıyordu.
En azından şuan.
Aldırmadan devam etti. "Gerçeği araştırıp buldum Akın'ın yaptığı şeyler hiç iyi şeyler değil evet ama."
Akın'ı affedeceklerdi affetmelilerdi herkes ikinci şansı hak ederdi.
"Baba ben iyiyim çıkmak istiyorum." Biliyorum bu sefer izin vermeyecekti ama şansımı denemekten bir şey çıkmazdı.
"Hayır Arın biraz kalacağız bu sefer yoksa yine geliyorsun zaten." Haklıydı ama hastahanede kalmakta hiç benlik bir durum değildi.
"Tamam eve gidelim orada dinleneyim hiç çıkmam söz yerimden bile kalkmam." Belki bu ona mantıklı gelirdi.
"O olur işte doktorunla konuşayım dikişlerinin yeniden atması iyi olmazmış ama."
İki kez dikişlerim attığı için çok kan kaybetmiştim.
Üçüncüye dayanamayabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişim Geleceğim
FanfictionÇukur'un ağabeylerinden Cumali Koçovalı'nın kızı Arın geçmişi karşısına dikildiğinde tüm benliğini kaybeder. Yıllardır görmediği Böke ona nasıl bir tepki verecektir? Abisi ölen Böke bu hayatta ki en büyük kozunu sevdiği kadının ailesine karşı oynaya...