Bu... Uzun bir konuşma olmayacak. Sadece hala benimle birlikte olan, ve bu fici okuyan kişilere teşekkür etmek istedim.
Çok uzun zamandır bölüm atamadığım için özür dilerim
*
*
*
*kırdığın her şey senin acımasız bir katil oldugunu söylüyor. utanma, ve gülümseyerek cinayetinle gurur duyduğunu belli et.*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Min Yoongi
"jimin..."
neden uyandığım an yorgun dudaklarımdan onun isminin döküldüğünü bilmiyordum. rüyalarımı, gerçek yaşantımı, birkaç saniyemi dahi ustalıkla pençelerinin arasına alabiliyordu. ağrıyan başımı görmezden gelerek kalkmıştım yumuşak yatağımdan. Ne eşime dair küçük bir iz vardı yanı başımda, ne de çok sevgili oğlumun tatlı bir oyuncağı. sadece kokusuyla bezenmişti beyaz yatak çarşafları. tişörtüme dahi sinen bebek şampuanı, ve Jimin'in kendine has hafif sersemletici atmosferi istemsizce gülümsetiyordu.
buruk, tatlı bir tebessüm.
stres yapma gereksinimi duymadan yataktan sarkıttığım ayak parmaklarım, soğuk zemine değdiğinde herhangi bir tepki vermemişti. Titremesi gereken bedenim eşimin sıcaklığından kendine kalın bir hırka örmüşçesine ferah tutuyordu yüreğimi. sarsak adımlarla ilerlemiştim yatak odasının çıkışına doğru. geniş koridorun sonundan rahatlıkla görünen salonumuzda cam kırıkları öylesine belirgindi ki, koyu renk perdelerimizin arasından ustalıkla sızan gün ışığı, onların suçlarını alaşağı etmekten başka hiçbir işe yaramıyordu; ve... benimde onların katilleri olduğumu açıkça yüzüme vuruyordu.
acımasızdım. belki de... fazlasıyla bencil.
"hayır hayır. öyle yaparsan gözüne kaçarlar jiyoon." jimin in sesli kahkahası, oğlumuzun ellerini çırpması ile birleştiğinde, kulaklarıma belki de ilk kez ilişmişti hafifçe zeminle buluşan suyun hışırtısı. istemsiz bir tebessüm vardı ince dudaklarımda. banyoya yaklaştıkça artan minik kıkırtılar, ve el çırpma sesleri öylesine tatlıydı ki, onları binlerce öpücüğe bogmak, belki de sevgimi tam olarak toparlayamadan yumuşak yanaklarına sayamayacağım kadar acısız ısırıklar bırakmak istiyordum. ikisini de korkutmamaya özen göstererek açık banyo kapısından şöylesine bir içeriye bakmıştım. Jiyoon kafasının üzerinde kocaman köpük yığını ile babasının yanaklarına beyaz parlaklıklar bahşediyordu. "sana sakal yaptım!" diyerek avuçlarını Jimin'in yüzünden çektiğinde, mutlulukla şakımıştı.
"artık daha sert bir kralım." sesini oyuncu bir edayla kalınlaştırıyor, oturduğu yerden hafifçe dikleşerek, tıpkı bir güreşçi gibi boy göstermekten çekinmiyordu. pazularını sıkışından, omuzlarını genişletiyor oluşuna kadar bariz bir şekilde Jiyoon'un hayranlık duydugu bir adamdı.
