Hayatın seni nereye sürükleyeceğini bilemezsin, sen kendine göre plan kurarsın ama dışarıda başka planlar kurulmuştur.
Bazen önünü gördüğünü düşünürsün olacakları tahmin edersin ama hayat önüne başka şeyler koyar.
Kaderini kendin çizmek istersin ama zaten kaderin çoktan çizilmiştir ve küçük oynamalara izin verilir.
Ebeveynler hayatları boyunca biz daha doğmadan bizler için fedakarlıklar yapmaya başlarlar bu ömürlerinin sonuna kadar sürer güçleri yetene kadar.
Zamanı geldiğinde bir evlat olarak sende Anne ve baban için fedakarlık yapmalasın. Senin tırnağın kırılsa üzülen annen için kimseye muhtaç olma diye gece gündüz çalışan baban için birşeylerden vazgeçmek asla zoruna gitmesin bunu yapmak senin boynunun borcudur ama asla da hayallerinden vazgeçmemelisin çünkü herşeyin ikinci bir yolu vardır zor olsa bile.
O zaman gelmişti artık ve vakit fedakarlık vaktiydi benim için.
Zoruma gitmiyordu bilakis borcumu ödeyecek olmamın mutlulu vardı.
Ama şuan karşımda oturan babama anlatamıyordum bunu ne yazık ki, kıyamıyordu bana bu yüzdendi itirazları.
Annem öldükten sorma babam daha bir üstümüze düşmüştü annemin eksikliğini kapatmaya çalışmıştı hep ve yapmıştıda asla üzmemeşti ablamla beni.
"Kızım benim güzel yürekli yavrum gel vazgeç şu kararından ben ayakkabı boyarım limon satarım yine de size haram lokma yedirmem kimseye de muhtaç etmem." ayağa kalkıp babamın yanına oturdum ellerini tuttum.
"Baba senin sağlığın benim için herşeyden önemli lütfen bu konuda daha fazla itiraz edip üzme beni bu zamana kadar sen baktın bize şimdi sıra bende ben senin kızınım baba size bakmak benim boynumun borcu" babamın gözlerinde ki mahcubiyet canımı yakmıştı yetmediğini düşünüyordu bundan emindim.
Gözleri dolmuş o herzmaan dik duran omuzları üzerine yük binmiş gibi çökmüştü,
"Kızım senin okula gitmen gerek bu yaşında senin elinin kitap tutması gerek iş yapması değil."
"Okulu yine gideceğim koca adam sadece açıktan okuyacağım hem böylelikle para da kazanacağım kendini üzme hem yabancı yerde de çalışmayacağım aklın kalmasın bende senin artık sadece dinlenmen gerek"
Babam kalp krizi geçirmişti ve artık kendisini yormaması gerekiyordu yorulmuştu o koca kalbi artık.
Çalıştığı fabrikanın sahibinin evinde çalışacaktım hizmetçilik yapacaktım, asla gocunmuyor yada utanmıyordum bundan helal para kazanacaktım alın terim ile.
"Hem çok uzak be yavrum İstanbullarda nasıl yaparsın insanlara güvenileceği kalmamış kadınlar hergün tecavüze uğruyor önüne gelen keyfince insanları öldürüyor ben seni gözümden sakınırken nasıl bırakayım yaban ellere."
Dokunsam ağlayacaktı babam çok içeriyordu bu duruma ama ben onların kızıydım asla yanlış birşey yapmazdım.
Benim babam asla cahil bir adam olmamıştı belki okula gitmemişti ama vicdanı ve kalbi olan bir adamdıBenim babam koca yürekli bir adamdı. Ve hep bu zamana kadar arkamda duran o koca dağıydı.
"Baba yabancı bir yerde olmayacağım ki Adnan bey melek kalpli bir adam hem ayrıca sürekli çalışacağım zaten dışarı çıkacağım zaman seni arayıp danışırım kendi kafama göre iş yapmam beni biliyorsun "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİM DE Kİ MÜREKKEP
RomanceSEYİT ; İnsanı yakıp kavuran KEHRİBAR gözlü adam. Kendini dünyaya kapatmış kendi dünyasını yaratmış beyninde o gerçek dünyaya karşı kurduğu engeller var. EYŞAN ; Eyşan kendine bile yetemezken kendine ait bir dünya kuramamışken Seyit ve kendi için b...