•Bölüm 19|| Acının sessizliği

457 23 8
                                    

1 ay sonra

Arından

Yaşadığımız o lanet gecenin ardından tamı tamına bir ay geçti.. Böke'm ölmüş gitmiş benden.

Yüzünü özledim sevdiğimin,gözlerini,saçını her şeyini bu sefer gitmişti gerçekten bitmişti her şey.

Buraya geldiğimden beri kimseyle konuşmamıştım sorulan en basit soruya dahi cevap vermiyordum resmen ölüydüm resmen bitmiştim.

Çok az yemek yiyordum biliyordum hamileydim ama yiyemiyordum işte.

Evdekiler çocuğu aldırdığımı sanıyordu Böke'nin son emanetini öldürdüm sanıyorlarlardı.

Ama nasıl kıyabilirdim ben bebeğime? Nasıl öldürebilirdim onu?

"Arın yemek yiyeceğiz gel aşağıya." Donuk bakışlarımı babama çevirdim o da bana aynı şekilde bakıyordu.

Aileden değildim artık gerine gerine taşıdığım Çukur dövmem anlamsız geliyordu artık bana babam babam gibi değildi amcalarım eskisi gibi değildi haklılardı ama pişman değildim.

Ayağa kalkıp istemeye istemeye peşinden gidip sofraya oturdum. Babaannem yine ilk geldiğimde ki gibi davranıyordu bana açıkçası bana karşı ılımlı olmamaları pek şikayetçi olduğum bir şey değildi.

"Yeter mi bu kadar çorba?" Dedi Saadet ablax cevap vermedim ve o tabağı önüme koydu. "Pilâv koyayım mı?" Yine cevap vermedim ve o bir kaşık pilav koydu önüme.

İstemeye istemeye çorbadan içtim ve tabağı bitirdim ardından pilavımdan bir kaç kaşık olarak masadan kalktım ve terasa çıktım.

Yamaç amcam yine yanıma gelip aramızda ki buzları eritmeye çalışacaktı ama olmayacağını çok çok iyi biliyordu.

Biraz oturup bahçeyi seyrettim kaçmayayım diye evin etrafında gezen çukur çocuklarını boyunlarındaki,ellerindeki,kollarındaki dövmeleri seyrettim.

Çukur'u izledim.. Yamaç amcam geldi oturdu yanıma onu izledim,karnımda ki biriciğimi izledim.

'Bak güzelim bu Yamaç benim amcam.' Yamacı tanıttım ona dünyanın pis yüzünden bahsettim.

"Yine konuşmayacaksın değil mi Arın?" Cevap vermedim bunu o da biliyordu bana cevabını çok iyi bildiği sorular soruyordu. "Sadece konuş amcam lütfen." Konuşmak yerine göğsüne yaslandım ve ağladım bundan bir ay önce Böke'nin göğsünde ağlamıştım böyle.

Saçlarımı severek beni sakinleştirmeye çalıştığında daha çok ağladım. "Bende karımı kaybettim Arın biliyorum çok acı çekiyorsun biliyorum acıdan ölüyorsun ama geçecek kızım inan bana."

"Geçmiyor amca." Dedim aylar sonra ilk defa konuşarak paramparça olmuştum bunu göremiyorlardı gözlerinin önünde çürüyordum ama anlamıyorlardı. "Ne olur çıkış yolu bul bana."

"Bebeğini aldırmadın biliyorum o senin umudun olsun olur mu?" Bilmesine şaşırmamıştım Yamaç amcam güçlü bir adamdı illa ki öğrenecekti bu tahminlerim arasında vardı zaten.

"Amca ben nasıl büyüteceğim onu bu evde?" Gözlerimin içine bakıp elini karnıma koydu ve bebeğimi sevdi.

"Ben seni sevdiğim gibi seviyorum onu söz ailemi nasıl koruyorsam onu da koruyacağım tamam mı?" Gülümseyerek amcama sarıldım onun beni sevdiğini biliyordum ama bu kadar destek çıkaracağını düşünmezdim.

"Hep eksik hissedecek." Böke'nin ölümünü kastederek kurmuştum bu cümleyi babasız büyümek çok üzecekti onu.

Hep kıskanacaktı babasıyla okula gidenleri babasının anlatacağı masalları hiç duymamış olsa da özleyecekti.

"O bizim kanatlarımız altında hiç bir duyguyu eksik hissetmeyecek amcam." Geri çekildim ve amcama bir soru yönelttim.

"Kim biliyor onun yaşadığını?" Amcamın kimseye söylemediğini biliyordum ama emin olmak istiyordum.

"Kimse bilmiyor benden başka." Başımı sallayarak onayladım ve odama çıktım.

Yamaç amcamla konuşmak bana iyi gelmişti ama başka hiç kimseyle konuşacağımı sanmıyordum tabi babam dışında onunla yüzleşmenin vakti gelmişti artık.

Üzerimi değiştirip uzun zaman sonra evden çıktım kapıda beni bekleyenler şaşırsada beni babama götürmelerini söylediğimde geri çevirmemişlerdi.

Mahalleden geçip Aliço'nun evine geldik babam denizin kıyısında boş boş oturuyordu.

"Baba." Dedim sert sesimle ardından geçip yanına oturdum ve kendime bir gazoz açtım
-ne yapayım canım istemişti- ve içmeye başladım. "Konuşmamız gerekiyor artık."

"Neyden konuşalım mesela." Bakışları hala mavi sulardaydı bana dönmemişti bile. "İhanetinden,çocuğundan,hangisinden?"

"Sevdiğim adamı öldürmenden başlayalım mesela." Ondan geri kalmayacaktım.

"Sen bize ihanet ettin Arın." Doğruydu onlara ihanet etmiştim ama gram pişman değildim bu konudan tabi sonunda onu kaybetmem dışında. "Ve düşmanımızdan hamileydin." Hala öyleyim.

"Ne değiştirir?" Sonuçta o da beni paramparça etmişti. "Ne kaybettiniz benden sonra,kim gitti? Korudum ben sizi korudum."

"Sen gittin mesela." Dedi sonunda bana dönerken neden bana bakmak istemediğini anlamıştım şimdi babamın gözleri doluydu... o acı çekiyordu. "Evlat acısı çektim evlat günlerce uyuyamadım."

"Baba ben yaşayamıyordum." Giderek kısılan sesime rağmen devam ettim. "Yaşaamıyorum." Sonlara doğru sesim tamamen gitmişti.

"Ben senin yanında olurdum inan geçerdi be babam." Gram gram alıyordum pişmanlığımı ben aileme ihanet etmiştim. "Suçlama kendini sen sevdin sadece."

Babam bana hak mı veriyordu şimdi Duyduklarıma inanamıyordum ben beni azarlamasını beklemiştim oysa.

"Baba." Cesaret edemedim söylemeye karnımda ki yaşıyor diyemedim.. onun yerine sarıldım babama sıkıca ve o gece orada uyudum.

Geçmişim GeleceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin