"Evet sevgili dinleyicimiz! Yanlış duymadınız, Port Fairy bölgesinde yaşıyorsanız, bir Frank Sinatra hayranıysanız, hemen bizi arayın ve bir adet henüz paketinden çıkmamış Frank Sinatra plağı ve bir plak çalar kazanın! Telefon numaramız ... "
-Alo
-İyi günler beyefendi yayınımıza hoşgeldiniz!
-Plak çalar hediyenizi kazanmak için aramıştım.
-Hemen bilgilerinizi alalım!
-Adım James Shade. Port Fairy bölgesinde oturuyorum, 36 yaşındayım. Yurtdışına içki taşıyan bir gemide kaptanlık yapıyorum. Telefon numaram ve açık adresim ... "
-Tam da aradığımız kişiyi bulduk sonunda, hediyeniz hemen kargoya verilecek ve akşam teslim alabilirsiniz.
Mutlu şekilde evime döndüm. Çok sevdiğim bir plağım vardı eskiden. Altın suyuna batırılmış, hiç tamir görmemiş, büyük baba yadigari bir plak. Ve o plağın en yakın dostuma ettiği ihanet...
Akşam eve gittiğim gibi hediyemin gelmesini bekledim. Saat on gibi hediyem fazlaca büyük bir kutuda geldi, üç çalışan odama kadar taşıdılar. Hemen kutunun sarılı olduğu kağıdı yırttım. Üstüne biraz uzun bir not yazmışlardı.
"Abimin, senin plağını hırsızdan korumak için öldüğü günü hatırlıyor musun? Küçük bir bilgi tüm düğümü çözdü. Şimdi kutuyu sen mi açarsın, ben mi çıkayım?"
![](https://img.wattpad.com/cover/27644827-288-k440678.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU
HorrorYazarken irkiliyorum. Cesaretin yoksa, ilk sayfayı açmadan önce "hikaye" kavramını iyice belleğine kazıman gerek. Ama 'O'nların varlığını asla unutamayacağını ikimiz de biliyoruz.